kapat

PAZAR 26 EKİM 1997

Cayır cayır yandılar

Konya-Adana karayolunda meydana gelen ve 48 kişinin ölümüyle sonuçlanan kazaya uyuyan tanker sürücüsünün neden olduğu ileri sürüldü. Tanker'in ters şeride girdiği ve otobüs şoförünün uyarılarına rağmen son ana kadar uyanmadığı belirtildi.

Giderek bir felaket halini alan ve aldığı canlarla savaştan beter hale gelen katliam gibi trafik kazalarına önceki akşam bir yenisi daha eklendi. Bolu'da 33 kişinin yaşamını yitirdiği trafik kazası henüz hafızlardan silinmeden Konya-Adana karayolunda tanker ve yolcu otobüsü çarpışması sonucu 48 kişi yanarak can verdi. Otobüs yolcularının büyük bölümünün öğrenci olduğu belirlendi.

Muammer Çiçekyurt yönetimindeki 34 YON 34 plakalı Kayseri İpek Turizm'e ait yolcu otobüsü ile Mehmet Ceylan'ın kullandığı 63 DR 995 plakalı tanker önceki gece saat saat 23.30 sıralarında çarpıştı. Bir anda alev yığını haline gelen otobüs ve tanker tamamen yandı. Otobüsteki 46 yolcu ile tanker sürücüsü Mehmet Ceylan ve yardımcısı Halil Öztürk yanarak can verdi.

Otobüs şoförü Muammer Çiçekyurt, ikinci şoför Seyit Baykal ile yolculardan Bekir Altuntaş, Fetullah Kiriş ve Nuriye Özel mucize eseri yaralı kurtuldu. Yaralıların çarpışmanın şiddetiyle kırılan otobüsün ön camından dışarı çıktığı belirlendi.

"Üzerimize geldi"

Kazayı hafif yaralı olarak atlatan Kayseri İpek Turizm'e ait 34 YON 34 plakalı yolcu otobüsünün sürücüsü Muammer Çiçekyurt, "Tanker sürücüsü ya sarhoş ya da uyuyordu" dedi. Çiçekyurt, kazayı şöyle anlattı:

"Aramızda 100 metre kadar mesafe kaldığında, bizim şeritte olduğunu farkettim. Selektör yaparak uyardım. Ancak tanker sürücüsü ya sarhoştu ya da uyuyordu. Tüm uyarılarıma rağmen üzerimize gelmeye devam etti. Şarampole girmeyi düşündüm, ancak bu kez de otobüs doluydu. Sol şerit boştu. Sol şeride geçtim. Aramızda 10-15 metre kala tanker sürücüsü uyandı ve kendi şeridine geçmek isteyince, otobüsün sağ kapı tarafından çarpıştık. Kırılan ön camdan çıktım. Otobüsden fırlayan bir yolcu alevler arasında yanıyordu ve elime geçen bir karton parçasıyla ona yardım edip alevleri söndürdüm. Daha sonra otobüsün içinden bir kadın yardım istedi. Onu da çektim ve 10-15 metre ileriye sürükledim. Ancak diğer yolcular kurtulamamıştı. Kazada tamamen tanker sürücüsü suçlu."

"Çalıştı kurtaramadı"

Yaralı kurtulan, Erciyes Üniversitesi İlahiyat Fakültesi hazırlık sınıfı öğrencisi Fetullah Kiriş de, karşıdan aynı şeritten bir aracın geldiğini, ve otobüs sürücüsünün defalarca uyardığını gördüğünü söyledi. Fetullah Kiriş, şöyle konuştu:

"Kamyonun aynı şeritten geldiğini gören şoförümüz, boş olduğunu gördüğü sol şeride geçmek istedi. Ancak o da aynı şeride geçince, kafa kafaya geldik. Ön camın kırıldığını görünce de kendimi dışarıya attım. Otobüs alevler içindeydi."

65 yaşındaki Nuriye Özalp ise olayı şöyle anlattı:

"Uyuyordum. Gözümü açtığımda bir alev topuyla karşılaştım. Şoför beni elimden tutup çıkardı ve sürükledi. İnsan çığlıklarından başka birşey hatırlamıyorum."

Kazadan sonra Kayseri'de büyük bir panik yaşandı. Kentte çocukları okuyan binlerce aile kentteki tüm öğrenci yurtlarını telefon bombardımanına tuttu. Kimi aileler de Kayseri'ye gelerek çocuklarının hayatta olup olmadıklarını bizzat görmek istedi.

Kazada yaşamlarını yitirenlerin önemli bir bölümünün tatil için Kuşadası'na gitmekte olan öğrenciler olduğu belirtiliyor.

"Tanker şöförü uyumuş"

İpek Turizm Genel Koordinatörü Feyzullah Keskin, kazayla ilgili soruları yanıtlarken şunları söyledi:

"Tanker şoförünün kaza öncesinde ters şeritte olduğu kesinleşti. Büyük olasılıkla tanker şoförü uyumuş. İki numaralı koltukta oturan yolcu kazadan 150 metre kadar önce tankerin otobüsün üzerine doğru geldiğini söylüyor. Otobüs şoförümüz tankeri selektör yaparak, korna çalarak uyarmış, tanker şerit değiştirmeyince de kaçmaya çalışmış. Tanker şoförü son anda durumu farkedip direksiyonu kırıp kendi yoluna girmek istemiş. Bu sırada bizim otobüsle çarpışmışlar.".

Keskin, firmalarında çalışan şoförlerin alkol muayenelerinin kendilerinin yaptığını, otobüsü kullanan şoförün de alkollü olmadığını belirtti.

Keskin, Kuşadası'na giden otobüsün biletlerinden 15 kadarının Niğde kontenjanı olarak ayrıldığını, ancak bu biletlerin satıldığı kişilerin listesinin çıkarılamadığını ifade etti. Keskin, otobüsteki yolcular için yapılan zorunlu koltuk sigortasından dolayı ölen yolcuların yakınlarına sigorta şirketinin 2'şer milyar lira tazminat ödeyeceğini açıkladı.

Kimlikle belirlenemiyor

Karapınar Devlet Hastanesi'ne kaldılan tanker şoförleri Mehmet Ceylan ve Halil Öztürk dışındaki 8 kişinin cenazesi yakınlarına teslim edildi.

cesetler tümüyle yandığı için kimlikler tespit edilemiyor. Kimlikler ancak diş, yüzük ve kolyelerden tespit edilmeye çalışılıyor. Bu arada, kimlikleri tesbit edilemeyenler için doku testi yapılması ve toplu defin yapılması da gündeme geldi. Karapınar Devlet Hastanesi'nde kimlikleri kesin olarak tesbit edilebilenler şöyle:

Mehmet Ceylan, Halil Öztürk (tanker Şoförleri), Yasemin Koçtürk, Hilmi Küçükalim, Zuhal Kaya, Mehmet Fatih Korkmaz, Aslı Yılmaz, Hulki Dizdarlar, Hacı Ahmet Özkök ve İsmail Değirmenci.

Konya Valiliği ile otobüs firmasından alınan bilgilere göre, kesin olmamakla beraber diğer bazı yolcuların isimleri de şöyle:

Ümit Erginar, Fatih Korkmaz, Mehmet Kısa, Hasan Yıldız, Mustafa İlhan, Metin İlhan, Yahya Gökhan, Veysal Çimitaş, Nuriye Özalp, Sabahattin Kahraman soyadları belirlenemeyen Canan, Sebahat, Dilek ve Aylin.

Yolculardan Fatih Korkmaz'ın Basketbol B klasmanı hakemi olduğu ve Selçuk Üniversitespor ile Bursa Büyükşehir Belediyespor'un kız basketbol maçını yönetmek üzere Konya'ya gittiği belirtildi.

BÜLENT UZUN- ALİ EKEYILMAZ- ALİ BAYASLAN- SELÇUK YILDIZ


© COPYRIGHT 1997 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr