kapat

SALI 30 HAZİRAN 1998

Hıncal Uluç (e-posta:uluch@sabah.com.tr )

Suçlu bulundu: Ahmet Çakar!..

"Şu hakem işini bana bir anlatsana başkan" dedim, Şenes Erzik'e.. "Türkiye'de herkes bunu konuşuyor.. Biraz da seni eleştiriyorlar, ağırlığını koymadın diye.."

"Bak ilk defa sana anlatıyorum" dedi Erzik ve anlattı..

"FİFA Hakem Komitesi Başkanı David Will, aile dostumuz. Birlikte tatil falan yaparız.. İskoçya Futbol Federasyonu Onur Başkanı, o da benim gibi.. Bir gün sözü, hakem konusuna getirdim laf arasında.. Bu konuda ülkemden bana yönelik baskıları bilir.. 'Ne oluyor bu hakem işi' dedim.. 'Ah başkan sana söylemeyi unuttum.. Ne yaptı bu Ahmet Çakar?.. Dünya Kupası'na davetliydi' dedi, David Will.."

Şimdi Dünya Kupası'na hakem seçimi için yazılı bir sistem yok. Ama teamüller var.. Bu teamül de, FİFA'yı oluşturan her konfederasyon, finallere kaç takım veriyorsa, o konfederasyona o kadar hakem hakkı tanınıyor.. UEFA 15 takım mı getirmiş finallere.. UEFA'ya 15 kontenjan.. Bu demek değil ki, finale kalan her ülkeye bir hakem.. Hayır.. O konfederasyona 15 hakem.. Şimdi UEFA, bu 15 hakemi nasıl belirliyor?.. UEFA'nın maçlarında görev yapan hakemlere gene UEFA gözlemcilerinin verdiği raporlarla bir hakem klasmanı oluyor..

Ahmet Çakar, bu klasmanda ilk 15 içindeki tek Türk hakemi.. O hakemliği bıraktığını açıklayınca listede Türk hakemi kalmamış.

Erzik anlattı:

"Görevle yurt dışındaydım o zaman.. Oğuz Sarvan aradı beni.. 'Ahmet Çakar hakemliği bırakıyor' diye.. 'Hemen onu bul' dedim.. 'Benden habersiz hiç birşey yapmasın..' Hemen aramaya başladım Çakar'ı.. Kayıp.. Cep telefonu da kapalı.. Ulaşamadım. Çakar hakemlikten ayrıldı."

Türkiye'de Ahmet Çakar'ın Dünya Kupası'na davet edilmediği için istifa ettiği söyleniyordu oysa.. Meğer o sırada Çakar listedeymiş ve istifa etmese bugün Dünya Kupası'nda düdük çalan hakemler arasında olacakmış..

İletişimsizlik, yanlış bilgilendirmeler, gereksiz öfkeler ve erken kararların Türk Futbolu'na ve Türkiye'ye neler kaybettirdiğine bakın..

Yazık!..

Biz iki Galatasaraylı..

"Bu gazeteci dostum da sizin gibi Galatasaraylı" dedi, bizi tanıştırırken Şenes Erzik..

Galatasaraylılar'ın biri ben.. Öteki de UEFA Başkanı Leonard Johansson!..

Johansson, Erzik'i işaret etti bana "Bunun da tek kusuru Fenerli olması.."

Gülüştük.. "Eski başkan Ali Şen'in Fenerbahçe'den ihraç etmesine ramak kalmıştı. O zaman bu kusuru da kalmayacaktı" dedim..

Erzik bizi davet etmiş. Bristol Otel FIFA Club'da televizyondan birlikte İtalya- Norveç maçını izleyeceğiz.. Bizim başkanın ne kadar sevildiğini, ne kadar ilgi gördüğünü orada bir kez daha anladım.. Gelen bizim masaya uğruyor.. Hatta oturuyor.. Johansson da katıldı bize..

"FİFA Başkanı seçilemeyişinize çok üzüldük.. Tüm Türkiye, sizi destekliyorduk" dedim..

"Ben spor adamıyım.. İş adamı değil.." dedi. Bir an sustu.. Bir cümle daha edip konuyu kapadı:

"20 Afrikalı'nın oyu bir gecede değişti.."

Ankara Otel kulislerinde bir gecede değişen Türkiye Federasyonu seçimi oylarını düşündüm.. Dert her yerde ayni dert..

Kamerun Federasyon Başkanı, ülkesine döndüğünde hava alanında tutuklanmış.. Ülkesine ayrılan 1500 bileti karaborsada sattığı için.. Anlayın artık gerisini..

"Hadi biz yokuz anladım.. Ama İsveç, sizinkiler niye yok?.. Dünya kupalarının gediklisi, 94'ün üçüncüsüydünüz?.."

"Bir büyük takıma sahip oldunuz mu, bir kuşaklar boşluğu oluyor arada.. İsveç bu takımı yakaladı.. Takım iyice yaşlanana kadar değiştirmek mümkün olmadı. Birden tecrübesizlerle yeni bir takım yapmak zorunda kalındı.. İsveç şimdi yeniden başlıyor.."

O sırada Alman Ligi Birliği Başkanı, ayni zamanda eyalet maliye bakanı, ayni zamanda da Stuttgart Klübü Başkanı Gerhard Meiervorvelder geldi yanımıza.. Ayni zamanda FİFA üyesi.. Şenes Erzik'le Osmanlı usulü sarmaş dolaş oldular.

Bizimle tanıştırdı Erzik.. "Şu Salou'yu Fener'e verin artık" dedim, Alman Ligi Başkanı'na.. "Bir aydır Türk gazeteleri üç haberle çıkıyor.. Biri Salou.. Bitsin artık.."

Boynuma sarıldı.. Daha 60 saniye olmamış tanışalı.. Kulağıma "Bu Fenerliyi mutlu etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Onun için de uğraşıyoruz" dedi kahkaha atarak..

Ona da "Bizim başkanın tek kusuru bu zaten" dedim.. FİFA'nın İtalyan üyesi Materese bana baktı.. "Fazla üstüne gitmeyin. Herkes bir yerden başlamak zorunda" dedi.. "Olgunlaşınca gerçeği bulmalı ama.." dedim.. Güldük..

Basın Organizasyon Komitesi, 20 Türk gazetecisinden sadece birine Brezilya maçına giriş bileti verdiği için, ben Materese'nin konuğu olarak şeref tribününden izleyeceğim maçı..

Gittim.. Bizim başkan gelmiş.. Az sonra Blatter de geldi. Sarıldı Erzik'e.. İki yanağından öptü.. Ardından bir başka konuğu bizim Ertekin gibi 3 kez öpünce şüphelendim..

Sıcak olduklarını üç kez, soğuk olduklarını iki kez mi öpüyor diye.. Şenes Erzik, başkan seçimlerinde Blatter'e karşı Johansson'u desteklemişti ya..

Az sonra durumu çaktım ve güldüm..

Blatter kadınları üç kez öpüyordu. Erkekleri iki..

Bizim Ertekin gibi..

Günün sözü

"Tabii herkes gibi ben de sahaya çıkan onbirde yer almak isterim. Ama Del Piero, belki Ronaldo'dan sonra bu dünya kupasında herkesin seyretmek istediği ikinci futbolcu.. Ben de onu seyretmek istiyorum."

Roberto Baggio

"Tanrının eli bu defa tersine çalışmalı.."

Diego Maradona, 1986 Dünya Kupası'nda İngiltere'ye eliyle attığı golden sonra kendi adı ile Tanrı'nın İspanyolcası Dio arasında, kelime oyunu yaparak "Bu Tanrı'nın eli" demişti.

O gol Arjantin'e şampiyonluğun yolunu açmıştı.

Ben o sırada Aztek Stadı'nı dolduran 220 bin kişiden biriydim.

Glenn Hoddle da sahadaki 22 kişiden biri..

Şimdi Hoddle İngiltere'nin başında.. Ve bugün İngilizler, Dünya Kupası'nda üçüncü kez Arjantin ile karşılaşıyor.. İlki 1996'daydı.. Sir Alf Ramsey'in Arjantinliler'e "Hayvanlar" deyişi büyük bir diplomatik ve sportif skandala sebeb olmuş, hatta abartılı iddialara göre Arjantin ile İngiltere arasındaki Falkland savaşlarının tohumlarını atmıştı.

O zaman maçı İngilizler kazanmış ve şampiyonluğa giden yolu açmışlardı.

Yani.. Bugüne kadar ki geleneklere göre İngiltere- Arjantin, Dünya Kupası'nda birbirine düşerse, kazanan şampiyonluğa gidiyor.

Arjantin başta Şenes Erzik pek çok kişinin şampiyon adayı.. Erzik "Hem büyük starları var. Hem de çok iyi takım oyunu oynuyorlar" diyor.. Arjantin deyişi ondan..

İngiltere ise kimsenin favorisi değil..

Ama Glenn Hoddle diyor ki:

"Arjantin 12 yıl önceki gibi çok büyük bir takım.. Ama bu defa Maradonaları yok.. Tanrının eli Salı günü tersine çalışmalı.."

Tercüme edersek.. İngiltere'nin işi Allah'a kalmış!..


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr