kapat

PAZAR 26 NİSAN 1998

Necati Doğru (e-posta:ndogru@sabah.com.tr )

Girişimci....

Hay huy içinde, toz duman arasında büklüm büklüm oluşan bize ait bir "başarı patlaması" gözlerden kaçıp gidiyor. Pekin'de yapılan Dünya Girişimciler Yarışması'nda Türkiye'den İzzet Garih'in projesi birinciliği, kendi kurup geliştirdiği fabrikasını tekerlekli sandalyeye mahkum olarak yönetmek zorunda olan Tunç Tonger isimli diğer genç Türk girişimcinin projesi de Jüri Özel Ödülü'nü aldı.

İki Türk başardı...

Dünya birincisi oldular...

Bütün dünyadan genç girişimciler projeleriyle bu yarışmaya katılıyolar. Bu yıl ön elemeye Avrupa'dan, Asya'dan, Amerika Kıtası'ndan İsveç'ten İngiltere'ye, Belçika'dan Japonya'ya bütün ülkelerden 400 proje sahibi genç girişimci katıldı.

İlk eleme yapıldı...

70 proje finale kaldı...

Bu 70'in içinde 2000 Projesini yürüten İzzet Garih, büyük ödülü aldı.

***

Ne yaptı da aldı?

Farkı neydi?

Dünyanın en ileri ülkelerinden bu yarışmaya katılan proje sahiplerinin düşünüp düşünüp de bulamadıkları, yapmak isteyip de yapamadıkları neleri yapmıştı İzzet Garih? Yoksulların yaşadığı, genelde düşük kalite konut dokusunun hakim olduğu bir semtte (Küçükçekmece'de) kaliteli ve pahalı konut yapma ve bunları satabilme geniş ufukluluğunu göstermişti. En az parayla en yüksek ciroyu elde etmeyi de başarmıştı. Çevreyi kirletmeyen aksine doğayı koruyan sistemler kullanmıştı, Bütün çalışanlarıyla takım ruhu yaratabilmiş, iş ortamında kimsenin kimseyi çelmelemediği herekesi hedefe kilitleyen bir yapı oluşturmuş, hedefe varıldığında da başarıyı maddi ve manevi bütün çalışanlara paylaştırmıştı.

12 kişilik juri...

İnce elekten geçiriyodu...

Endonozyalı 30 yaşında genç bir bayan girişimci de ülkesindeki fakir çifçilere ucuz gübre ve tahum temin etme zinciri oluşturabildiği için ikinciliği alıyordu. Bu yarışmada; yapıların sesi geçirmemesi için tavanlara koyulan delikli alçı panoları Türkiye'de üreten ve alçı pano ithalatçısı olan Türkiye'yi bu üründe ihracatçı duruma getiren ilk girişimci Tunç Tunger de Juri Özel Ödülü'nü aldı.

***

Genellikle oğullar babanın biriktirdiğini saçar. Türkiye'de şimdi tersi yaşanıyor. Genç girişimciler saçmak yerine topluyorlar. Para Dergisi'nde yer alan çarpıcı araştırmayı size özetliyorum:

Abdullah İleri: Diyarbakırlı genç işdamı 45 bin dönüm arazi üzerine iki kocaman gölet yaptı. Yılda 30 bin ton aynalı sazan balığı üretecek. Şoklama, fümeleme, paketleme tesisleri de kurdu. Güneydoğu için müthiş bir giişim örneği veriyor.

Levent Altun ve Zeynel Tekoğlu: İki genç işadamı bekçileri denetleyen, personelin giriş ve çıkışını kontrol eden, araçların ne zaman nerede olduğunu bilebilen Akıllı Kalem adını verdikleri buluşu yaptılar. Şu anda 2 bin firmaya sistemi pazarladılar.

İbrahim Özer: 31 yaşında ve kendi kurduğu Escort adlı Bilgisayar firması ile Türkiye pazarında IBM, Hewlett Packard Digital gibi dev uluslarası bilgisayar firmalarını sildi attı.

Hüseyin Dere ve Nevzat Dere İki kardeş genç girişimcilerden Hüseyin Dere, haraketli namluya sahip av tüfeği geliştirdi. Kardeşi Nevzat Dere de bu tüfeği dünyaya pazarlıyor.

Ertuğrul Akalın: Değimendere Belediye başkanı Türkiye'de ilk defa toplam kalite yönetimini başarıyla uyguladı. Kal-Der'e üyeliğe kabul edildi. Kamuda işlerin neden özel sektör kadar başarılı olmadığını kafasına taktı ve belediyenin hizmet kalitesinde büyük sıçrama yarattı.

Mehmet Özdemir: Genç makine mühendisi Meclis'in itlayanlardan 1.5 milyar liraya koltuk satın almasına çok kızıp, poliüretan hammadesini karıştırak kalıba döken makinayi yerli olarak yaptı ve İtalyanların beşte bir fiyatına mal etti. Katıldığı son fuarda 4 firmadan teklif aldı.

Sait Dilek ve Zaid Dilek: Diyabakırlı genç iki kardeş İsparta'da Kimo Tekstil diye bir fabrika kurdular. Dünyaca ünlü Lourins Green adlı İngiliz tekstiliciyi Genel Müdür yaptılar. Monoko, Fas, Bulgaristan, Romanya ve İngiltere'den planlama müdürleri, kalite kontrol müdürleri transfer ettiler . Harrods dahil dünyanın en ünlü mağazalarına yılda 10 milyon dolalık ihracat yapıyorlar.

Okan Göksel: Birbiri ardına buluşlar yapıyor. Sanal ortamlar yaratan bir ürünü Amerikalı bir şirketten yarı fiyatına teklif vererek Genel Kurmay'a satmayı başardı.

İskender Mesudiyeli: Türkiye'de üretilmeyen, ithal edilen elektronik akayakıt pompalarını yüzde 100 yerli olarak yapmayı başardı. Şimdi 24 ülkeye pazarlıyor. Hedefi 50 ülkeye pazarlamak.

Hakan Altınay: 7 yıl önce ilk Türk robotunu üretti ve Türk işadamlarına kabul ettimek için 6 yıl yılmadan uğaştı. Şimdi Arçelik'in Eskişehir'deki çamaşı makinası fabrikasında, Eczacıbaşı fabrikalarında ve Şişe Cam'ın fabrikalarındaki robotlar Altınay'ın....

Tükiye'de girişimci patlaması var...

Hay huy içinde gözden kaçıyor...


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr