kapat

PAZAR 26 NİSAN 1998

Zeynep Göğüş (e-posta:zgogus@sabah.com.tr )

Kedi yolu

Çimlerin arasındaki es işaretini pencereden aşağı bakarken fark ettim. Önce hortum unutulmuş sandım. Aradan birkaç ay geçti, beş altı kez çimler biçildi, menekşelerin arasından başlayıp yaban gülünün altından dolaşan ve komşu Şükriye Hanım'ın duvarında biten es biçimindeki hat milim oynamadı.

Bir gün yine aşağıyı seyrederken gördüm onları. Birbirini kovalayan iki sokak kedisi... Son hız bahçeye girdiler. Menekşeler, yaban gülü ve hop, duvar...

İnanılır gibi değildi, kediler kendilerine özel bir yol yapmışlardı... Sonra aynı yoldan bu kez tanıdık kediler geçti: Arap, Fatoş ve Prenses. Derken bizim Safinaz dışarı kaçtı, o da aynı yoldan vınladı. Peşinden de elinden fazla birşey gelmeyen beceriksiz koca adayı Hıdır.

Hayat yolculuğunun başka başka caddelerine, sokaklara, patikalara saptırdı beni Kedi Yolu. Tütüncü Mehmet Efendi Caddesi'nden Tunalı Hilmi Caddesi'ne, Büklüm Sokak, Avenue de L'Universite, Avenue Jeanne, Bağodaları ve derken Yazarlar Sokağı'nda yürürken yakaladım kendimi.

Yokuşlar devri daha sonra...

Babamın evinin olduğu Yazarlar Sokağı'nı belki hiç terk etmedi göçebe ruhum, ama Yahya Kemal'in dediği gibi "Ömrü oldukça yürür her yolcu..."

***

Hıdır'ı bize ödünç veren Nur'un öteki kedisinin adı Yolcu. Bu adın felsefi bir anlam içerip içermediğini bilmiyorum, ama Kedi Yolu'nda çıktığım düşünce gezisine devam ediyorum.

Kedilerin tarikatı varsa Yolcu üye midir acaba? Adı Yoldaş değil de Yolcu olduğuna göre Komünist Partisi'ne üye olacak hali yok ya. Tarikatlardan birini yakıştırmak daha doğru ona.

(Nur bunları yazdığımı bilmiyor. Bilseydi uyarırdı beni, kırmızı ışıkta durmam ve Yolcu'nun başına iş açmamam için... Zaten ben de sözümü geri alıyorum. Yolcu tarikat üyesi falan değildir. Özbekler Tekkesi civarında görülmüş olması hiçbir anlam ifade etmiyor.

***

Hiç çıkmaz sokakta oturmadım mesela, halbuki şehir kültürümüzde ne çok çıkmaz sokak var. Nerede biteceği belli olmayan riskli patikalar daha çekicidir oysa... Çünkü zaman zaman bildik yolları terkedip kaybolmak o kadar da kötü bir şey değildir. Yolculuğum sırasında öğrendim bunu.

Ve tabii ki sevgili yokuşlarım... Bebek, Rumeli Hisarı, Cihangir, Gümüşsuyu, Kandilli.

En diki de, aslında bütün yolların çıktığı Babıali Yokuşu...

O hep vardı ve olacak...

Karanlık yollar, çıkmaz sokaklar, yokuşlar, patikalar... Fakat en zoru da kavşaklardır sizi seçim yapmak zorunda bırakan... (Bu son dediğimi anlamak için Türk doğmak yeterlidir.)

***

Kırmızı ışıkta durma, Kedi Yolu'nu unutma. Kendi yollarını kendileri çizdikleri için bir kez daha hayranım kedilere...


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr