kapat

ÇARŞAMBA 23 EYLÜL 1998

Rauf Tamer (e-posta:rtamer@sabah.com.tr )

Değişimin gücü

Herhalde gazetelerde ve televizyonlarda görmüşsünüzdür. Pazartesi günü de Can Ataklı'nın sütununda yayınlandı.

75. yıl için CHP, bir afiş bastırmış.

- Kalabalık bir aile fotoğrafı.

Anne-baba/oğullar/kızlar/damatlar/gelinler/ve torunlar.

İçlerinde kravatlı var, spor giyimli var, modern giyimli var, papyonlu var, bıyıklı-bıyıksız var, başı açık var, tabii klasik başörtülü de var.

İşte bu mozaik, Türkiye'nin ta kendisi.

......

Fotoğrafı sütunuma sığdıramadım. Ama üzerinde uzun uzun düşündüm.

Bütün izm'ler dahil, hiç bir toplumsal çatışmanın asla bozamadığı, zerre kadar sarsamadığı Sağlıklı Aile Yapısı bu işte...

Türkiye bununla ayakta.

Nitekim... Yaşar Okuyan'dan dinlediğimiz kadarıyla, ANAP'ın araştırmaları, bin yıllık geleneksel yapı hakkında önemli mesajlar veriyor. Demek ki, bazı kavramları, özellikle de ortak değerleri belirli partilerin patenti'nden çıkarmak lâzım...

Evet... parantez içerisinde de olsa, bu noktayı vurgulamak istedim.

*

Şimdi, dönelim fotoğrafa.

Gelenekçi anne babalar, girişimci çocuklar yetiştiriyor. O çocuklar, kimbilir, ellerinde bond çantalarıyla dünyayı turlayarak belki iş bağlantıları için yepyeni ufuklara koşuyor.

Torunlar?... Bilgisayar ağının bereketli ürünleridir. Yolları açık...

Ama disiplinden kopmuyorlar. Prensip ve ilkeler, bir fotoğraf karesine sığacak kadar açık ve net. Herbirinin yüzünden sevgi, saygı ve ciddiyet akıyor.

......

Aile bireylerinin içinde belki sımsıkı örtünmüş, daha mutaassıp bir kadın da olabilirdi. Nitekim bir çok evde var.

Ama tesadüfen bu evde yok... Nitekim bir çok evde de yok.

CHP, ortalama yolu bulmuş. Var'larla yok'ları koalisyonda toplamış ve başörtü meselesini ılık bir iklime ve tampon bir bölgeye çekmiş. Yâni, ne reddetmiş, ne de abartmış...

Aslını isterseniz, CHP, eski CHP'yi aşmış. Türkiye gerçeklerine yaklaşmış.

Sosyal Demokratlar için bence bu kadarı yeter.

*

Bundan 20 yıl önceki CHP afişlerini hatırlıyorum...

Aman Allahım.

Umut vaad'edeyim derken mutsuzluk simgeleyen acayip figürler... Emek'ten yana görüneyim derken işçi'yi antipatik yapan somurtkan resimler... Neyi vurguladığı belli olmayan tuhaf parkalar, tek tip bıyıklar... Ve sermaye'yi reddeden ürpertici sloganlar...

Bu öyle değil.. Fotoğraftaki aile bireylerine dikkatli bakarsanız görürsünüz ki:

- Orada toplumsal bir kaynaşma var. Orada siyasi bir uzlaşma var.

- Rızacı bir nesil, ama hemen yanıbaşında atılımcı bir gençlik var... Köşe dönmeci pişkin suratlar değil, tertemiz bir kazancın getirdiği pırıltılı gözler var.

- Orada istikrar var. İstikbal var. Işık var. Müjde var. Fırsat var. En mühimi de terbiye var.

İşte bu mozaik, Türkiye'nin ta kendisi.

*

Böyle bir yapı, müstehcenlikten ve müptezellikten etkilenmez. Ahlaksızlıklara yolsuzluklara bakıp rotasını değiştirmez. Bu yapı, irticaya geçit vermez ama laikliği de sömürmez.

Çocukluğumda böyle aileler vardı. Evlerindeki duvarda hep böyle fotoğraflar görürdüm. Hiçbirinden de kötü insanlar çıkmadı. Geleneksel yapıyı, erdemli bir geleceğe taşıdılar...

Çoktandır böyle bir fotoğraf görmüyordum.

Acaba bitti mi, gitti mi o insanlar diyordum. Hayır... Olsa olsa, bu pisliklere bulaşmamak için, reflekslerini kullanıp kenara çekildiler, kendilerini korudular.

Eminim ki, Türkiye'nin ezici çoğunluğunu, halâ bu fotoğraftaki sağlıklı aile yapısı oluşturuyor.

Değişim'in gücü, kendinden emin. Hiç şımarmıyor.

Dejenere olmuşlar ise, kendilerini sahiden değişime uğramış sanıyor, vah.


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr