kapat

PAZAR 14 MART 1999

ZEYNEP GÖĞÜŞ (e-posta:zgogus@sabah.com.tr )

Zina ve mimikler

Zina köken olarak Arapça bir kelime, yasal olmayan, evlilik dışı birleşme anlamına gelir. Suudi Arabistan'da kadınları bu yüzden boğazlarına kadar toprağa gömüp kafalarını taşlayarak öldürmelerine yakın geçmişte tanık olduk.

Bizde ise evlilik dışı ilişki kurmak kadın olsun erkek olsun, yasa önünde suçtu. Kadınlar ve erkekler, öfkesi burnunda eşleri tarafından zina gerekçesiyle bastırılıyor, basında teşhir ediliyor ve hapse atılıyordu. Yasalar bu imkanı tanıyarak bastırmaya teşvik ediyordu. Basılan kadar ve hatta daha da çok bastıranın kendini aşağılamasına izin veriliyor, ortak çocukların ruh dünyasında bu olayın bırakacağı izleri ise kimse dert edinmiyordu.

Kadının zinası Türk Ceza Kanunu'nun 440, erkeğinki ise 441'inci maddesi ile ayrı ayrı düzenlenmişti. Acaba neden? Çünkü kadının zina suçu işlemesi için karşı cinsten biri ile bir kez ilişkiye girmesi yetiyordu. Erkeğin ise aynı suçu işlemesi için karı-koca gibi başkalarının bileceği şekilde birlikte yaşaması gerekiyordu.

İkinci eşitsizlik, kadının zina suçunu işlediği kişinin evli ya da bekar olmasına bakılmamasıydı. Erkeğin zina suçunu işlemesi için ise ilişkiye girdiği kadının bekar olması gerekiyordu.

İki buçuk yıl kadar önce, Anayasa Mahkemesi erkeklerin zina yapmasıyla ilgili 441'inci maddeyi iptal etti. Zina erkekler için suç olmaktan çıktı, fakat yürürlükte kalan 440'ıncı madde ile kadınlar için suç olmaya devam etti.

Bu durumda ne yapılmasını beklersiniz, zinanın kadınlar için de suç olmaktan çıkmasını, değil mi? Fakat hayır! Laf söyledi balkabağı, dinledi sakızkabağı hesabı bizim Meclis'te -hem de bir kadın bakanın öncülüğünde- "Zina yeniden erkek için de suç olsun" diye kampanya başlatıldı.

Böyleleri Türk toplumunun mimiklerinin ve reflekslerinin değişmekte olduğunu göremiyorlardı. Neyseki Meclis'te güllâbicilik etmek istemeyen aklı başında insanlar da vardı. Muğla Milletvekili Lale Aytaman'ın, yasalardaki kadın- erkek ayrımcılığını ayıklamak için kurulan komisyonda hazırladığı raporda, zinanın Medeni Hukuk kapsamına geçirilerek sadece boşanma sebebi olarak kabul edilmesi görüşüne yer veriliyordu.

İşin içine cinsellik karıştığından, medyanın da istismarına açık bir konuydu zina... "Suç olmasın diyenler" adeta zan altındaydı. İşin ilkesel yönü görmezden geliniyordu. Ve sonunda Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın eşitlik ilkesi gereğince 440'ıncı maddeyi iptal etti. Darısı cinsiyet ayrımı güden tüm kanunların başına. Kim ne derse desin Türk toplumunun yüzü ileriye dönük. O yüzdeki ilkel mimikler teker teker ayıklanıyor.


© COPYRIGHT 1999 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr