PERŞEMBE 16 NİSAN 1998
Bitlis-Bingöl Karayolunda Şemdin Sakık'ın talimatıyla otomatik silahlarla taranan otobüste katledilen 33 erin aileleri, Sakık'a "af" ihtimaline bile dayanamıyorlar. Şehit aileleri, "O caniyi asın. Affedilirse, bütün şehit aileleri bir araya gelir ayaklanırız" diyorlar.
Bingöl'de otobüsle dağıtıma giden 33 erin şehit edilmesi emrini veren başarılı bir operasyonla Kuzey Irak'ta yakalanarak Türkiye'ye getirilen Şemdin Sakık'ın yakalanmasının yüreklerindeki ateşi biraz olsun hafiflettiğini söyleyen şehit aileleri, "Oğlumuzun katilinin yakalanması tek sevincimiz. Askerin yakaladığı Şemdin Sakık'ı hükümet serbest bırakırsa, bütün şehit aileleri bir araya gelir ayaklanırız. Bu caniyi asın" diyerek nefretlerini dile getiriyorlar.
Bingöl'de beş yıl önce teröristlerin otomatik silahlarla acımasızca taradığı otobüsün içinde şehit olan Uğur Bozacı ve Şenol Cansız adlı mahalle arkadaşlarının aileleri şimdi acılarını paylaşıyorlar. Uğur'un annese Müzeyyen Bozacı ile Şenol'un annesi Hanım Cansız, aradan geçen 5 yıl içinde her gün, her dakika oğullarının acısını hissettiklerini bu acıyla yaşamayı öğrenmeye çalıştıklarını söylüyorlar.
Henüz 1.5 yıllık evli iken eşi Uğur Bozacı'nın Bingöl'de şehit düştüğünü belirten Seher Bozacı ise "Eşim 20 yaşında şehit oldu. Oğlum Yusuf yeni doğmuştu. Şimdi 6.5 yaşında babasını görmeden tanımadan büyüyor. O adam tam bir cani. Hükümet cezasını vermezse, halkın eline versinler, cezasını halk versin" diyor.
Aynı olayda halasının oğlu Nihat Odabaşı'nın da şehit olduğunu anlatan Seher Bozacı, "33 genç insanın kanına girdi. Af konusunun gündeme gelmesi bile bizleri çileden çıkarmaya yetiyor. O köpeği assınlar" diyerek, Şemdin Sakık'a nefretini dile getirdi.
Uğur Bozacı'nın annesi Muzeyyen Bozacı oğlunun katiline tepkisini dile getirirken, zaman zaman gözyaşlarını tutamıyor. Aradan 5 yıl geçmesine rağmen oğlu ile birlikte 32 gencin daha katili olan Şemdin Sakık'ın yakalanmasıyla biraz olsun rahatladıklarını belirten Müzeyyen Bozacı, duygularını şöyle dilye getirdi:
"Bu adam cezasını çeksin. Bu adamın annesi, babası, Meclis'te milletvekilliği yapmış ağabeyi de, Şemdin Sakık asıldığı zaman bizim çektiğimiz acıyı çeksinler. Bu adamın öldüğünü bilmemiz lazım. Askerin yakaladığı Şemdin Sakık'ı hükümet afla serbest bırakırsa, devletimizde iş yok demektir."
Şehremini'nde aynı mahallede büyüyen, aynı devrede askere giden, acemiliklerini Manisa'da dağ komandosu olarak yaptıktan sonra vatani görevlerini tamamlamak üzere Bingöl'e giden iki arkadaştan Şenol Cansız'ın annesi Hanım Cansız ise Şemdin Sakık'a "af" ihtimalini kabul etmek istemiyor.
Cansız "Bu itin yakalanacağı haberini hükümete bildirselerdi, yine yakalanamazdı. Çünkü PKK hükümetin ve Meclis'in içinde. Yakalandıktan sonra şimdi idamla yargılanacak. Bu adamı kaçırırlarsa, şu Şehremini'de 72 tane şehit ailesi var, hepimiz ayaklanırız. Benim geride üç tane daha oğlum var, hepsinin de asker olmasını istiyorum" diyerek, Şemdin Sakık'ın aftan yararlanmasıyla ilgili basında yer alan haberlere tepkisini dile getirdi.
Ağabeyi Şenol Cansız'ın şehit edilmesinin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hâlâ aynı günü yaşadıklarını söyleyen Ali Cansız ise, Şemdin Sakık'ın rahatsız olan böbreğinin tedavi ettirileceği şeklinde haberleri gazetelerde okuduğunu belirterek, "Bu adam bizim devletimizle dağda savaşırken, askerlerimizi öldürürken, böbreği iflas etmiş. Şimdi devlet bu adamın böbreğini tedavi ettirecek. Acaba kimin böbreğini bu adama verecekler. Halkın verdiği vergilerle bu adamı tedavi ettirecekler. Üsküdar Belediyesi'nde çalışıyorum. Devlete vergi veriyorum. Benim verdiğim vergilerlele mi böbreğini tedavi ettirecekler" diye konuştu. BEYHAN TOLAN-MUSTAFA KAYA- MEHMET ÇELEN (SHA)