kapat

PERŞEMBE 16 TEMMUZ 1998

Rauf Tamer (e-posta:rtamer@sabah.com.tr )

Değişim...

Hatırlarsanız Baykal, değişim'den geri kalmadığını vurgulamak için Blucinleri çeker, Mesut Yılmaz'la birlikte pikniğe gideriz demişti.

Söyleyeli 6 yıl oluyor.

İyi... hakkı bâkidir.

Demirel'in değişimi de ileri demokratlık göstergeleriyle gündeme gelmişti. Konuşan Türkiye deyince, akan sular durdu. Eski hasımları bile hısım oluverdi.

MHP kongrelerinde Nazım Hikmet'ten şiirler okunması da yine değişim olarak algılandı... En zahmetsiz iş.

Faziletli Belediye Başkanlarının şimdi futbola ve basketbola merak sarmaları da belki bir değişimdir.

Kimbilir... DSP'lilerin ezan okunurken ayak ayak üstüne atmaktan artık vazgeçmeleri de bir değişim.

*

Bunlara itirazım yok.

Ama değişim'e bir de rüzgâr eklemişler. Değişim rüzgârları denince vıcık bir kavram doğuyor.

Çünkü kökü, değişmek fiiline dayanıyor. Gelişmek'le ilgisi yok, sadece değişmek.

Hakaret gibi bir kelimeydi, şimdi iltifat yerine geçiyor.

- Sen çok değiştin.

Yâni va açıkcası:

- Eskiden düzgün biriydin, şimdi yanlış bir adam oldun.

Ya da tam tersi:

- Eskiden paçalarından ayıp akıyordu, şimdi düzeldin, aferin, iyi yoldasın.

Görüyor musunuz?

Hepimiz bu hakareti yiyip oturuyoruz.

Siyasetçi, gazeteci, san'atçı, kim varsa hepsi... hepimiz... Sen değiştin denince pek mayışıyoruz. Bunu bir rütbe zannediyoruz.

Demek ki, her değişen insan, şimdiki haliyle övünüyor. Eski kişiliğini ve fikrini artık beğenmiyor. Belki de geride bıraktığı izlerden mahcubiyet duyuyor.

Değiştim ne demek?

Acaba döndüm mü?

Bir değişime daha uğrarsam, tekrar mı döneceğim?

*

Kendini yenilemek... Kabul.

Saplantıdan kurtulmak... Kabul.

Törpülenmek... Kabul.

Hoşgörü, yumuşama... Hepsi kabul.

Çünkü bunlar hem olgunluk işaretleri, hem de uygar dünyanın gereğidir. Kaldı ki demokrasi bir uzlaşma rejimidir.

Ama değişmek, çok geniş bir kavram.

Dibinde mizacını terketmek yatıyor. Dibinde zâfiyet, mağlubiyet, hatta teslimiyet yatıyor.

- Efendim, ben değiştim.

- Aferin, iyi ettin... Yıllarca arkandan koşan insanları kandırdın.

Mesele budur.

*

İnsan kolay değişmez.

Böyle bir hakaret zaten kolay kabul edilmez.

Blucin mühim değil. O bir ayrıntı. Ama Baykal'ın bir gün Çırpınırdı Karadeniz'i söyleyeceğini sanmayın.

G.Saraylı Mesut Yılmaz'dan boş yere Kara Kartal şarkıları beklemeyin.

Özetlersek, değişmek, kandırıcı bir kavram. O'ndan hayır yok. Kimseye hayır yok. Ben İsmet Sezgin'in bile değiştiğine inanamıyorum... Engin demokrasi ufkuna ve sergilediği müthiş devlet adamlığı'na bakarsanız, bir ihtimal, gelişmiş olabilir.


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr