kapat

PERŞEMBE 26 ŞUBAT 1998

Alaturka operasyon

Birbirini o güne kadar hiç tanımayan 3 "gözükara" yolcunun "cesareti" sayesinde, ufak tefek komikliklerle uçak kaçırma kâbusu tatlı sona bağlandı.

Türkiye'yi ayağa kaldıran uçak kaçırma olayı, gözükara 3 yolcunun ancak Türk filmlerinde görülecek türden "cesaretli" girişimiyle kazasız belasız sona erdi. Uçağa operasyona hazırlanan terör timlerinin bile takdir ettiği operasyonun 3 kahramanı var.

Ankaralı Avukat Vedat Gülşen, Komili sabunları ve Wilkinson jiletlerinin Ankara Bölge Müdürü Erdener Özekli, un ticareti yapan Samsunlu işadamı Fahrettin Ulusoy. Üçü de iş için gittikleri Adana'dan Ankara'ya THY uçağıyla dönüyorlardı.

Yolcuların sonradan korsan olduğunu öğrenecekleri Mustafa Dağ elindeki siyah bir poşetle tuvalete girdi. Çıktığında beline bağlı bir pandayla pilot kabinine doğru yürümeye başladı. Hostesler Mustafa Dağ'a engel olmak istediler. Ancak pandanın kuyruk kısmına bağladığı saniyeli fitili gösteren korsan, oyuncağın içinde bomba olduğunu belirtti ve bir puro yaktı. Puroyu fitile yaklaştırıp "Kıbrıs'tan geliyorum. Evliyim. Eşimle çocuğum orada. Bu uçağı komutam altına aldım. Kimse kıpırdamasın" diye bağırdı. Bunun üzerine hostesler yolculara herkesin yerinde oturmasını, müdahale etmemesini istedi. Bu arada Mustafa Dağ cebinden bir parça saniyeli fitili çıkarıp yaktı ve koridora attı. Hostes hemen ayağıyla fitili söndürdü.

Korsanla diyaloglar

Bu sırada yolculardan avukat Vedat Gülşen, korsanla konuşmaya başladı. Ona neden uçak kaçırdığını sordu. Korsan da anlatmaya başladı: "Bu oyuncağın içine sıkıştırılmış 1.5 kilo barut, çivi ve fitil var. Müdahale ederseniz patlatırım. Adım Muhammed, sesimi büyüklere duyurmak için yaptım. Uçağı Diyarbakır'a indirdikten sonra, 5 yolcuyu daha alıp Tahran'a gideceğiz. Örgüt mensubu değilim. Kimse psikopat olduğumu düşünmesin. Cezayir'de İslam'ı İslam'a kırdırıyorlar. Buradaki katliamları Hıristiyanlar'ın yaptırdığını bilmiyor musunuz? Bu katliamları Fransızlar, gayrimüslimler yaptırıyor. Ben Allah yolundayım. Avrasya Feribotunu kaçıranlarla aramda bir fark yoktur. Allah yolunda bu işi yapıyorum. Canımı da ortaya koydum."

Saatler 00.28'i gösterdiğinde, yani uçak havalandıktan yaklaşık 3 saat sonra uçak yakıt ikmali için Diyarbakır'a indi. Pilot yolculara "Talimatlara uyduğunuz takdirde hiçbir olağanüstü durum olmayacaktır. Lütfen sakin olun" uyarısında bulundu. Ancak pilotun uyarısına rağmen yolcular arasında kıpırdanmalar başlamıştı bile. Özellikle de birbirlerine hiç tanımayan ama yakın koltuklarda oturan Vedat Gülşen, Erdener Özekli ve Fahrettin Ulusoy arasında.

Tahran gönüllüleri

Ceza avukatı olan Gülşen, bu tür olaylarda korsanların mutlaka bir yardımcısı olduğunu düşünerek etrafa baktı. Korsanın bir yardımcısı olmadığını anlayınca müdahale etmeye karar verdi. Aynı anda Özekli ve Ulusoy da onunla aynı şeyleri düşünüyorlardı.

Korsan, uçağı Tahran'a götüreceğini, 5 yolcuyu yanına alacağını, diğerlerini serbest bırakacağını söyleyince, Gülşen, Özekli ve Ulusoy gönüllü olarak "Bizi al. Diğerlerini bırak" dediler. Ancak bu öneri korsandan kabul görmedi: "Ben kimliklere bakarak, seçeceğim" dedi.

Korsan bundan sonra yolculara sigara içmeleri ve tuvalete sırayla gitmeleri için izin verdi. Bir hostese de yolcuların kimliklerini toplama işini verdi. Ardından da toplanan kimlikleri sesli sesli bir hostese okutmaya başladı. Kimliklerden beşini ayırdı.

Sigara içenlerin ve tuvalete gidenlerin yarattığı karmaşa sırasında, Özekli, Ulusoy ve Gülşen konuşma fırsatı buldular. Korsanın profesyonel biri olmadığını, ruhi sıkıntısı bulunan bir kişi olduğu konusunda görüş birliğine vardılar. Bunun üzerine korsanı etkisiz hale getirmeye karar verip fırsat kollamaya başladılar. "Gece ilerledikçe yorulacak, dikkati dağılacak" dediler, korsanı saniye saniye izlemeye başladılar.

Korsan, "elindeki oyuncak ayının içinde bomba olduğunu" söylüyordu. Gözleriyle uzun uzun incelediler... Korsan farkında olmadan oyuncağı sıkıyordu. Oyuncak içine çöküyordu. Yani içi boştu. Bomba yoktu. Sıra müdahaleye gelmişti.

Pilot operasyona karşı

Korsanı etkisiz hale getirme fikirlerini hostesler aracılığıyla pilota ulaştırdılar. Ancak pilot "Yolcuların yaşamı bizim için her şeyden önemli, milyondan bir ihtimal de olsa riski göze alamayız. Yolcular bir şey yapmaya kalkmasın" dedi. Pilotun bu kararı da 3 arkadaşı yıldırmadı. Erdener Özekli "Ben psikoloji okudum, bu korsan acemi" dedi. 3'ü de birbirine cesaret verdi.

Korsanın "Uçağı ezilmiş Müslüman halkların sesini duyurmak için kaçırdım, kimseye zarar vermek istemiyorum" sözleri onları daha da cesaretlendirdi.

Erdener hosteslere bir kova getirtti. Hostesler, "Su servisi yapabilir miyiz?" dedikten sonra bir şişe suyu gizlice Erdener'e verdiler. Erdener suyu kovaya boşalttı. Erdener suyu korsanın üzerine boca edip sonra da onun şaşkınlığından yararlanıp üzerine atlamayı planlıyordu. Ancak, korsan Erdener'e yaklaşmayınca bu plan tutmadı. Bir ara Erdener ayağa kalktı. Korsan "Otur... görüşümü engelliyorsun. Arkadan güvenlik güçleri gelebilir kapı açık" diye tehdit savurdu. Erdener de "Esir kampında mıyız? Belim ağrıdı" diyerek korsana karşılık verdi.

Operasyon başlıyor

Sonra korsandan su dağıtmak için izin istediler. Korsandan izin çıkınca Erdener hostese yardım bahanesiyle ayağa kalktı. Erdener ani bir hareketle korsanın üzerine atladı ve onu uçağın duvarına yapıştırdı. Aynı anda yerinden fırlayan Vedat Gülşen de korsanın üzerine çullandı. Korsanı zaptetmeye çalışan Vedat Gülşen'in yardımına Fahrettin Ulusoy yetişti. 105 kiloluk Ulusoy korsanın üzerine oturarak hareket etmesini engelledi. Sonra da hareketsiz kalması için şahdamarına bastı. Korsan "Tamam teslim oluyorum. Vurmayın ne olur vurmayın" diye feryat ediyordu. Sonra hep beraber korsanı uçağın açık olan kapısından aşağıya attılar. Zaten güvenlik güçleri uçağın hemen dışında bekliyorlardı. Böylece bir uçak kaçırma olayı da Türk usulü kurtarma operasyonuyla sona ermişti.

YUSUF DEMİR-GÖKHAN ARTAN-MÜSLİM SARIYAR-HASAN YAYAN (SHA)

MUSTAFA PEKCAN


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr