kapat

ÇARŞAMBA 18 ŞUBAT 1998

Kürşat Yılmaz yine kaçtı

"Ülkücü baba" olarak tanınan Kürşat Yılmaz, dün sabah saat 03.00'te Uzman Çavuş Namık Güver'in yardımıyla Burdur Cezaevi'nden firar etti. Yılmaz, daha önce de birlikte cezaevinden firar ettiği Ali Oymak'la birlikte kaçtı.

Kuşadası Belediye eski Başkanı Lütfü Suyolcu'yu öldürmeye azmettirmek, armatör Kayhan Güvelioğlu'nu öldürmek ve diğer suçlardan toplam 16 yıl hüküm giyen Kürşat Yılmaz, dün üçüncü kez cezaevinden firar etmeyi başardı.

Burdur Kapalı Cezaevi'nden saat 03.00'te gerçekleşen firarda, Kürşat'ın yanında, 1994'te Çanakkale'den birlikte firar ettiği ve geçen yıl Kaş'ta yakalanan "sağ kolu" Ali Oymak da vardı.

Uzman Çavuş Namık Güver, "acilen hastaneye sevk" kağıdıyla, Kürşat Yılmaz ve Ali Oymak'ı özel otomobilini bindirdi, talimatlara aykırı olarak yanına hiç asker almadı ve mahkumlarla birlikte kayıplara karıştı. Kürşat Yılmaz ve beraberindekiler için sınır kapıları uyarıldı.

"Acilen hastaneye sevk"

Emniyet güçlerinin açıklamasına göre, Kürşat Yılmaz ve diğer mahkum Ali Oymak, "Acilen Hastaneye Sevk" yazısı ile cezaevinden çıkarıldı.

Burdur Cezaevi'nde 8 yıldan bu yana görev yapmakta olan Uzman Çavuş Namık Güver önceki gece saat 02.30 sıralarında Kürşat Yılmaz ve Ali Oymak hakkında "Acilen Hastaneye Sevk" yazısı talep etti. Alınan sevk yazısının ardından Uzman Çavuş Namık Güver, hükümlüleri hastaneye yanına koruma görevlisi almadan götürmek istedi. Ancak uzman çavuşun bu talebi cezaevi yetkilileri tarafından kabul edilmedi. Buna rağmen uzman çavuşla tutuklu mahkumlar ortadan kayboldu.

Özel otosuyla götürmüş

Firar olayı dün saat 08.45'te ortaya çıktı. Yapılan araştırmada, kendisi de halen kayıp olan Uzman Çavuş N Güver'in talimatlara aykırı olarak, yanına asker almadan Kürşat Yılmaz ve Ali Oymak'ı 06 TZF 20 plakalı özel otomobili ile cezaevinden hastaneye götürmek üzere çıkardığı anlaşıldı.

Burdur İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay İsmail Gençalp, Kürşat Yılmaz'ın firarı ile ilgili sınır kapıları ile Ege ve Akdeniz'deki sahil güvenlik komutanlıklarının da uyarıldığını kaydederek, bölgede geniş çaplı operasyon yapıldığını bildirdi. Yarbay Gençalp, Kürşat Yılmaz'ın 16 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından bugünlerde onaylanmasının beklendiğini, bu konuda bir yazının henüz kendilerine ulaşmadığını da söyledi.

Burdur Valisi Süleyman Oğuz da, "Kürşat Yılmaz ve bir mahkum, acil servise sevk edilmişler ve bir daha dönmemişler. Olayla ilgili bir Uzman Çavuş da kayıp. Operasyonlar sürdürülüyor" dedi.

Kürşat Yılmaz kimdir?

12 Eylül öncesinde Ülkücü Gençler Derneği (ÜGD) üyesi olan Kürşat Yılmaz, o dönemde moda olan eğilime uyarak çek senet tahsilatı işine girerek "yeraltı dünyası"na adımını attı.

İlk yasadışı işi sahte piyango bileti basmak oldu ve yakayı ele verdi. Hapisten çıktıktan sonra da adı duyulmaya başladı. Kürşat Yılmaz'ın adının karıştığı en büyük olay, 1991'i 1992'ye bağlayan yılbaşı gecesi Çakıl Gazinosu'nda işlenen Ayanoğlu cinayeti oldu.

Ayanoğlu cinayeti

Yılmaz, Derya Ayanoğlu'nun babası olan armatör Osman Ayanoğlu'nu, 31 Aralık 1991'de, adamı Yavuz Kaşıkçı'ya öldürtmek suçundan yakalandı ancak tahliye edildi. Kürşat Yılmaz bu davada yattığı hapis cezasıyla kurtulmuş oldu.

Ancak Yılmaz, Erenköy'deki Kayalar Benzin İstasyonu'nda 8 Mart 1992'de, Kayhan Güvelioğlu'nun öldürülmesi olayından yakasını sıyıramadı.

Silah, uyuşturucu kaçakçısı ve tefeci olduğu iddia edilen Güvelioğlu'nu, 1.5 milyar liralık alacağı için vurduğunu itiraf eden Yılmaz, Kadıköy Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği kararla 19 yıl ağır hapis cezasına mahkum oldu. Yargıtay tarafından cezanın onanmasıyla Kürşat Yılmaz Çanakkale Cezaevi'ne gönderildi.

Çanakkale'den firar

Kürşat Yılmaz'ın mahkumiyeti uzun sürmedi. Ünlü baba, 1994 yılı içinde Çanakkale Cezaevi'nden, tetikçisi Yavuz Kaşıkçı da Edirne Trakya Cezaevi'nden firar etti. Ancak ünlü kabadayı, 1994 Kasım ayında İstanbul polisinin Ankara'da düzenlediği bir operasyonda oryantal sevgilisi ve 2 adamıyla birlikte yakalanarak cezaevine gönderildi.

Söz konusu iki cinayetten arandığı dönemde birçok yerde boy gösteren ve düğünlere bile katılan Kürşat Yılmaz'ın, Sibel Turnagöl, Hülya Avşar ve ilknur Bozkurt için milyarlar harcadığı da söyleniyor. Kuşadası eski Belediye Başkanı Lütfi Suyolcu'nun öldürülmesi olayına da adı karışan Yılmaz, dün sona eren bu davada tutuksuz yargılanıyordu.

Kızının kaçırılması

Kürşat Yılmaz'ın adı son olarak yeni evli kızı Ülkü Gümgüm'ün polis memuru Dursun İri tarafından 13 Ocak 1997'de kaçırılmasının ardından, İri'nin kardeşleri Yaşar ve Bayram İri'nin öldürülmesiyle duyuldu. 15 Şubat 1997 günü Gebze'de gerçekleşen cinayetin Kürşat Yılmaz'ın azmettirmesi sonucu gerçekleştirildiği öne sürüldü. Ancak Yılmaz, suçlamaları kabul etmedi.

Polisin bütün aramalarına rağmen bulunamayan Ülkü Gümgüm, 21 Şubat Cuma günü Kocaeli'ne gelip can güvenliği istedi. Olaydan yaklaşık 10 gün sonra ise Selami Tazegül ve Birhan Dursun adlı tetikçiler yakalanarak tutuklandı.

Yılmaz'ın kızı Ülkü Gümgüm'ü kaçıran eski nişanlısı polis memuru Dursun İri ise Afyon'un Bolvadin ilçesinde 24 Şubat 1997 günü yakalandı.

Bundan bir gün önce de Kürşat Yılmaz, tedavi gördüğü Afyon'un Bolvadin ilçesi Devlet Hastanesi'ndeki koğuşunda, kızı Ülkü Gümgüm ile bir araya geldi.

Soyulcu cinayeti

Kuşadası İlçesi eski Belediye Başkanı Lütfi Suyolcu'nun öldürülmesi davasında tetikçi Fırat Erdoğan'ı cinayete azmettirmekle suçlanan Kürşat Yılmaz, 16 yıl, Yavuz Kaşıkçı ise 16.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Afyon Cezaevi'nde yatan Yılmaz, kararın açıklandığı gün olan 26 Mart 1997 tarihinde, tedavi için gittiği Bolvadin Devlet Hastanesi Mahkum Koğuşu'ndan firar etti.

Ancak bu firar 28 gün sürdü. Yunanistan'a kaçma hazırlıkları yaparken Antalya'nın Kaş ilçesinde yakalanan Kürşat Yılmaz ile yine firari hükümlü Ali Oymak, 23 Nisan 1997 günü yakalanıp yeniden cezaevine gönderildi. Yanında bulunan eşi Tülay Yılmaz ise serbest bırakıldı.

Kürşat Yılmaz'ın, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Özel Kalem Müdürlüğü'nde çalışan Tülay Çetin'le yaklaşık 3 yıl önce yaptığı evlilik de büyük yankı yaratmıştı.

Gizli izinle yapılan bu evlilikten sonra 9 yıllık polis memuru Tülay Çetin, nikahın ardından sürgüne gönderilmiş, daha sonra da polislikten istifa etmişti.

ÖMER FARUK GÜDER-RAMAZAN KALKAN (SHA)


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr