Macera yeter!

Türkiye'yi siyasi belirsizliklerin maceralarından korumak amacıyla meclis 8 ay önce seçim kararı aldı.

Aynı meclis dün, iki ay sonra yapılacak seçimi ertelemek amacıyla örgütlenmiş maceracılara boyun eğdi.

Dün genel görüşmenin gündeme alınması oylanırken TV izleyen herkes gördü.

Yeni meclis üç aydır kullanılıyor. Oylama elektronik olarak yapılıyor. Her milletvekilinin önünde üç düğmeden oluşmuş bir pano var: Kabul, red, çekimser..

Fakat o ne?. Bir telâş ve karışıklık..

Meclis Başkanı'nın anonsu:

"Zorluk çeken arkadaşlar teknisyenlerden yardım istesin.."

Ve bu arada pusulalara elle yazılmış oyların başkanlık divanına gönderilişi..

Türkiye'yi bilgi çağının parlak ufuklarına bu "arkadaşlar" götürecek öyle mi?.

Basiretsiz ve kirlenmiş liderlerine göğüslerini siper eden ve liste dışı kalınca intikam hırsı ile ayaklanan bu milletvekilleri, üç yıldır el sürmedikleri reformları bir kaç haftada kanunlaştıracak; öyle mi?.

Üç çıkar grubu..

Türkiye, çok ağır siyasal, sosyal ve ekonomik sarsıntılara gebe yeni bir belirsizlik döneminin eşiğine getirilmiştir.

Bu maceraya omuz veren çoğunluğu üç çıkar grubu oluşturuyor:

1. Yeniden seçilme imkânını kaybettikleri için seçimi 2000 yılına erteletmek isteyenler;

2. Erbakan'ın yasağını kaldırmak amacıyla isyancı milletvekillerinin kalkışmasından yararlanan Fazilet'liler;

3. 18 Nisan sandığında yok olacaklarından korkan parti grupları..

Fazilet Grubu sözcüsü Kapusuz dünkü görüşmelerde "Önerimiz kabul edildiği takdirde bu kanunlar çıkacak ve seçim de 18 Nisan'da yapılacak" dedi.

Bu dediğine, Erbakan'ın kişisel ikbal kavgasına alet olmayı reddeden "fazilet" sahibi Faziletliler bile inanmadığı için dünkü birleşime katılmamışlardır.

Seçim korkusu..

Erbakan'ın kurt masalına hoparlörlük eden Kapusuz'a çocuklar bile inanmaz. Çünkü..

1. Fazilet, seçimin ertelenmesine "evet" demediği takdirde Erbakan'ın yasağının kaldırılmasına isyancılar destek vermeyecektir;

2. Yasağı kaldırıldığı takdirde Erbakan da seçimin 18 Nisan'da yapılmasını istemeyecektir. Çünkü Erbakan, aday olmayacağı bir seçimi istemiyor.

Hiç yoktan yaratılan bu krizde CHP'nin bağışlanmaz günahını tarih tesbit etmiştir.

Meclis Başkanı Çetin hakem rolünü, isyancıların ve Erbakan'a çalışan Fazilet'lilerin amaçları doğrultusunda kötüye kullandı.

CHP grubu toplantıya büyük çoğunluğu ile katılmayarak pasif destek verdi.

Şartları iyi hazırlanmamış erken seçimin dayatmacısı olan CHP, şimdi seçimi erteletmek isteyenlere meydanı boş bırakmak için meclisten sıvışıyor..

Türkiye seçime mi, yoksa belirsizliğe mi gidecek; karar Salı günü verilecek.

O kararı da maalesef, önlerindeki panoyu kullanmaktan aciz milletvekillerinin oyları belirleyecek.

Allah yardımcımız olsun!