PERŞEMBE 12 ŞUBAT 1998
Celle- Almanya'da 21'i cami, 290 Türk hedefine saldırı düzenlettiği için yargılanan PKK'nın Avrupa Sorumlusu Kani Yılmaz, 7.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak hapis yattığı süre gözönüne alınarak, bırakıldı.
6 Ocak tarihinde Celle Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde başlayan davanın son gününde, duruşma yargıcı kararı gerekçeleriyle okudu. 1993 ve 1994 yılında yüzlerce Türk kurum ve kuruluşunun, başta Almanya olmak üzere tüm Avrupa ülkelerinde saldırıya uğradığına dikkat çeken duruşma yargıcı, bu olayların genel bir değerlendirmesini yaptı. 1994 yılında 290 kundaklama eyleminin gerçekleştirildiğine işaret eden savcı, aralarında 21 caminin de bulunduğu kundaklama eylemlerinin PKK ve ERNK tarafından planlandığını beyan etti.
Bu olaylar esnasında Wiesbaden'de "Hermansseck" isimli bir lokalde de bir Türk'ün yanarak öldüğünü vurgulayan duruşma yargıcı, tüm bu olayların PKK'nın Avrupa'daki en yüksek sorumlusu olan Kani Yılmaz'ın bilgisi dahilinde gerçekleştirildiği değerlendirmesini yaptı.
Almanya'nın savaş alanına dönüşmesini izin vermeyeceklerine işaret eden yargıç, Yılmaz'ın 7 yıl 6 ay hapis cezasıyla çaprtırılması kararını açıkladı.
Ancak, Kani Yılmaz, İngiltere ve Almanya'daki tutukluluk süresi gözönünde bulundurularak infaz yasası çerçevesinde serbest bırakıldı.
Kararının kesinleşmesinin ardından ayağa kalkarak gülerek izleyicileri selamlayan Kani Yılmaz, salonda bulunan basın mensuplarıyla sohbet etti.
SABAH muhabirleriyle de bir süre görüşen Kani Yılmaz, mücadelesine bıraktığı yerden devam edeceğini bildirerek, "İlk işim, Kuzey Irak'a Türk müdahalesini engel olmak olacak" dedi.
Bir süre mahkeme salonunda özel bir odaya alınan Kani Yılmaz, Almanya saatiyle 15.00 sıralarında serbest bırakıldı ve basın mensuplarıyla bir süre görüştü.
Kani Yılmaz'ın avukatı Eberhard Schulz da Kani Yılmaz'ın serbest kalmasıyla birlikte, Almanya'da siyasi ve diplomatik temaslara başlayarak, görevini bıraktığı yerden sürdüreceğini öne sürdü. Özellikle Kuzey Irak'taki Kürtler'in zor durumda bulunduğuna işaret eden avukat Schulz, "Kendisinin önemli görevleri var. Siyasi ve diplomatik çabalara başlayarak, Kürt sorununun siyasi çözümü amacıyla girişimlerde bulunacak" dedi.
Alman basınının büyük bir ilgi gösterdiği duruşma, yaklaşık birbuçuk saat kadar sürdü. 50 kişilik bir izleyici locası da bulunan duruşma salonuna giremeyen bir grup izleyici mahkeme önünde beklemek zorunda kaldı.
Duruşma Savcısı Hermann von Langsdorf kararı değerlendirerek, siyasi baskının söz konusu olmadığını söyledi ve "Karardan memnunuz. Davanın bu şekilde sonuçlanmasında PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 'Almanya'da şiddet eylemlerine müsaade etmeyeceğim' şeklindeki açıklamalarının olumlu etkisi oldu. Kararın Kürt-Alman ilişkilerini rahatlatacağını umuyorum" dedi.
AHMET ÖZAY/ASIM ERGİN