SALI 08 EYLÜL 1998
SELÇUK YILDIZ (SHA)
24 Ekim 1997 günü, akşamüstü, yolcularının büyük çoğunluğu üniversite öğrencisi olan bir otobüs hareket etti Kayseri'den. Hepsinin ayrı bir hikayesi vardı. Kimi tatile giderken geride bıraktığı sevgilisine gözyaşlarıyla veda etmişti. Kimi memleketinde kavuşacağı sevdiğinin hayalini kurmaya başlamıştı bile. Annesi, babası burnunda tüten, kardeşlerini kucaklamak için sabırsızlananlar vardı aralarında.
İpek Turizm'e ait Mercedes 403 marka otobüs Muammer Çiçekyurt yönetiminde çıktı yola. Niğde'yi, Konya'yı geçmişlerdi. Karapınar Mevkii'ne geldiklerinde Çiçekyurt karşıdan bir tankerin tam üzerine geldiğini fark etti. Anlattığına göre aralarındaki mesafe 50-60 metre idi. Sürekli selektör yapıp tanker şoförünü uyarmaya çalışmıştı. Yolun kenarına inmeyi düşünmüş ama otobüsün dolu olduğunu hatırlayınca vazgeçmişti. Sonra tankerin tüm uyarılarına rağmen kendi şeridine geçmediğini görünce o, tankerin boş olan şeridine geçmeye çalışmıştı. Faciaya giden yolda atılan son adım olmuştu bu.
İki aracın çarpışması müthiş bir patlamayla birleşti. Patlamanın ardından otobüs alev alev yanmaya başladı. İçindekiler çaresizlik içinde ön kapıya hücum ettiler. Çığlıklar, ağlamalar birbirine karıştı. Hiç şansları yoktu. Bir alev topuna dönüşen otobüsün içinde kavrulup gittiler. Tam 49 kişiydiler. Çoğu da öğrenci. Cesetlerin teşhis bile edilemediği, bedenlerin, alevlerle birbirine kaynadığı o enkazda, birileri, üzeri yazılı bir kağıt parçası buldu. Yarısı yanmıştı. Okunabilen birkaç dizeydi yalnızca... Gerisi; onu yazan ellerle birlikte kavrulup gitmişti besbelli.
Sitem etme haberi yok dağların
Ellerinle gözlerini bağladın
Faydası yok geç kalınmış figanın
Dünyada ölümden başkası yalan
Bu dizeler o günlerde çok popüler olan bir şarkıya aitti. Ama o günden sonra yani 23 Ekim'den sonra radyolarda daha az çalınır oldu o şarkı. Klipleri de istek almıyordu artık. Çünkü özdeşleşmişti o kazayla. İnsanlar sildiler yaşamlarından onu. Haberci gibiydi. O kazada şoförün uyuduğu ve kaza anında uyarılmasına rağmen uyandırılamadığı iddia edilmişti. Şarkıdaki gibi. Elleri, gözlerini bağlamıştı sanki Muharrem Çiçekyurt'un. Kurtulanlar ise otobüsün camlarından fırlayan 4 kişiydi. Otobüsün şoförü ve önde oturan üç yolcusu.
Bu feci kazanın ilk duruşması Karapınar Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı geçen hafta. Kazayla ilgili anılar bir kez daha tazelendi. Yaklaşık bir yıl önce meydana gelen kaza an be an anlatıldı bir kez daha. 8'de 8 suçlu bulunan otobüs şoförü Muammer Çiçekyurt sanık sandalyesindeydi. Olayı anlatırken dehşeti yaşadı bir kez daha. Bir yıldan bu yana aklından çıkmayan, rüyalarını kabuslara dönüştüren olayı anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Ama faydası yoktu artık "geç kalınmış figanın..."
Fazla bir ilerleme kaydedilmedi mahkemede. Olağan bir duruşmaydı. Kimlik tespiti yapıldı. ilk ifadeler alındı. Sonra kaza ile ilgili bilirkişi raporu açıklandı. Rapor çok yönlü hazırlanmıştı. Kaza yeri, araçlar, kazaya karışanların nitelikleri, ince ince araştırılmıştı. Uzmanlar kazaya neden olan şoförlerin yanı sıra gerekli denetimleri yapmayan turizm firması ile otobüsü üreten Mercedes firmasını da suçlu bulmuştu. Hatta suçlu bulmakla kalmamış bu firmanın ürettiği Mercedes 403 marka araçların da trafikten men edilmesini istemişti. Raporla ortaya çıkan tablo ise feciydi... Suçlular alt alta sıralanmıştı...
Tanker sürücüsü şerit ihlali 8'de 8
Otobüs sürücüsü görme bozukluğu
şerit değiştirme 8'de 8
Yedek şoför piknik tüpü bulundurmak 8'de 1
İpek Turizm denetimsizlik 8'de 4
Mercedes firması insan sağlığını dikkate almayarak üretim yapmak 8'de 5
Suçlu olmayanlar yalnızca yolculardı. Kaza anındaki patlamayla alev topu haline gelen otobüste bağıra bağıra yanarak ölen yolcular...