Türk Sineması Seden'i yitirdi

Ürlü senarist, yönetmen ve TV dizilerinin büyük ustası Osman F. Seden dün yaşamını yitirdi. Seden'in ölümü sinema çevrelerinde şok etkisi yarattı.

Türk Sineması'nın usta yönetmeni Osman Ferit Seden (74), önceki gece saat 02.00'de vefat etti. Yaklaşık 10 yıldır prostat kanseri tedavisi gören Seden, durumunun ağırlaşması üzerine Avrupa Hastanesi'ne kaldırıldı. Ünlü yönetmenin doktoru, Seden'in son üç haftada durumunun ağırlaştığını belirterek, son dönemde de akciğerlerinde kanser ortaya çıktığını kaydetti.

Seden'in cenazesi, yarın Beyoğlu Ayhan Işık Sokak'tan alınarak AKM'ye getirilecek ve burada bir toplantı düzenlenecek. Seden'in cenazesi, Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından toprağa verilecek.

Sinemacı aileden geldi

Türk Sineması'nın en usta yönetmenlerinden biriydi Osman Fahir Seden. Sinemacı bir aileden geliyordu. Türkiye'de ilk sinema salonlarından birini açan ve ilk özel film yapımevini kuran sinemacı Kemal Seden'in oğlu olan Osman Seden, babasının izinden yürümüştü.

22 Mart 1924'te İstanbul'da doğan Osman Seden, ortaöğrenimini Alman Lisesi'de gördü, ardından da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Yabancı filmlerin dublajında çalışarak sinema dünyasına girdi. 1951'de yapımcılık ve senayroculuğa başladı. İlk senaryosu 27 yaşında iken yazdığı "İstanbul Kan Ağlarken." Ve ilk yönetmenlik denemesi "Kanlarıyla Ödediler."

1960'lı yıllara kadar dram ve macera filmleri çeken Seden, daha sonra güldürü, polisiye ve müzikal filmlere yöneldi. 1960-70 yılları arasında pekçok film çekti. Hepsinde de başarılıydı. En başarılısı ise "Çalıkuşu" oldu. Ancak 1973'te baba yadigarı Kemal Film'i kapattı ve kendi adının baş harflerinden oluşan OFS Prodüksiyon Şirketi'ni kurdu.

80'li yıllar yeni bir sayfa açtı Seden'in yaşamında. Artık, türkülü şarkılı filmler modasıydı ve o da bu modaya ayak uydurdu. Arabeskçilerin yükseliş döneminde onun da imzası oldu. "Yakılacak Kadın", "Telekız", "Yeniden Doğmak", "Yolpalas Cinayeti", ve "İki Kadın" filmleri Seden'i 90'lı yıllara taşıdı.

Ancak sinemanın en görkemli günlerine tanıklık eden bu sinema adamı 90'lı yıllardan itibaren bir yol ayrımındaydı. Yeşilçam artık ışıldamıyordu. O ise kameraların sesini duymak istiyordu. Ve sonunda tercihini kullandı; Zor olsa da televizyona filmler çekecekti.

Türk Halkı'nın beğenilerini zevklerini iyi bilen, onlarla koca bir hayatı paylaşmış olan Seden, televizyon dizilerinde de büyük başarı kazandı. Ve onun çektiği diziler, bugün televizyonun en önemli yıldızlarından biri olan Aydan Şener'i yarattı...

Ne dediler?

Aydan Şener: "Çok üzüldük. Daha dün ziyaretine gittim ben. Akşam üstü ölmeden 3 saat önce gördüm. Çok kötüydü. Beklenen bir ölümdü ama hakikaten çok kötü olduk. Tarih kapandı diyorum ben. Sinemada çok önemli bir isimdi. Son gördüğümde kendinde değildi. En son karşılıklı konuşmamız da 5-6 ay önce oldu. O hastalığı hiç kendine yakıştırmazdı. Ne zaman sağlığı sorulsa, 'Bomba gibiyim.' derdi. Hep üstüne titrerdik. Yani sinema için büyük bir kayıp. İlk film şirketi Kemal Film'in kurucusu. Sinema için çok güzel şeyler yaptı. Çok büyük kayıp. Benim onunla bambaşka bir bağım vardı. Baba-kız kadar yakındık. Babamı kaybetmiş gibiyim. Onunla o kadar çok anım var ki. Hepsi gözümün önünden film şeridi olarak geçiyor ama cümlelere dökülmüyor."

Hülya Koçyiğit: "Ağaçlar ayakta ölür. Uzun yıllar aralıksız kaliteli filmler yapmıştır. Halkla bütünleşebilmiş ve ölene kadar setlerde kalmış bir yönetmen. Devlet sanatçısı, çok saygıdeğer, entelektüel bir insandı. Ve sevdiğimiz bir insan. Günün şartlarında kendi yöntemleri ile çalışan iyi bir yönetmen. Her bakımdan çok iyi bir insandı. Onun setinin ne kadar çoşkulu olduğunu hatırlıyorum. Herkesin ne kadar zevk ile çoşku ile çalıştığını hatırlıyorum. Bana hiç ölecekmiş gibi gelmiyordu. Bana göre ayakta yıkılmadan öldü. Ağaçlar ayakta ölür."

Tarık Akan: İnsanları severdi Şimdi öğrendim ve çok üzgünüm. Çok sevdiğim bir yönetmendi. Gençlik yıllarımda iki-üç film çektim onunla. Kendi çapında iyi bir yönetmendi. Ayrıca insanı çok seven bir insandı.

İSMAİL CEM / ÜÇÜNCÜ YAZI