kapat

ÇARŞAMBA 23 EYLÜL 1998

Bebeğiyle öldü

Mutlu olmak için evlenmişti Durucan. Ancak evlilik onu 2.5 ayda karnındaki bebeği ile birlikte yaşamdan koparmış, kara topraklara gömmüştü.

TARIK UMUR

Zonguldak'ta Karadeniz Ereğli'sinde oturuyorlardı. Henüz 2.5 ay önce evlenmişlerdi. 2.5 aydan beri bir cehennemi paylaşıyorlardı. 19 yaşındaki Durucan'ın nedeni belliydi. Seviyordu... Evliliklerinin 15. gününde hamile kalmıştı Durucan. Belki sevgi dolu günlerini Erol'a hatırlatır diye bir bebeği olsun istemişti. Kocası onu evlenmeden önce olduğu gibi sevsin, yine gözünden sakınsın istemişti.

Erol ise şiddetle yoğurduğu sevgisini dayakla gösteriyordu ancak. Sinirliyken, mutluyken, mutsuzken, sarhoşken, ayıkken hep dövüyordu. Yaşamlarında sevgi giderek azalırken dayak egemen oluyordu.

Sesini çıkarmadı

Seviyordu ya Durucan hiç sesini çıkarmıyordu. Bir tek çok canı yandığında, dayağa dayanamaz hale geldiğinde kaçıveriyordu annesinin yanına. Bir keresinde kızını morarmış gözleri, çizik içindeki kolları, berelenmiş vücuduyla karşısında görünce annesi dayanamamış karakola şikayet etmişti Erol'u. Genç kadın yalvarmış ağlamış annesine engel olamamıştı. Hatta mahkeme de açılmıştı.

Bir hafta önce yine yediği feci bir dayak sonrasında baba evine sığınmıştı Durucan. Erol üç gün dayandı.

Önceki gün kayınpederinin kapısını çalıp Durucan'ı dışarı çağırdı. Bir süre konuştular kapı önünde. Erol "eve gidelim" dedi. Durucan kabul etmedi. İyice yılmıştı. Bir de karnındaki bebeğine bir şey olacak diye korkuyordu.

Yanıt çıldırttı

Erol hayır yanıtını alınca delirdi sanki. Genç kızı kolundan tuttuğu gibi sürükleye sürükleye arabaya götürüp bindirdi. Yolda tartışmaya devam ettiler.

Çevre sakinleri hızla sokaktan çıkan arabanın içinde Erol'un genç kızı yumrukladığına tanık oldular.

Bir kaç kilometre gittikten sonra yediği yumruklardan korunmaya çalışan genç kadın can havliyle kapıyı açtı. Erol, yavaşlattı arabayı. Arabanın yavaşlamasından yararlanan Durucan kendini attı arabadan, kaçacaktı aklı sıra.

Bu sırada karşı yönden gelen bir araç olanca hızıyla çarptı genç kıza. Olay yerinde can verdi. Bebeği de... Yaşama merhaba diyemeden. Anne sevgisi tadamadan.

"Peşini bırakmayız"

Koca dayağından kaçarken otomobil altında kalarak ölen Durucan Özdemir'in ailesi hem üzgün hem öfkeli. "Bu işin peşini bırakmayacağız" diye konuşan Kesim Gül, kızının doğacak bebeğinin heyecanının bile yaşayamadığını söylüyor gözyaşları içinde. Kızının son gününü anlatırken hıçkırıklara boğuluyor;

"Öldüğü gün bizim yanımızdaydı. Kocası ile yine tartıştığını ve dayak yediğini anlattı. Sonra Erol geldi ve Durucan'la konuşmak istedi. Evin önüne çıkıp konuşmaya başladılar. Bir süre sonra yine tartışma çıktı. Erol zorla kızımı babasının arabasına bindirip götürdü. Bir süre sonra eve gelen bir telefonla yıkıldım. Erol kızımı arabanın içinde dövmeye başlamış. Durucan bir ara araba durunca kapıyı açarak yola fırlamış. Ve oracıkta ölmüş."

Mahkemelik oldular

Kızının daha önce yediği feci bir dayak sonrasında Bağlık Karakolu'na gittiğini ve olayın mahkemeye de yansıdığını belirten Gül, "Daha önce de eşi tarafından birçok kez dövülmesine rağmen hep sessiz kaldı ve şikayetçi olmamıştı. Ancak kısa bir süre önce kızım damadım tarafından feci şekilde dövüldüğünde biz Ereğli Bağlık Karakolu'na gidip şikayetçi olduk. Daha sonra bu olay mahkemeye de yansıdı. Kızımızın ölümünü bir türlü kabul edemiyoruz. Biz bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız ve kızımızın ölümüne neden olanlar hesabını yargı önünde verecekler" diye konuştu.


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr