kapat

PAZAR 19 NİSAN 1998

Cerrah melekler

Hem anne, hem eş, hem cerrah. Hepsi de gözükara, azıcık da "kaçık". Zaten gözükara olmak cerrahide "olmazsa olmaz" bir kural. İşte kadın cerrahlar

BİRSEL SANCAR (SHA)

Onlar, hayatla ölüm arasındaki ince çizgide gelip gidenlerin nabzını tutuyor. İnce ayarlı ameliyatlara imza atıyor. Erkeklerin çoğunluğu oluşturduğu ve her babayiğidin çalışmaya heves edemeyeceği "cerrahi"de, erkek meslektaşlarıyla aynı kulvarda doktorluk yapıyor, sağlık hizmeti veriyorlar. Hepsi de gözükara, en ağır ameliyatlarda çözüm üretmeyi başaran, çılgın fikirli, yeniliğe açık, azıcık 'kaçık'... Çünkü gözükara olmak cerrahide 'olmazsa olmaz' bir kural.

"Her şey somut"

Amerikan Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Op. Dr. Meral Demirel, Ankara TED Koleji'ni bitirdikten sonra ailesinin zoruyla Ankara Tıp Fakültesi'ne girmiş. Demirel'in cerrahiyi seçmesinin nedeni, ameliyatlardan daha çabuk sonuç alınması, her şeyin daha somut görünmesi.

Cerrahinin diğer branşlara göre daha ağır olduğunu anlatan Demirel şunları söylüyor: "Kadınların erkek cerrahlardan daha dayanıklı olduğuna ve acılara karşı daha güçlü olduklarına inanıyorum. Ama hepimiz aynı işi yapıyoruz. Bir yerde cinsiyet ortadan kalkıyor. Cerrah olduğum için pişman değilim. Zamanında o cesareti gösterseydim pilot olmak isterdim. Türk Hava Yolları'nda bayan pilotlar var, çok özeniyorum."

Olağanüstü şartlar

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunu Op. Dr. Canan Gürsel Uzel, 1993 sonunda Haseki Hastanesi'nde Başasistan olarak görev yapmış. Haseki'de nöbet tuttuğu asistanlık günlerini unutamayan Uzel, o günlere ait bir anısını şöyle anlatıyor: "Bir gün nöbetteyim. Sarhoş ve yaralı bir hasta geldi. Ona sonda takarken aldığı büyükçe bir cam parçasını aldı ve boğazıma dayadı. Diğer doktorlar yetişti ve beni kurtardı. İşime devam ederken taktığım sondayı çıkardı ve bana küfür etmeye başladı. 24 saat uykusuzluktan ve onca hakaretten sonra dayanamayarak bir tokat attım. Sonra çok üzüldüm. 'Kendimi neden denetleyemedim, yapmamalıydım' diye içim içimi yedi. Hâlâ da pişmanım."

"Kaçmak yok"

SSK Göztepe Hastanesi Genel Cerrahi Servisi'nde çalışan Dr. Zuhal Demirhan ve Dr. Özlem Öztürk, erkek meslektaşlarının ilk başta zorluklar karşısında görevden kaçıp kaçmayacakları fikrine kapıldıklarını belirterek şöyle diyor: "Ameliyat sahasını açmak, asistanların görevidir. Ekartör yardımıyla ameliyatın yapılacağı bölge açılır. Şişman bayanlar ve kaslı erkeklerde sahayı açmak büyük güç gerektirir. Ancak bayan da olsanız o gücü göstererek sahayı açmak zorundasınız. 'Benim gücüm yetmiyor, erkekler açsın' diyemezsiniz."

Dr. Özlem Öztürk, SSK'da görev yapmanın en büyük zorluğunun hastaların önyargı ve güvensizlikle gelmelerinden kaynaklandığını söylüyor. Acil Servis'te nöbet tutarken sık sık dövülme tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarını anlatan Öztürk, "Ya korkmayacaksınız, ya da 'Biri beni korusun ya da kurtarsın' diye dua edip bekleyeceksiniz" diye konuşuyor.

Çiçek yetiştiriyor

SSK Samatya Hastanesi cerrahlarından Op. Dr. Binnur Karagöz, nöbetten veya ameliyattan sonra eve gidip yattığında yaptığı ameliyatları düşünüyor. Merak edip hastanın durumunu soruyor. Hastanenin stresinden uzaklaşmak için düzenli olarak spor salonuna giden Karagöz, hastanedeki odasında çiçek yetiştiriyor. Hastalarına bakarken, çiçeklerin bakımını da ihmal etmiyor.


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr