kapat
SABAH ONLINE YAZARLAR

ÇARŞAMBA 23 EYLÜL 1998

Ahmet Vardar (e-posta:avardar@sabah.com.tr )

Ne güzel şey... Dostlar başına...

Hep söylerim ya, zaman zaman güzel şeyleri yazmak, güzel olayları dile getirmek bana moral verir ve yazı yazma aşkımı kamçılar. Sanki ogün daha sağlıklı ve daha zinde olurum. İşte benim için bugünde o günlerden biri...

1988 yılında Erzurum'da doğan Pınar Başaran 4 yıl önce beyin tümörü teşhisi ile ameliyat olan ve ameliyattan birkaç saat sonra da babasını kaybeden bir kız çocuğu. Annesi evlerde günlük çalışarak geçimini temin etmekte. İlkokulu bitiren Pınar'ın şimdiki hayali moda tasarımcısı olmak... Bu düşüncesini annesine açtığı zaman, kadıncağız önce, "Paramız yok kızım. Seni nasıl yollarım" diyor ama bir kez olsun şansını denemek için M.E.B'nın Anadolu Meslek Kız Lisesinin yolunu da tutuyor. Ve büyük süprizin başlaması da bundan sonra...

Kayıtlardan sorumlu öğretmen Kadir Sütçü çocuğunu okula kaydettirmek isteyen anneyi dinlerken gözleri dolu dolu oluyor. Bu arada okulun moda tasarımı bölümünde okumak isteyen küçük Pınar'ın gözlerindeki pırıltıdan yola çıkan yılların öğretmeni duygulanıyor ve "Ne olursa olsun bu çocuğu kazanmalıyız..." diyor. Sağda-solda araştırma yapılıp ailenin mali durumu iyice anlaşılınca, okul idaresi ona kucağını açıyor ve küçük Pınar'ın okul masraflarını karşılamak amacı ile, Türk Tekstil Vakfı'nın bursunu veriyor.

Şimdi Pınar arzu ettiği okula kavuştuğu için çok mutlu. Eğer sınıfını teklemeden devamlı geçerse kendisine tahsis edilen bu burs ile üniversiteyi bitirene kadar okuyabilecek. Ve gün gelecek televizyonlarda hayranlıkla seyrettiği defilelere bir gün kendi imzasını atabilecek bir moda tasarımcısı olacak.

İşte yazdığım bir sürü çirkin konunun yanında böyle güzellikler beni çok mutlu ediyor. Bunu yazarken düşündüm, ülkede kimbilir daha kaç tane PINAR gibi kız çocuğu var. Ama Kadir Sütçü gibi öğretmen kaç tane kaldı ki?...

İGDAŞ, İGDAŞ kendine gel!...

İGDAŞ yöneticileri, eğer bu kulağıma gelen doğru ise çok ayıp ettiniz demektir. Bana gelen bilgilere göre, adam kayırmacılık yapıyormuşsunuz. Misal mi istiyorsunuz, alın size bir misal...

Halkalı Çamlıkaltı mevkiinde bulunan Anarkent sitesi, her biri 24 hane olan toplam 7 bloktan oluşuyor. Tarafınızdan buraya doğalgaz getireleceği bildirildiği için tüm site sakinleri, büyük bir kısmı normal geçim standartlarından fedakarlıklar yaparak para topladılar. Ancak geçen hafta iş uygulamaya geldiğinde ekipleriniz oraya gitti ve tamamen tepeden inme bir biçimde sitedeki apartmanlardan yalnızca ikisine doğalgaz bağladı.

Bu nasıl iş kardeşim?... Buraya doğalgaz gelecek diye yapılan hazırlığın parası bütün site sakinleri tarafından karşılandı ama gel sen sadece 2 yere gaz bağla, olacak iş değil... Duyduğuma göre, gaz bağlanan bu iki apartmanın ayrıcalığı, birinde bir başkomiserin oturması, diğerinde ise sizin İGDAŞ'tan emekli olan bir apartman yöneticisinin bulunması imiş... Böyle saçma sapan iş olmaz. Tez elden diğerlerinin de gazlarını bağlayın.

NOT: İnternet kanalı ile elektronik mektup yazan okuyucularım, mesajlarınızın sonuna lütfen telefon numaralarınızı da ekleyin. Çünkü detaylı bilgi almak isteğim zaman anında sizlere ulaşamıyorum.


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakki saklidir)
Bu sayfa YORE Yorum ve önerileriniz icin: editor@sabah.com.tr