kapat

PAZAR 04 OCAK 1998

Zeynep Göğüş (e-posta:zgogus@sabah.com.tr )

Hindi hakkında bildiklerim

Yılbaşı sahurunda hindi yemiş olmakla birlikte, bildiğim asıl Hindi Günü başka: Amerikalılar her Kasım ayının dördüncü Perşembesine rastlayan Şükran Günü'nde yerler hindiyi. Bu yüzden bu güne "Hindi Günü" de denir.

Söylentiye göre daha Amerika Birleşik Devletleri kurulmadan önce, İngiltere'nin sömürgesi olan Kuzey Amerika'ya gelen göçmenler aç kalmışlar. Yerli Amerikalılar ise (yanlışlıkla Kızılderili olarak bilinirler), aç kalan göçmenlere hindi yani "turkey" avlamayı öğretmişler.

Hindi'nin İngilizcesi "turkey" olunca. Amerikalılar ABD'de yaşayan Türklere alaycı bir tekerleme kurup sorarlar: "Türkiye'de hindi gününde Türkler de hindi yer mi?"

Oralarda hindi çok aptal ve çok çirkin bir yaratık olarak kabul edilir. Kasıtlı saygısızlık etmek ve kinayeli konuşmak için kullanılan bir deyim olması da cabası...

Geçen gün Ruhat Mengi Türkiye için "Turkey" yerine başka bir ad bulunmasını öneriyordu haklı olarak.

Birkaç yıl önce dış tanıtımda "Turkiye" yazılmaya başlandı. O sıralarda Ege Cansen'in yaptığı öneri bana göre her dile en yatkın geleniydi: Turkiya...

Russia, Bosnia, Austria gibi Turkia...

***

Hindi komik bir hayvan, ama konu ciddi! Öyle olmasaydı, Amerika'da yaşayan, Oxford ve Harvard gibi dünyanın en saygın üniversitelerde araştırma yapıp yayınlayan değerli tarihçi Hasan Bülent Paksoy da bu konuya eğilmezdi.

Paksoy'dan öğrendiklerimi burada aktarırken, Hakkı Devrim'in 30.12 97 günü Radikal'de hindi hakkında verdiği bazı bilgileri de düzeltmiş olacağım:

Zoolojide "meleagris gullopavo" ve "Americana sybestris auis" olarak bilinen "hindi"nin anayurdu, 1492'de keşfedilen Kuzey ve Orta Amerika kıtası.

1494 Tordesillas anlaşması sonrası, Roma'daki papa, Amerika ile ticaret imtiyazını Portekizliler'e verince, hindinin Atlantik ve Afrika'nın güney burnu yoluyla Hindistan'daki Portekiz kolonisi Goa'ya getirildiği anlaşılıyor.

Nitekim Babür Han'ın torunu Cihangir, 1615 yılında yazdığı hatıratında bu kuşun Hindistan'da yayıldığını anlatır.

O sıralarda Hindistan'da daha önceden bilinen ve Yeni Gine'den çıkma olan Gine tavuğuna da benzediği için, İngiliz İmparatorluğu, Amerikalı hindiye Guinea Bowl da demiştir.

Adı herneyse, gün gelmiş çirkin kuşumuz kendini Osmanlı vilayeti Mısır'da bulduğunda, kökenine bakılıp Türkçeye "Hind”" yani "Hintli" olarak girmişti bile.

Avrupa'da Osmanlılara "Turk" denildiğinden (Mustafa Kemal'den yüzlerce yıl önce!!!) hindiye Turkey adı verildiği ve Turkey adının Mısır'dan İspanya'ya ve İngiltere'ye götürüldüğü tahmin ediliyor.

Ve sonuç: 1620 yılından başlayarak İngiltere'den Kuzey Amerika'ya giden göçmenler, bu kuşu Turkey olarak biliyorlardı. Hatta 1776'da ABD bağımsızlığının ilanında anayurdu Amerika olduğu için hindinin maskot olması gündeme geldiyse de yerine kel kartal (bald eagle) seçildi.

Turkey, bir ülkenin imajı için olabilecek en kötü isim. Kestaneli yılbaşı (ve bu kez sahur) hindisinin enfes tadı bu duyguyu değiştirmeye yetmiyor.


© COPYRIGHT 1998 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr