ÇARŞAMBA 10 ŞUBAT 1999
ALİ EKBER ERTÜRK
Ankara DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'in, hakkında, idam cezası öngören TCK'nın 146. maddesi çerçevesinde dava açmaya hazırlandığı MÜSİAD Başkanı Erol Yarar'ın olay konuşmaları gün ışığına çıktı.
"İdam soruşturmasına" konu olan konuşmada işadamı Erol Yarar, "İslam ümmetinin sancağı Türkiye'den kalkacak. Hilafet sancağı nerede düşerse oradan kalkacak" dedi.
Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, Erol Yarar'ın inanılmaz sözlerinin yeraldığı Ergün Poyraz'ın "MNP'den FP'ye İhanetin Belgeleri" adlı kitabını ihbar kabul ederek, MÜSİAD Başkanı hakkında, idam istemli soruşturma başlattı. Yarar, 1996 yılında, Ankara'da Zehra Vakfı'nda yaptığı konuşmada, "Hilafet sancağını" Türkiye'den başka hiçbir İslam ülkesinin taşımayacağını belirterek, "Kolay bir iş değil bu. Zor bir mücadele! Bu işin kilidi Türkiye'dir. İslam ümmetinin sancağı buradan kalkacak" dedi.
Zehra Vakfı'nda onlarca kişiye hitap eden Yarar'ın soruşturmaya konu olan konuşmalarından bazı bölümler şöyle:
İRAN BECEREMEDİ: Arkadaşlar! Kolay bir iş değil bu. Zor bir mücadele! İran'da ne yaptı? İran'da afalladı. Niye? Molla medresede İslam anlatmış. Geldi devlete. Hop, bir baktı ki, iş öyle değil! Bir Irak hücum etti. İran feleğini şaşırdı.
HİLAFET, TÜRKİYE'DEN YÜKSELECEK: Bu işin kilidi Türkiye'dir. İslam ümmetinin sancağı buradan kalkacak Allah'ın izniyle! Hadis-i Şerif söyledi arkadaşlar; Hilafet nerede düşerse oradan kalkacak. Kendim görmedim ama güvendiğimiz arkadaşlar rivayet ediyorlar.
Bu sancağı Sudan taşıyamaz. İran hiç taşıyamaz. Cezayir de taşıyamaz. Ama bu millet taşır, çünkü Osmanlı medeniyetinin torunlarıdır.
HEP HAYAL EDİYORUM: Bakalım sancak ne zaman göklere dikilecek? Onun içinde Medreset-ül Zehra'nın talebeleri de olacak, Allah'ın izniyle İslam ordusunda! Hep bunu hayal ediyorum.
Hem ülkeler bazında, hem cemaatler bazında bir ümmet oluşacak. Hepsi bir ordunun içinde. Bir ümmet olabilmeyi Allah nasip etsin.
ZEHRA VAKFI'NIN TALEBELERİ: Allah'ın bir halife yaratacağı temsilci... Allah'ı temsil eden. Allah'ın arzını temsil eden, bütün yakasını düşünen. İşte bunu takip etmek, buna göre gitmek, buna göre çalışmak. İşte Zehra Vakfı. Medreset-ül Zehra'dan çıkan talebelerdir. Allah, inşallah Said-i Nursi hazretlerinin o güzel ifadeleriyle buyurmuş oldukları o Medreset-ül Zehra'yı kurmayı ve böyle bir vizyonu, bütün bir dünyayı yönlendirecek vizyonu, gençelerimize aşılamayı nasip etsin. Bütün temennimiz budur.