kapat

ÇARŞAMBA 02 EYLÜL 1998

Sedat Sertoğlu (e-posta:ssertoglu@sabah.com.tr )

Konfederasyon..

Denktaş, Kıbrıs'ta çözüm için Konfederasyon tezini ortaya atarken, toplumlararası görüşmelerin sürmesi hakkında, geçmişte yaptığı iki önemli hatadan geri döndüğünü gösterdi..

Birincisi; KKTC'nin bağımsız bir devlet olarak tanınması şartı..

İkincisi; Avrupa Birliği'nin Kıbrıs Rum yönetimi ile tam üyelik müzakerelerini durdurma şartı.

Bu sütunun okurları, bizim, bu iki konuda "Denktaş ve Ankara'nın yanlış yaptığını" yazdığımızı hatırlarlar..

Neden yanlıştı bu iki nokta?

Çünkü gerek Avrupa Birliği, gerekse Washington'dan bize gelen haberler, bu iki isteğin gerçekçi bulunmadığını gösteriyor ve KKTC ile Türkiye giderek, "Anlaşma istemeyen" konumuna itiliyordu..

Rumlar ve Yunanistan da bunu, özellikle Birleşmiş Milletler'de çok kuvvetli biçimde aleyhimize kullanmaya başlamışlardı..

Birleşmiş Milletler'de işlerin bizim için kötüye gitmeye başlayacağının ilk sinyalleri bize geldiği gibi, Birleşmiş Milletler büyükelçimiz Volkan Vural'a da geldi..

Bunun üzerine Volkan Vural, ardarda, Ankara'ya önemli mesajlar gönderip, yaklaşan tehlikeyi haber verdi..

Yine bu sütunun okuyucuları hatırlayacaktır; Yunanistan ve Rumların, Kıbrıs konusunu, "bağlayıcı niteliği olan BM'nin 7'inci bölümüne sokmaya çalıştıklarını" yazmıştık.. 7'inci bölüm, işi, "Türkiye'ye ambargoya kadar" götürebilirdi.

Aynı uyarı, tehlikeyi derhal gören büyükelçi Volkan Vural tarafından da Ankara'ya bildirildi..

Bir de bunların üstüne BM'den çıkan son karar, Ankara'da alarm zillerinin çalmasına neden oldu..

Türkiye uluslararası platformda yalnız kalıyordu..

Ve, Başbakan Mesut Yılmaz'ın başkanlığındaki Türk ekibini, New York'ta oldukça sert bir hava bekliyordu..

İşte tam bu anda, Dışişleri Bakanlığı, tehlikeyi önlemek için Denktaş'ı ikna ederek bu yeni tezi ortaya attırdı..

Olur veya olmaz..

Ama, Denktaş'ın ortaya attığı bir tezdir.. Tamamını veya istediğiniz maddelerini desteklersiniz veya karşı çıkarsınız.. Kullanılan kelimeler üzirinde tartışabilirsiniz..

Bu noktada, ayrıca, Türkiye'nin yıllardır savunduğu "iki toplumlu, iki bölgeli federasyon tezinden vazgeçtiği" sözünün edilmesi için de, biraz erken gibimize geliyor..

Çünkü, Denktaş'ın girişimi, Washington'un Rumlara, abanın altındaki sopayı göstererek, "Aklınızı başınıza almassanız, masaya oturmazsanız, işin nereye gittiğini göreceksiniz" demesine de yardımcı olacaktır..

Belki Rumlar bu sefer ciddi olarak "Aman, Konfederasyondan vazgeçin, iki toplumlu, iki bölgeli federasyonu ciddi biçimde konuşmaya hazırız" diyecek ve masaya oturmayı kabul edeceklerdir..

Kimbilir...

İşte Konfederasyon kelimesinin altında yatan gerçekler bunlar...

Bakalım Denktaş'ın bu dış politika manevrası nasıl yankı bulacak?

Yunanistan ve Rumların ne diyeceği malum..

Washington ve AB başkentleri ne diyecek, önemli soru işte bu...

Washington'a sorduk.. Şu cevabı aldık:

"Önemli olan diplomatik sürecin yeniden başlaması ve tarafların masaya oturmasıdır..."

Bu noktada olaya baktığınız zaman, diplomatik sürecin yeniden başlayabileceğini söylemek mümkün..

Ancak bu sürecin ne kadar zaman alacağı konusunda ise bir tahminde bulunmak şimdilik yanlış olur.. Hele bir Rumlar masaya gelsin..


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr