kapat

PAZARTESİ 17 AĞUSTOS 1998

Anadolu'da alışveriş merkezleri patlayacak

Perakendecilik alanında danışmanlık yapan Nur Akgerman "Anadolu'yu gezerken hayretler içinde kaldım. Çok yakında, alışveriş merkezlerinin büyük şehirlerden Anadolu'nun her köşesine yayılacağını görüyorsunuz" diyor

MİNE ŞENOCAKLI

Beymen'in kendini yenilemesinde, hep bir adım ileri gitmesinde onun katkıları yadsınamaz. Aynı şekilde konfeksiyonculuk ve mağazacılığı bünyesinde birleştiren Beymen'in de Nur Akgerman'ın kariyerindeki etkisi göz ardı edilemez. Akgerman, Vakko'da başlayan ardından Beymen'de süren 20 yıllık iş deneyimini şimdi her iki sektörün önde gelen kuruluşlarına aktarıyor. Türkiye'nin perakende ve mağazacılık alanında ilk danışmanlık şirketi olan Ak's'ı kuralı henüz 7 ay oldu. Şimdi aralarında Gümüşsuyu, Transtürk Holding, GSD, Burberrys ve Ermenegildo Zegna gibi 12 dev şirketle çalışıyor. Bu kadar hızlı yol almalarını, Türkiye'de, perakendeciliğin yeni ama, en gözde ve en heyecanlı sektörlerden biri olmasına bağlıyor Akgerman.

Çatlak seslere dikkat

Danışmanlığa başladıktan sonra, onlarca firma tanıdığını ve perekandeci gözüyle Anadolu'yu gezerken karşılaştığı manzarının kendisini hayretler içinde bıraktığını belirten Akgerman, "Kayseri'ye gittim inanılmaz şeyler gördüm. Bursa'da çok büyük alışveriş merkezleri yapılıyor. Gelişmeler inanılmaz. Çok yakında, alışveriş merkezlerinin büyük şehirlerden Anadolu'nun her köşesine yayılacağını görüyorsunuz" diyor.

Konfeksiyon sektöründeki krizin aşılmasında ise, en önemli adımın sektör içinde bütünleşme olduğu görüşünde. Ona göre birçok sektör kriz içinde. Ama konfeksiyon sektörünün kendi içinden yükselen çatlak sesler, krizi dallanıp budaklandırıyor. Temelleri sağlam, dünya çapında markalaşmaya hazır bir sektör olan Türk konfeksiyon sektörünün bu krizi de aşacağından emin. Yeter ki, firmalar krizi körükleyecek açıklamalar yapmak yerine birbirlerine destek versin.

"Durgunluğu aşarız"

Nur Akgerman'ın konfeksiyon sektörünün yaşadığı sıkıntılara ilişkin görüşleri şöyle:

* Ortada bir durgunluk sözkonusu ama, bunu vahim bulmuyorum. Türk tekstil ve konfeksiyoncusu doğal olarak önce teknolojiye yatırım yaptı. Çünkü teknolojiniz yoksa 2000'li yıllarda rekabet edebilmeniz mümkün değil. Bu çok güzel yapıldı ve doğru yapıldı. Ama doğal olarak güçler bu tarafa sarf edildi. * Türkiye'de tekstil ve konfeksiyonun özelikle sanayicilik kısmı çok hızlı büyüdü. Ama yaratıcılık, insan kaynağı ve marka ağırlıklı büyümedi. Şimdi biraz daha markaya, insana, yaratıcılığa yatırım yapılmasının zamanı geldi. Aksi takdirde dünya rekabeti karşısında dalgalanmalara çok daha açık oluyorsunuz. Türkiye çok çabuk toparlanan ve hızlı değişen bir ülke. Bu durumun da atlatılacağını düşünüyorum.

* Önümüzdeki iki-üç yıl içinde mağazacılıkta bir çehre değişikliği olacak. Bu değişiklik sırasında, `ille de yabancılar gelecek, bütün köşeleri tutacak' demiyorum. Üstelik gelsinler, rekabet bize her zaman lâzım. Ama işini, daha markaya önem vererek, daha dünya koşullarında yapanlar öne çıkacak. Zeki Triko bunu çok iyi yapıyor. Vakko, Beymen, Mudo, Yargıcı ve Kom gibi markalaşmış gruplar da var. Ama sayılarının daha çok olması ve dünyada markalaşmaları lâzım.

İspanyollar'ı örnek alalım

* Dünya markası yaratmak ciddi bir çaba ve finansal güç gerektiriyor. Yine de görüşüm çok pozitif. İspanyollar'dan çok güzel örnekler görüyoruz. Bir Zara, bir Mango kısa sürede iyi yerlere geldiler. Onların hayat hikâyelerini tam olarak bilmiyorum. Ama 10 yılda dünya markası yaratılabiliyor. Çok değişik tip tüketiciler var. Bence perakendeciliğin cazibesi o. Eskisi gibi, `şu yaş grubuna, bu satılır' diye bir kolaylık yok. Bu da fırsatları çoğaltıyor. Zara ve Mango, böyle bir trend yakalamış. Bir başkası da spor giyimde, ev tekstilinde ya da başka bir dalda bunu yapabilir.

Mağaza açmayacağım

Nur Akgerman, kendisi hakkında "Guess'in mağazasını açmak istiyor" yolunda verilen bir demece çok üzüldüğünü söylüyor. Nedenini ise şöyle açıklıyor: "Benim işim danışmanlık. Marka mağazacığılığı yapmayı hiç düşünmedim. Eğer herhangi bir markanın distribitörlüğünü veya mağazacılık açma hakkını almak isteseydim, alırdım. Danışmanlığın da kendi içinde kuralları var. `Hem bir markanın sahibi olayım hem de başka bir markaya danışmanlık yapayım' diye bir şey sözkonusu olamaz. Esprit'e servis verirken, diğer yandan Guess'in mağazacısı olamam. Bu benim mesleki kariyerim adına çok yanlış. Benim ne mağaza açmak için Guess'e bir talebim oldu, ne de bu konuda bir beyanatım. Sadece Guess mağazalarını açmak isteyen birkaç Türk gruba proje hazırladık. Ben danışmanlık yapacağım. Çok heyecanlıyım. Çok istekliyim. Bu işten de çok keyif alıyorum ve işimi çok iyi yapmak istiyorum."


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr