kapat

PERŞEMBE 16 TEMMUZ 1998

Güngör Mengi (e-posta:gmengi@sabah.com.tr )

Türbe ve heykel

Çetin Altan dün, ekonomiyi düzeltmek isterken başını veren vezir-i azamın ibretli öyküsü anlatıyordu.

Tarhoncu Mehmet Paşa'nın Eyüp Sultan'da izi kaybolmuş türbesinin, anısına saygı borcu olarak ortaya çıkarılıp bakıma alınması için çağrı yapıyordu.

Tarhoncu Mehmet Paşa, Osmanlı'da ilk bütçeyi yapmaya teşebbüs ederek devletin gelirleriyle giderlerini dengelemek isteyen vezir-i azamdır.

Hazineyi disiplin altına almaya kalkışması Saray çevresini gazaba getirmiş, 11 yaşındaki padişah Avcı Mehmet'in annesi Turhan Sultan tarafından boğdurulmuştur.

Tarihindeki iyi devlet adamlarını sahiplenmek bir toplumun geleceğe dönük tercihlerini de belirliyor.

Çetin Altan'ın gençliğinde Tarhoncu Mehmet Paşa'nın türbesi önünde yazılı bir taş varmış. Bu taşın, devlet hazinesinin yağmaya açık bir hale düşmesi demek olan yüksek enflasyonlu son çeyrek yüzyılda kaybolması anlamlı değil mi?

Devlet ve millet parasını zaptu rapta almak uğruna canını veren Tarhoncu'nun türbesini kaybeden kötü ruh bugün yine bütün melâneti ile ayakta..

Enflasyonla mücadele programı başlatan iktidara karşı içerden ve dışardan atakta..

Başbakan "Memur zammını yüzde 20 yapalım, hedeflediğimiz enflasyonu tutturamayacağımızı görürsek Ekim'de bu kaybı telâfi edelim" diyor.

Enflasyonun en büyük haksızlık olduğunu gören solcu ortak DSP bu öneriyi destekliyor.

Ama DTP, seçim ihtimalini tekrar gündeme getirmek pahasına istikrarı zehirliyor..

Yılın başında "Enflasyonu bir yılda yüzde 10'un altına indirecek program uygula ve heykelin dikilsin" diye Başbakan'ı iteleyen CHP şimdi mızıyor..

Avcı Mehmet'in vezir-i azamı Tarhoncu Mehmet Paşa'yı boğan bostancıların uzantıları bugün Başbakan Yılmaz'ı kuşatıyor.

Mesut Yılmaz, üç buçuk asır önceki Tarhoncu'nun yüreğini taşıyor mu?

Göreceğiz.. Riski onunki kadar büyük değil.

Kaybedeceği en fazla bir koltuktur.

Türkiye'nin iyi bir amaç uğruna koltuğunu kaybetmeyi göze almış devlet adamlarına ihtiyacı var.

Kurtar bizi baba!

Demirel Ali Şen'e "Görev sürem bitince emekli olmayacağım" dedi..

Yani 2000 yılından sonra Demirel'i 76 yaşında yeniden Başbakan olarak görebiliriz..

Allah sağlık verirse 2007 yılında, yani 83 yaşında ikinci kez Cumhurbaşkanı..

Yirmi beş yıl sonra Türkiye'ye gelen bir Alman işadamı ile Türk meslekdaşı arasında şöyle bir konuşma geçti:

- Parti liderliğinin babadan oğula intikali sizde yerleşik bir gelenek galiba..

- Nereden çıkardınız?.

- 1970'lerde geldiğimde Demirel, Ecevit, Erbakan vardı, yine aynı isimleri duyuyorum. Onların çocukları değil mi bunlar?

Cumhurbaşkanı Demirel "Hizmetin içinde olmaya devam edeceğim" diyor.

Yapacağı en büyük hizmet artık tecrübelerini anlatmak ve pişmanlıklarını itiraf etmektir.

Bize kendisi için bir şey istemeyen bir "baba" lâzım!


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr