PAZARTESİ 17 AĞUSTOS 1998
SAYGI ÖZTÜRK
İçişleri Bakanlığı'nın 13 ay önce başlattığı soruşturma sonunda ortaya çıkarılan Muradiye Vakfı'nın Ankara Büyükşehir Belediyesi'ndeki vurgunu yargıya gidiyor.
Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin trilyonlarca liralık ihalelerini adeta bir "danışıklı dövüşle" birer birer kapan Muradiye Vakfı ile bağlantılı 29 şirkete, 1 yıl süreyle ihale yasağı getirilmesinin ardından, müfettişlerin hazırladığı dosyalar da savcılıklara gönderiliyor.
Belediyenin paralarını şirketlere peşkeş çekilmesinde parmağa olduğu ileri sürülen 40'tan fazla belediye görevlisinden hesap sorulması için fezlekeler hazırlanmaya başlandı. Şirketlere yapılan fazla ödemelerin ise, kusurlu işlemlerde bulananlardan tahsil edilmesi de kararlaştırıldı.
İçişleri Bakanlığı, Muradiye Vakfı'na şirketler tarafından aktarılan trilyonlarca liranın amaçlar doğrultusunda harcanıp harcanmadığı, bu paraların ne yapıldığı, şirketlerle vakıf arasındaki organik bağ ve amaçdışı faaliyetlerle ilgili olarak Vakıflar Genel müdürlüğü'ne suç duyurusunda bulundu. Muradiye Vakfı müfettişler tarafından çok yönlü olarak araştırılmaya başlanacak.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, belediye ihalelerini alan Muradiye Vakfı'yla bağlantılı 8 ana şirket ile 21 "Paravan" şirketin bundan böyle belediye ve diğer kamu kuruluşlarının ihalelerine katılmasının yasaklanması ile ilgili kararı "Siyasi" olarak niteledi.
Bu firmalara kaç trilyon liralık ihale verildiğini açıklamayan Gökçek, SABAH'a şunları söyledi:
"İçişleri Bakanlığı'nın İhale yasağı getirdiği şirketlere bugüne kadar ne kadarlık iş verildiğini bilmiyorum. Bunun araştırmalarını, bu iddiada bulunan müfettişler yaptılar ve bunun rakamlarını da en güzel onlar biliyorlar. Size bu haberi verenler bu rakamları da verebilirler. Siz yazın, daha sonra ben açıklarım. Benimle ilgili de çok soruşturma yapıldı. Bunlar tamamen siyasi soruşturmalardır. İhale yasağı getirilmesi de siyasi bir olay. Bu hadisenin altında özellikle Melih Gökçek'in yıpratılma arzusu yatmaktadır. Ancak yapılan soruşturmaların hiçbirinde bugüne kadar Melih Gökçek'i suçlayacak bir şey bulamamışlardır. Bu soruşturmalardan siyasi netice bekleyen çevreler özellikle birtakım medya kuruluşlarını rahatlıkla kullanmaktadırlar. Biz şeref ve haysiyetimizi satılığa çıkarmadık."
Gökçek "İhalelerde, şirketlerin Muradiye Vakfı ile bağlantısını bilmemeniz mümkün değil. Olanlardan sizin haberiniz yok mu?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Benim imzamdan geçenden benim haberim olur. Diğerlerinden benim herhangi bir şekilde imzamdan geçmediği için haberim olmayabilir. Benim ilgim dışımda yapılabilir. Emanet usulü ihalelerden, Büyükşehir Belediyesi'nde Genel Sekreter, ASKİ de Yönetim Kurulu, EGO'da Encümen sorumludur. Benim sorumluluğum yok. Muradiye Vakfı ile yakınlığım tıpkı size olan yakınlığım gibidir. Çünkü onlar benim seçmenlerimdir. Yasalarda hiçbir firmanın ihaleye girmesini engelleyecek hüküm yoktur. Kanundaki şartlara uymak şartıyla her firma ihaleye girme hakkına sahiptir. Bir firmanın ihaleye girmesini engellerseniz esas o zaman suç işlemiş olursunuz. Eğer bazı firmalar birden çok emanet işi almışlarsa bu emanet komisyonunun takdiridir. Emanet komisyonuları da bu konuda her zaman deneyimli firmaları tercih ederler. Benim dışımda Emanet Komisyonu'nun takdirinde bir olaydır. İhalelerin usulleri var. Arkadaşlar, alanlarında tecrübeli diye bu firmaları davet etmişler. İhalenin kime verileceği komisyonun taktiridir. Benim ilgim yok."