kapat

CUMARTESİ 21 ŞUBAT 1998

Yatırım daveti

Türkiye'nin Avrupa'nın parçası olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Demirel, Fransız işadamlarını Türkiye'yle işbirliği ve yatırıma davet etti

NURDAN BERNARD

Cumhurbaşkanı Demirel, Paris gezisinin dünkü bölümünde yine toplantıdan toplantıya koştu. Fransa Cumhurbaşkanı Chirac'ın önceki günkü görüşmelerde, "Türk kesimi temsil edilmezse, Kıbrıs Rumları ile Avrupa Birliği'ne (AB) tam üyelik görüşmeleri için masaya oturmayız" demesinin ardından, Demirel de dün AB için destek arayışında bulundu.

Cumhurbaşkanı Demirel, resmi gezisinin ikinci ve son günü olan dün, ilk olarak Bristol Oteli'nde sınırlı sayıda işadamının katılımıyla bir toplantı yaptı. Cumhurbaşkanı, gezisine eşlik eden bakanların da yer aldığı toplantının ardından Türk-Fransız İş Konseyi toplantısına geçti. Burada bir konuşma yapan Demirel, "Türkiye, bazı çevreler istese de istemese de, uygun görse de görmese de Avrupa ailesinin bir parçasıdır. Türkiye'de gerek hükümetler gerek iktisadi çevreler Gümrük Birliği'nin yükümlülüklerine uyma yönünde üzerlerine düşen görevleri büyük ölçüde yerine getirmişlerdir. Aynı hassasiyetin AB tarafından da gösterildiğini söylemek, bugün için mümkün değildir" dedi.

Altyapı ve enerji

Türkiye'nin her yönüyle cazip bir ülke olduğuna dikkat çeken Demirel, "Fransız özel sektörünü de ülkemiz ile işbirliğine ve yatırıma davet ediyoruz" diye konuştu. Cumhurbaşkanı, altyapı ve enerjinin yatırım yapılabilecek alanların başında geldiğini söyledi. Türkiye'nin bu yıl Bakü-Ceyhan Petrol Boru Hattı'nın inşaasına başlayacağına dikkat çeken Demirel "Fransız işadamlarının bu konuyla da ilgilendiklerini biliyorum" dedi.

Önceki gün Cumhurbaşkanı Chirac'la yaptığı görüşmelere de değinen Demirel, "Bu ziyaretim, Türk-Fransız ilişkilerine yeni bir ivme ve şevk kazandıracaktır. Fransa'nın, Türkiye'nin büyük bir dostu olduğunu burada beyan etmeliyim" diye konuştu.

Konuşmasının sonunda, Türk Fransız ilişkilerinin geleceğine inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı, sözlerini, "İki ülke arasında bir eylem planı imzalanacak. İki ülke yeni atılımlara büylük ilgi gösterdiklerini hem kendi kamuoylarına hem dünya kamuoyuna ilan edecek. Biz çerçeveyi yaptık, içini doldurmak sizin işiniz" diyerek tamamladı.

Enflasyon hedefleri

Demirel, Türkiye'deki enflasyonla ilgili bir soruyu şöyle yanıtladı: "Bu sene sonunda yüzde 50'ye inebilir miyiz? Enflasyonun yüzde 5'lerde olduğu bir Avrupa'da yüzde 50 enflasyonu savunmaktan dolayı doğrusu sıkılıyorum. Düşüncelerim bu yönde olmasına rağmen, Türk ekonomisi enflasyona rağmen hem döviz kazandı hem yatırımını yaptı. Bu, Türk ekonomisinin dinamizmini gösterir. İnebiliriz diyemiyorum. Ama Türkiye önümüzdeki 3 senede enflasyonu yüzde 50'ye indirmeye mecbur. Daha sonra yüzde 10'a inmeye mecbur. Tek rakamlı hale getirmeye mecbur. Avrupa ile beraberlik iddia ediyoruz. Maastrich şablonuna uymaya mecbur."

Enflasyonun en büyük nedeninin kamu maliyesi olduğunu, 60 milyar dolarlık bütçeye sahip Türkiye'nin, bunun 22 milyar dolarını borç faizi olarak ödeyeceğini vurgulayan Demirel, "Türkiye bu iç borçları ödeyerek silebildiği takdirde, bu enflasyon derdinden kurtulacaktır" dedi.

Demirel, Paris Belediye Başkanı Jean Tiberi ve eşi tarafından Belediye Sarayı'nda onuruna düzenlenen resepsiyona da katıldı. Kısa bir konuşma yapan Demirel, Paris'i övdü ve Türk şairlerin Paris'i anlatan şiirlerinden örnekler verdi. Belediye Başkanı Jean Tiberi Demirel'e Paris tablosu ve saat hediye ederken, Demirel de Tiberi'ye üzerinde Cumhurbaşkanlığı forsu bulunan gümüş bir tepsi verdi.

2 profesöre nişan

Cumhurbaşkanı Demirel, daha sonra Marigny Sarayı'nda düzenlenen bir törenle, Türk tarihinin aydınlatılması yönünde büyük çabalar gösteren Fransız Türkologlar Prof. Dr. Robert Mantran ve Prof. Dr. Jean Paul Roux'ya Liyakat Nişanı taktı.

Demirel, ikametgahına ayrılan Marigny Sarayı'nda Fransa Başbakanı Lionel Jospin'i de kabul etti. 1 saat 10 dakika süren görüşmede, Demirel'in Jospin'den AB'nin Türkiye ile ilgili kararlarının düzeltimesi konusunda destek istediği öğrenildi.

Dostluk şerefine

Cumhurbaşkanı Demirel, görüşmeden sonra, Dışişleri Bakanlığı Sarayı Quai d'Orsay'a geçerek, Jospin tarafından, onuruna verilen öğle yemeğine katıldı. Demirel, burada yaptığı konuşmada, "Lüksemburg Zirvesi'nde Türkiye'nin, Avrupa'nın genişleme sürecinin dışında bırakılmış olması bizleri üzmüş, incitmiştir. Buna rağmen Türkiye yoluna devam edecek ve Avrupa'da haklı yerini alacaktır" dedi.

Cumhurbaşkanı Demirel, konuşmasını tamamlarken de, "Büyük ve güzel ülkenizden unutulmaz duygularla ayrılırken kadehimi ebedi Türk-Fransız dostluğu için kaldırıyorum" dedi.


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr