kapat

SALI 02 ŞUBAT 1999

MİT sorgulanıyor

Bütçesi 53.5 trilyona çıkarılan MİT, Apo konusunda sınıfta kalınca, CIA ve MOSSAD'a muhtaç kaldık

SAYGI ÖZTÜRK

Ankara- Apo Suriye'deyken adeta aldığı nefesten haberdar olan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), terörist başı Avrupa'ya gidince, bu konuda sınıfta kaldı. Bu yüzden de herkes "MİT ne işe yarar?" diye sormaya başladı.

Anlaşılan bu soru Başbakan Ecevit'in kafasında da oluşmuş olacak ki, Ecevit önceki gün, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'u çağırıp kendine özgü üslubuyla eleştirdi. Ecevit, Atasagun'a Apo konusundaki bilgilerin yabancı kaynaklardan geldiğini belirterek, "Bizim istihbarat teşkilatımız niçin haber alamıyor" diye sitem etti. Atasagun ise bu eleştirilere cevap vereceğine, "Efendim haber kaynaklarınız neler?" diye sordu.

Aslında MİT, Apo'nun Suriye'den ayrılıp İtalya'ya gidişine kadar olan aşamada birçok istihbarata ulaştı. Ne olduysa Apo Roma'ya geçtikten sonra oldu. Apo'yu İtalya'da izleyen MİT, onun 16 Ocak'ta ülkeden ayrılışını zamanında öğrenemedi. Bu aşamadan sonra Başbakan Ecevit de "güvenilir" kaynaklara dayanarak, "Rusya'ya gitti", "İtalya'ya döndü" türünden açıklamalar yaptı.

Aslında, Öcalan'ın bindirildiği uçağın hangi havaalanına ineceği konusunda havacılık kuralı gereği haber verilmesi gereken kuruluşlar bulunduğu, buna rağmen MİT'in bu kuruluşlardan bilgi alamamasının büyük eksiklik olduğu kaydedildi.

Bir yetkili, "MİT, Apo'nun yerini neden bulamadı?" konusuna şöyle açıklık getirdi: "Bu konuda bize haksızlık yapılıyor. Apo'nun Suriye'den ayrılıp Rusya'ya gitmesinden sonra bulunduğu yeri koordinatları ile birlikte biz tesbit edip dönemin Başbakanı'na bildirdik. MİT, bir çok istihbarat servisinin önüne geçmiştir. Apo'nun yeri konusunda muhatap devletlerin gayrisamimi olması yüzünden bazı bilgileri almak zor. Uçak tarladan değil, tabii ki pistten kalkıyor. Onun bir rotası bulunuyor. Uçuş koridoru oluyor. Bunları ilgili ülkelerden almakta zorlanıyoruz. Bugüne kadar aldığımız bilgileri de yine kendi imkanlarımızla aldık. MİT'e başarısız demek haksızlık olur."

MİT eski görevlisi Mahir Kaynak ise "Avrupa istihbarat örgütleri, Öcalan'ın yerini biliyor. Türkiye ile oynuyorlar. Şapkadan tavşan çıkarmak gibi Apo'yu bir çıkarıp bir kaybediyorlar. Bunun anlamı: Bu bizim kontrolümüzde ve siz bu işe müdahale edemezsiniz" dedi.

Trilyonluk bütçe

Açık bilgi kaynaklarına bile ulaşamadığı için Türkiye'nin bir numaralı sorunu olan Apo için CIA ve MOSSAD'a muhtaç kalmasına neden olan MİT'in bütçesine gelince...

MİT'in harcamaları Başbakanlık Bütçesi içinde yeralıyor. Bütçede görünen ödenekler, MİT'in sadece o yıl için planladığı yatırım ve transfer harcamalarını kapsıyor. Teşkilat, yıl içinde istihbarat hizmetleri kapsamında Tanıtma Fonu'ndan, Başbakanlık Örtülü ödeneğine kadar pekçok kalemden kaynak temin edebiliyor. İstihbarat faaliyetleri için bütçeye sembolik ödenek konularak ihtiyaca göre takviye ediliyor.

MİT'in 1998'de 17 trilyon lira yatırım, 5.7 trilyon lira da transfer ödeneği vardı. Bu yıl ise teşkilata 42.5 trilyon lirası yatırım, 11 trilyon lirası da transfer olmak üzere 53.5 trilyon lira tahsis edildi.

Apo serseri mayın

Valizi elinde gidecek ülke arayan Apo, Hollanda'ya giremeyince rotasını Atina'ya çevirdi. Ancak, Atina Apo'yu kabul etmeyeceğini açıkladı

Masum insanların katili Apo artık bir vebalı gibi. Hiçbir Avrupa ülkesi ona kapısını açmak istemiyor. Gittiği her kapıdan kovuluyor. Valizi elinde Pazar gecesi ülke ülke dolaşan Apo dün kapağı Atina'ya attı.

Başbakan Ecevit'in önceki gün yaptığı "Apo İtalya'da" açıklamasının ardından, İtalyan Hükümeti Öcalan'a yeni bir ülke aradı. Apar topar uçağa bindirilen Apo, Pazar geceyarısı Hollanda'nın Rotterdam Havaalanı'na inmek istedi. Ancak Hollanda "Türkiye ile dostuz. Bu kişinin Hollanda'ya girişine izin veremeyiz" deyip Apo'yu geri çevirdi. Bunun üzerine Apo'yu taşıyan uçak Belçika'ya geçti. Hollanda-Belçika sınırındaki küçük bir havaalanına inen uçak ve Apo geceyi burada geçirdi. Rotterdam Havaalanı'ndan bir yetkili, Apo'nun uçağının, 8 yolcu taşıyabilen Learjet 55 tipi olduğunu söyledi. Belçikalı yetkililer ise, uçağın Estonya Havayolları'na ait olduğunu ve Moskova yönünden geldiğini belirttiler. Gece yarısı saat 02.00 civarında yaşanan bu gelişmelerden sonra Apo'nun uçağının nereye gittiği uzun süre saptanamadı.

Öcalan'ın Hollandalı avukatının "Apo'nun uçağı yönünü Atina"ya çevirdi açıklaması üzerine, Türkiye'nin Atina Büyükelçiliği harekete geçti. Maslahatgüzar Tacan İldem, hemen Yunan Dışişleri nezdinde girişimde bulunarak "gereğinin yapılmasını" istedi.

Diplomatik trafik

Bu arada Türkiye de diplomatik girişimlerini hızlandırdı. Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Dimitri Nezeritis Dışişleri'ne çağrıldı. Nezeritis'e Apo'nun Yunanistan'a gidebileceği bildirildi. Türkiye'ye Apo gelemez güvencesi veren Yunan elçi, "Öcalan'ın Yunanistan'a gelmesine izin verilmeyeceğini daha önce de söyledik. Biz bir şey söylersek buna uyarız" dedi.

Dışişleri Bakanı İsmail Cem de, Apo'nun Rusya'ya dönebileceği olasılığı üzerine Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Aleksander Lebedev'le görüştü. Lebedev çıkışta görüşmeyi anlatırken, "Öcalan'ın Rusya'da olmadığından eminim ve kendisine bizim tarafımızdan sığınma hakkı tanınamaz. Öcalan'ın ayda mı yoksa dünya üzerinde belirli bir yerde mi olduğunu şu anda Bakan Cem de söyleyemiyor" dedi.

Ankara'da bu gelişmeler yaşanırken Yunan özel televizyonu Sky, Apo'nun uçağının Atina'ya geldiğini duyurdu. Televizyon, PKK yanlısı PASOK milletvekillerinden haberi aldığını belirterek, "Apo özel uçağının içinde Yunan Hükümeti'nin ülkeye giriş izni vermesi bekliyor" dedi. Antenna televizyonu ise Apo'nun uçağının Atina'da yakıt ikmali yaptığını duyurdu.

Dışişleri açıklıyor

Apo'nun uçağının Atina'ya indiği bilgisi daha sonra Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Korkmaz Haktanır tarafından da açıklandı. Haktanır, "Yunanistan'dan, daha önce bölücü başını kabul etmeyeceklerine ilişkin verdikleri sözlere sadık kalmalarını bekliyoruz" dedi. Türkiye'nin iade talebinin her koşulda geçerli olduğunu belirten Haktanır, 2 talebi yeniledi: Sığınma hakkı vermeyin ve Türkiye'ye iade edin.

Haktanır, Apo'nun bir Schengen ülkesinden hareket ederek Hollanda'ya girmeye çalıştığını, kullandığı uçak konusunda henüz bilgi olmadığını, İtalya'nın Apo'nun çıkışına nasıl izin verdiğinin bilinmediğini söyledi.

Yunanistan'ın "Apo'yu kabul etmeyiz" açıklamasına rağmen nasıl olup da uçağının Atina'ya inişine izin verdiğinin sorulması üzerine Haktanır, "Tüm olayın cereyanı, yasal yollardan olmuyor. Bölücü başının, örgütünün suç ve mafya unsurları ile teması içinde olduğunu varsaymak gerekiyor. Bu nedenle, tüm bu olaylar yasal yollardan olmuyor" dedi.

Apo'nun Yunan hükümetinin haberi olmadan Atina Havaalanı'na inmiş olabileceğini ifade eden Haktanır, Yunanistan Hükümet Sözcüsü Dimitri Reppas'ın bu konuda bir açıklaması olduğunu hatırlattı ve "Reppas, kendilerinin bir oldu-bitti karşısında bırakılmamasını istiyordu" diye konuştu.

Daha sonra, Yunanistan'ın Ankara Büyükelçisi Nezeritis ikinci kez Dışişleri'ne çağrıldı. Apo'nun Atina'da olup olmadığı soruldu. Nezeritis, "Öcalan, Yunanistan'da değil, hiç olmadı ve olmayacak" dedi.

Büyükelçi Nezeritis, açıklamalarının Türk yetkililerinin ifadeleri ile çeliştiğinin söylenilmesi üzerine ise "Türk yetkililer, Öcalan'ın Atina'da olduğunu nasıl açıklayabilirler ki? Zaten beni bunu sormak için buraya sormak için çağırdılar" dedi.

Öte yandan, PKK'nın sözde siyasi kanadının Atina'daki temsilcileri, Apo'nun Atina'da olmadığını öne sürdüler, ancak başka bilgi vermekten kaçındılar.


© COPYRIGHT 1999 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: webabla@yore.com.tr