SALI 10 MART 1998
ARNAVUTLUK asıllı Yahya Satka, 1940'lı yıllarda, eşi Cevriye'yi ülkesinde bırakıp Türkiye'ye geldi. Kısa sürede gayrimenkul zengini olan Satka, 1951'de, Yeniköy'deki evine, Naciye Özyer'i (25) hizmetçi olarak aldı. 1975'te, Satka hastalandığında, Özyer, vasiyetname hazırlatmak için 9 Temmuz günü Satka'yı Vakıf Gureba Hastanesi'nde muayene ettirdi. Raporda Satka'nın aklen telkine müsait olabileceği sonucu çıktı.
RAPOR vasiyetname düzenlemeye yetmeyince Satka 1 Ekim 1975'te Sarıyer Hükümet Tabibliği'nce tekrar muayene edildi ve vasiyetname hazırlayabileceği belirtildi. Aynı gün eve noter çağırıldı ve Satka, Yeniköy'deki evini, Beşiktaş'taki apartmanını, "karı-koca hayatı yaşadığım" dediği Naciye Özyer'e bıraktı. Ancak vasiyetnamede bazı mallar unutulmuştu. 26 Mayıs 1976'da, aynı doktor ve Noter Başkatibi huzurunda ek vasiyetname hazırlandı.
BÖYLECE Yeniköy'de şu anda üzerinde 25 Tekser villasının bulunduğu arsa ile Beyoğlu'ndaki kagir araptman da, Naciye Özyer'e bırakıldı. Vasiyetnamelerin ardından Yahya Satka, 22 Mart 1977'de öldü. Satka'nın Arnavutluk'taki manevi oğulları olan 2 yeğeni Cavit ve Veri Satka, ölüm haberini, 1994'te, Satka'nın eşinin öldüğü yıl öğrendi. Türkiye'ye gelen Cavit Satka, Sarıyer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne mirasın kendisine geçmesi için dava açtı.
ÖZYER'İN avukatları zaman aşımı süresi nedeniyle itiraz ederken davanın ikinci celsesi geçtiğimiz gün Sarıyer Adliyesi'nde yapıldı. Duruşmada Cavit Satka'nın avukatı Güngör Uygur, vasiyetnamede ismi Naciye Özyer diye geçen murisin, sahte raporlarla vasiyetname hazırlattığını ileri sürdü. Ayrıca, Özyer'in Satka'nın ölümünden 2 yıl sonra sahte nikah yaptığını da ortaya çıkardı. Şimdi triyonluk miras davası, hakimin vereceği karara bağlı.
SEDEF ŞENKAL