kapat

PAZAR 27 EYLÜL 1998

Meral Akşener'den Çakıcı kaseti düzmece iddiası

Refahyol döneminin İçişleri Bakanı, DYP'li Akşener kendini savundu: "Çakıcı'nın halasını da, halasının kocasını da bilmiyorum."

Ankara- DYP Genel Başkan Yardımcısı Meral Akşener, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bir operasyon öncesinde Çakıcı'ya, Çakıcı'nın eniştesi aracılığıyla "kaç" uyarısında bulunduğu iddialarını yanıtladı.

Çakıcı'nın ağzından "Akşener 'Bana kaç' dedi" sözlerinin yer aldığı bir kaset bulunan Akşener, Çakıcı'yla görüştüğü iddialarını reddedip onunla tanışmadığını belirtti.

"Medya insanları linç etmeye bayılıyor. Siyasi tercihlerinden yana tavır alan medya kuruluşları, ne yazık ki, gerçeğin aydınlatılmasına hizmet etmiyorlar" diyen Akşener, istifa etmesi yönündeki çağrılar için, "Bizim bu konudaki iddiamızda hiçbir değişiklik yoktur. Dün ne dediysek, bugün de aynısını söylüyoruz" dedi.

Son derece gergin olduğu gözlenen Akşener, medyayı "Araştırma yapmadan habercilik yapmak", "Siyasi tercihlerinden yana tavır takınmak" ile suçladı.

Çakıcı'nın kaseti ile ilgili olarak, "Çok açık bir şekilde görülüyor ki, bu konuşma uzun bir konuşmanın içinden cımbız ile çekilmiş" diyen Akşener şunları söyledi:

"Soru şudur. Çakıcı burada kiminle konuşuyor? Bu şahsın kimliği neden gizleniyor? İkinci soru şu: Madem ki, ben Çakıcı'ya böyle bir iyilik yaptım. Neden Çakıcı bu iyiliği deşifre ediyor? Ayrıca, Çakıcı'nın Kocaeli'ndeki halası kim, halasının kocası kim? Gerçek şudur: Bu bir tertiptir ve bu tertipin tarihi oldukça eskidir. Gerçek şudur. Ben Çakıcı'yı şahsen tanımam. Kocaeli'nde bir eniştesi, halası var mı yok mu bilmem. Hâlâ da bilmiyorum."

Başbakan'ı suçladı

Başbakan Yılmaz'ı istifaya çağıran Meral Akşener şöyle konuştu: "Benim başlattığım operasyonu ihbar eden ve Çakıcı'nın kurtulmasını sağlayan Mesut Yılmaz'dır. Çakıcı'nın niyeti ne olursa olsun, bu ilişki hükümetin istifasını gerektiren bir skandaldır. Eyüp Aşık baştan beri yalan söylüyor. Mesut Yılmaz, 'Herkes Eyüp Aşık'ı örnek alsın' demiş. Sayın Başbakan'a sormak lazım. Şayet bu kasetteki itiraflar, Eyüp Aşık'ın istifasını gerektiriyorsa, buradaki asli fail Mesut Yılmaz'dır. Aşık sadece bir kuryedir. Asıl, Mesut Yılmaz'ın istifa etmesi gerekir. Devletin gizli operasyonunu, kanun kaçaklarını ihbar eden bir kişi, Başbakanlık koltuğunda oturamaz. Şayet bu düzmece kaset yüzünden istifam gerekiyorsa, Mesut Yılmaz'ın elli kere istifa etmesi gerekir."

Kaset delil değil mi?

Akşener, "Delil bulsunlar istifa ederim diyorsunuz. Kaset delil değil mi?" diye soran bir gazeteciye şu karşılığı verdi: "Peki ben size bir soru sorayım. Alaattin Çakıcı, Mesut Yılmaz'la 10 defa görüştüğünü söyledi. Yılmaz bunun yalan olduğunu söyledi. Sizler Başbakan'ın bu beyanını doğru kabul ettiniz, çünkü bu tek taraflı bir beyandı. Şimdi Çakıcı farzımahal dese ki 'Sayın Cumhurbaşkanı ile görüştüm.' Buna inanacak mısınız? Yazılı, sözlü, imzamla herhangi bir belge ortaya konulsun, milletvekilliğimi değil siyasi hayatımı bitireceğim."

Tek taraflı beyan ile teyitli görüşmenin birbirine karıştırılmasının, "bir kelle oradan bir kelle buradan" demenin yanlış olduğunu anlatan Akşener, Susurluk'ta da böyle olduğunu ve toplumun grileştirildiğini söyledi.


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr