kapat

PAZAR 14 MART 1999

Gerilimi yüksek ay

İki zıt düşüncenin savaşı var: Seçim öncesi bono satıp, risk azaltmak mı? Yoksa, seçim sonrası beklenen hızlı faiz düşüşüne hazırlıklı olmak mı?

Seçimlere endekslenen piyasalar, geçen hafta küskünlerin yarattığı gerilimle bir anda dengesini kaybetti. İki haftada yüzde 120'den yüzde 98'e gerileyen bono faizleri, seçimin erteleneceği korkusuyla aniden yüzde 107'ye kadar fırladı.

Piyasa zaten kamu maaş ödemeleri, Kurban Bayramı öncesinde bankalardan çekilecek nakdin parayı sıkıştıracağı beklentisiyle, kâr realizasyonu için tetikte duruyordu. Küskünler hareketinin ciddileşmesi satışları getirdi.

Ama yüzde 107'ye tırmanan oranlar, alım için bir fırsat olarak değerlendirildi. Bono faizleri dalgalı hareketle cuma kapanışta yüzde 101-102 civarına kadar geriledi.

Bu düşüş, piyasanın küskünlerin Meclis'i çalıştırır hale getirse bile, seçimleri erteletemeyeceğine olan inancını gösterdi. İkinci olarak da piyasanın -en azından bir kısmının- bu seviyelerden hâlâ bono almaya iştahlı olduğunu ortaya koydu. Cuma günü, faizde aşağıya doğru baskı rahatlıkla hissedildi.

5 haftalık dönem

Seçimlere 5 hafta kaldı. Bu döneme siyasi ve piyasadaki nakit dengesi açısından bakıldığında ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:

- Önümüzdeki haftanın başı kamu maaşlarının yarattığı sıkışıklıkla geçecek. Ancak bu sıkışıklık piyasayı çok fazla etkilemeyecek.

- İkinci haftanın sonunda bayram başlıyor. Bankacılık sisteminden 500 trilyona yakın nakit çekilişi bekleniyor. IMF'ye verilen hedefler bozulmadan Merkez Bankası'nın piyasadaki nakit açığını destekleyecek yeterli cephanesi var. Bu, kısa vadeli faizlerin aşırı yükselmeyeceği anlamına geliyor.

- Nisan ayına girilmesiyle bonoda kârını realize etmek isteyenlerin satışa daha istekli olacağı düşünülüyor. Bunun nedeni ise şu:

Hızlı faiz düşüşünü yakalayabilen bankalar, portföylerindeki bonolardan kayıt üstünde çok yüksek kâr ettiler. Örneğin 9 Şubat 2000 vadeli tahvilin piyasa değeri iki haftada yüzde 13 arttı. Faiz yüzde 120 civarındayken alınan net 10 trilyon liralık tahvilin satılması halinde yaklaşık 1.3 trilyonluk kar yazılacak. Bu satış, Mart ayında yapılırsa, Nisan ortasında Geçici Vergi'si ödenecek. 1 Nisan'da satılırsa, vergi ödemesi Ağustos ortasına sarkacak. Yani, seçim öncesi risk azaltmak için Nisan ayı daha uygun.

Alıcılar tetikte

- Rakamlar bunlar. Bir de beklentiler var. Küskünlerin seçimi erteletmeleri zor görünüyor. Ancak siyasi ortamın bir süre sıkıntılı geçeceği ortada. Yine de piyasanın bu tedirginilğe aşırı tepki vermesi beklenmiyor. Çünkü 19 Nisan'dan "bir süre sonra", siyasi dengenin kurulup, IMF'yle anlaşma yapılacağına inanılıyor. Bu anlaşmayla birlikte, Şu anda yüzde 25-30 civarında bulunan reel faizin yüzde 15'e gerileyeceği düşünüyor. Bu da bileşik faizlerin yüzde 80'e doğru düşeceği anlamına geliyor.

- Seçimlere doğru faizlerde yükseliş yaşanacağı düşüncesi genele yaygın bir kanı. Bu beklentinin devamında, "Faiz yükselse de bono alsak" diye bir iştah da var. Kimse fırsatı kaçırmak istemiyor. Bu istek faizlerin aşırı yükselmesini önlüyor.

- Bu veriler ışığında önümüzdeki haftalarda olağanüstü bir gelişme olmadığı taktirde, bono faizlerinin yüzde 95 ile 115 aralığında dalgalanması bekleniyor.

Hazine'den iki ihale

Hazine'nin önümüzdeki hafta 587 trilyonluk iç borç geri ödemesi var. Bu ödemeyi karşılamak için salı günü iki ihale yapılacak. Biri altı ay vadeli, diğeri 13 aylık, 399 günlük. İki ihalede toplam 500-650 trilyon lira aralığında net satış öngörülüyor. Siyasi gelişmeler faiz oranını belirleyecek. 15 Mart'ta gelecek 500 milyon euroluk tahvil ihracının bedeli Hazine'yi rahatlatıyor. Nisan ayıyla birlikte vergi tahsilatını artıracak Hazine, gelecek ay daha esnek borçlanabilir hale gelecek.


© COPYRIGHT 1999 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr