kapat

CUMA 22 OCAK 1999

Merhumun çilesi

İzmirli gömlek kralı Ömer Akın'ın mezarı, eşi ile ailesi arasındaki 4 trilyonluk mal kavgası yüzünden 5'inci kez açılıyor

ALİ EYCE (SHA)

İzmir'in ünlü "Akın" gömleklerinin sahibi Ömer Akın hayatının sonbaharında kendinden hayli küçük Berrin Akın ile hayatını birleştirdi. İlk iki evliliğinden çocuğu olmayan Ömer Akın, Berrin Hanım'dan gömlek imparatorluğuna bir veliaht istedi. Muradına erdi ama kızını kucağına aldıktan 20 gün sonra öldü.

Giderek daha büyük bir skandala dönüşen Ömer Akın'ın 4 trilyonluk mirası davası ölümünden tam 11 gün sonra 19 Ağustos 1996 tarihinde açıldı. Savcılığa başvuran Akın'ın kardeşleri Ümran ve Önder Akın, "Ağabeyimiz ölmedi, öldürüldü" diye suç duyurusunda bulundular. İddia üzerine, Adli Tıp Kurumu İzmir Grup Başkanlığı'nca Akın'ın mezarı açıldı. İnceleme sonucu: İddialar asılsız. Ömer Akın'ın naaşı mezara konuldu.

Ancak Akın kardeşler ısrarlıydı. Ölüm raporundan çıkan sonuca yeterli teknik donanım ile varılmadığı, kardeşlerinin zehirlenerek öldürüldüğü sonucuna ulaşacak verilerin elde edilmediğini ileri sürerek "tatmin edici" bir inceleme yapılmasını talep ettiler.

Ölümünden bir yıl sonra Akın, mezarından ikinci kez gün ışığına çıkarıldı. Bu kez bedeninden alınan parçalar İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Sonuç, ilk rapordaki gibiydi: "Zehirlenmeden dolayı meydana gelen ölüm bulgusuna rastlanmadı."

Akın kardeşler bu kez başka bir iddia attılar ortaya. Ömer Akın'ın ölümünden 20 gün önce bir bebeği dünyaya gelmişti. Ancak ağabeylerinin Emine bebeğin babası olmasına "tıbben" imkan yoktu. Şimdi bebek, tam 4 trilyonluk servetin annesi ile birlikte tek ortağı durumuna gelmişti. Babanın kim olduğunun tespiti için dava açıldı. Mezar üçüncü kez kazıldı. Akın'dan alınan kan örnekleri örnekleri bebeğinkiyle karşılaştırılacaktı. İstanbil Adli Tıp Kurumu Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü'ndeki (DETAM) inceleme sonunda hazırlanan rapora göre, çocuğun yüzde 62.05 oranında Ömer Akın'dan olduğu belirtildi.

Bu sırada, Ömer Akın'ın eşi Berrin Akın sürpriz bir kararla Konak Anap İlçe Başkanı Hüseyin Özdilek'le evlendi.

Mezar dördüncü defa açıldı

İki "temiz" ölüm raporu ve bir DNA testine rağmen Ümran ve Önder Akın hala iddialarında ısrarcıydılar. Doku kaynaklı DNA testi istediler bu kez de. Ve 30 Aralık 1997'de dördüncü defa açıldı mezar. Bu kez, DNA testi yapılacaktı. İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Adli Hemogenetik Merkezi'nde DNA'lar incelendi. Sonuç ilginçti: Ömer Akın, Emine bebeğin babası olamazdı.

Peki Emine kimin kızıydı? Açıklama çabuk geldi. Ömer Akın'ın sperm sayısı az olduğu için normal yollardan baba olması imkansızdı. Bu nedenle genç kadın suni döllenme ile hamile kalmıştı ve döllenmeyi gerçekleştiren genç kadının sevgilisi ve Ömer Akın'ın öldürülmesinde suç ortağı olduğu iddia edilen Doktor Necmettin Akan'dı. Ve Akan bu testin ardından bir iddia attı ortaya. Atmakla kalmadı babalık davası açtı. Berrin Akın'la ilişkisi olmuştu ve Emine onun bebeğiydi. Yapılacak testlerin bunu ortaya koyacağını söylüyordu. Berrin Akın bu iddiaya, "Suni döllenmeyi Necmettin bey yaptı. Eşimin spermleri yerine kendi spermlerini kullandıysa ben ne yapabilirim" yanıtını vermekle yetindi.

Bu iddia kamuoyunda tartışılırken Necmettin Akan'da kendine yeni bir yol çizdi ve o da evlendi.

Tam 19 ay süren hazırlık soruşturmasının ardından tüm verileri topladığına kanaat getiren Cumhuriyet Savcısı, Ömer Akın'ın öldürüldüğünü iddia ederek eşi Berrin Akın ve doktoru Hayrettin Akan hakkında İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "kasten adam öldürmek" suçlamasıyla ve idam talebiyle dava açtı.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti ise o kadar aceleci değildi. Hazırlanan ölüm raporları yeterli bulunmadı ve Ömer Akın'ın mezarının yeniden açılmasına ve gerekirse yurtdışında inceleme yaptırılarak tam teşekkülü ölüm raporu hazırlanmasına karar verdi.

Şimdi mahkemenin isteği üzerine Ömer Akın'ın mezarı beşinci defa açılacak. Asliye cezada görülen babalık davasında Berrin Akın'ın avukatı Ersoy Dinç, son gelen DNA testini kabul etmediklerini ve küçük Emine'nin Ömer Akın'ın kızı olduğu konusunda yeniden DNA testi talep ettiklerini söyledi. Bu talep de kabul edilirse mezarın altıncı kez açılması gündeme gelecek.

Oysa uzmanlar bu noktadan sonra naaşı rahatsız etmenin sonucu etkilemeyeceği görüşünde. Artık mezar açılsa dahi konuyu inceleyebilecek numune bulamayacağını iddia eden uzmanlar ancak elde var olan numunelerle yeni bir araştırmaya girişilebileceğini söylüyorlar.


© COPYRIGHT 1999 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: webabla@yore.com.tr