kapat

PAZAR 14 MART 1999

CENGİZ ÇANDAR (e-posta:ccandar@sabah.com.tr )

"Bölgesel nöbet değişimi"...

Hafta boyunca dikkatimiz Ankara kaynaklı gelişmelere saplanıp kaldığı için, çevremizdeki uluslararası oluşumların önemini pek az farkedebiliyoruz. Bunların başında İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatem”'nin İtalya'ya yaptığı gezi geliyor.

Hatem”'nin İtalya ziyaretini, Fransa ve Almanya'ya yapacağı ziyaretler izleyecek. Bütün bunlar, Türkiye ile Avrupa ilişkilerinin gayet bozuk biçimde seyrettiği ve görünebilir bir gelecekte ise düzelme emareleri göstermediği bir zaman dilimine oturuyor.

Bir başka kaydadeğer husus, Amerika'nın, neredeyse, sekiz yıldır izlediği "dual containment" (çifte tecrit) politikasının artık terkedilmeye başlanmış olması. İran ve Irak'ı müştereken hedef alan bu politikadan artık söz edilmiyor. Bu politikanın mimarı Martin Indyk, geçen hafta Ankara'daydı ve tüm temasları Irak üzerine yoğunlaştı.

Yani, İran'ın, uluslararası manevra alanı bir hayli genişlemiş, eli kolu serbest kalmış durumda. Üstelik, çok kısa bir süre önce yapılan yerel seçimlerde Hatem” yanlıları ezici bir zafer elde ettiler. İran "derin devleti" bir kez daha ağır bir yenilgiye uğradı.

İran, adetâ, önü alınmaz biçimde bir "demokratikleşme süreci"ne doğru dümen kırıyor. Bu ülkeyi yakından izleyen ve şu sıralarda Türkiye'de bulunan Fransa'nın eski Ankara Büyükelçisi ve asıl şöhretini uluslararası basının bir dönemler "bir numaralı Ortadoğu uzmanı" olarak yapan gazeteci Eric Rouleau, sohbetimizde, "İran'da kadınların başörtüsü takma zorunluluğunun halâ sürmesi istisna edildiği takdirde, düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanımı, Türkiye'nin neredeyse on misli üzerinde. Konuşulmayan hiçbir konu yok. Hiçbir tabu kalmadı" dedi. Bizde bazı kesimlerde "başörtüsü yasağı" gözönüne alınırsa, "özgürlük kısıtlaması" bakımından aramızda fark kalmaz...

Bu arada, Hatem”'nin İtalya'dan sonra ziyaret edeceği Fransa'nın İran'da müthiş enerji yatırımları var. Önce Total, ardından Elf, milyarlarca dolarlık yatırımlara imza atıyorlar. İran, İtalya ve Almanya'yı ve genel olarak Avrupa Birliği'ni Fransa'ya eklediğinde, önemli bir "bölgesel güç merkezi" olarak tekrar ve üstelik "uluslararası sistem"e dahil olabilecek biçimde palazlanmaya başlıyor demektir.

Dahası, Hatem”'nin "Rönesans'ın doğum yeri" olan Floransa'ya yaptığı ziyaret ve Papa II.Jean Paul ile Vatikan'da gerçekleştirdiği görüşme... Böylece, İran, Samuel Huntington'un son 10 yıla damgasını vuran "medeniyetler çatışması" tezini tersyüz edip, "medeniyetler ve dinler arası diyalog"a kendi damgasını vuruyor. Bu sayede, gerek İslâm, gerekse tümüyle Batı Dünyası'nda ağırlıklı bir konum elde etmeye yöneliyor.

Türkiye'nin İslâm Dünyası'nda şu ara çizdiği profil, "İsrail ile stratejik bir eksen" oluşturan, Amerika'nın "bölgesel jandarma" adayı. Şah dönemi İran'ına benzer bir rolün provasını yapan bir Türkiye görüntüsü. Batı Dünyası ile de sorunlu bir ülke...

70'li yılların İran'ı ile 80'li yılların Türkiye'si, sanki bir "uluslararası nöbet değişimi"ne hazırlanıyorlar gibi. İran, Avrupa'ya açılırken; Türkiye, Avrupa'ya kapanma hazırlığı içinde olduğu izlenimini veriyor. Cumhurbaşkanı, halâ, Yunanistan'ı "rogue state-haydut devlet" olarak tescil ettirmenin peşinde. Dışişleri, aynı yönde, ona buna brifingler veriyor. Yine birbirimize propaganda yapıyoruz.

Bunun hedefine varması imkânsız. Zira Yunanistan, tüm zaaflarına rağmen, "hukukun üstünlüğü"ne çarkedebilme esnekliği gösteren bir AB ülkesi. Apo hadisesi, başta Dışişleri Bakanı olmak üzere, İçişleri ve Kamu Güvenliği bakanları ile Gizli Polis Örgütü'nün başını yedi. Bazı milletvekilleri sigaya çekiliyor, yargı önüne çıkıyor. Bu davranışlar içindeki bir ülkeyi "haydut devlet" olarak nitelemek, belki Türkiye içindeki bazı kalın kafalıların ince ruhunu okşayabilir ama uluslararası politikada Yunanistan'ı zora sokmaz, Türkiye'ye puan kazandırmaz.

Olsa olsa, Türkiye'yi Avrupa'dan biraz daha uzaklaştırır ve Türkiye'yi zora sokacak bir Avrupa-İran ekseninin oluşmasına zemin hazırlar...


© COPYRIGHT 1999 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr