"Sapıma kadar şeriatçıyım" diyen RP'li Halil İbrahim Çelik, "Refah iktidarında imam hatipleri kapatmaya kalkarsanız kan dökülür. Cezayir'den beter olur. Hatta Fransız devrimi olur. Kan dökülecek, ben bunu istiyorum, demokrasi böyle gelecek. Fıstık gibi olacak" diye konuştu.

GÜNSELİ ÖNAL

Ankara - Milli Güvenlik Kurulu'nun, irticai faaliyetleri önlemek amacıyla hazırladığı 18 maddelik pakette yer alan ve Bakanlar Kurulu'nca da onaylanan 8 yıllık kesintisiz eğitime, Refah'taki öfke tüyler ürpertici boyutlara ulaştı.

8 yıllık kesintisiz temel eğitime geçilmesi nedeniyle, imam hatiplerin orta kısımlarının kapatılmasına karşı çıkan Refah'tan Şanlıurfa Milletvekili Halil İbrahim Çelik, "8 yıl krizini Refah'ın özellikle tırmandırdığını ve ordu ile halkın karşı karşıya getirildiğini" söyledi.

Çelik, SABAH'a yaptığı açıklamada, "Milli Güvenlik Kurulu şimdiye kadar hep hükümetlere dayatmada bulundu. İlk kez Refah'ın sayesinde MGK'nın dayatmaları kamuoyunda tartışılmaya başlandı, iyi de oldu" dedi. Çelik, şöyle konuştu:

"Tartışmalar artık Refah'tan çıkıp halka maloldu. Refah iktidarında halka rağmen inananların üzerine gidip imam hatipleri kapatmaya kalkarsanız kan dökülür. Ülke kan gölüne döner, Cezayir'den beter olur. Hatta Fransız devrimi olur. Kan dökülecek, ben bunu istiyorum, demokrasi böyle gelecek. Fıstık gibi olacak."

Cezayir'i savunan Çelik, "Cezayir'de FİS'e oy veren köyleri devlet basıp, adam öldürüyor. Uğur Mumcu'yu devlet öldürdü, sonra da 'kahrolsun şeriat' diye slogan atılıyor" iddiasında bulundu.

Çelik, Erbakan'ın iktidara gelmeden önce Meclis'teki grup toplantısında söylediği "İktidara geleceğiz. Ama kanlı mı kansız mı, sert bir yumuşak mı olacak?" sözlerinin hatırlatılması üzerine ise "Ben Erbakan'ın sözlerini yorumlamıyorum. Başbakanın lafı beni bağlamaz" dedi.

"Elimiz gül toplamaz"

Kendisini "siyasal İslamcı" olarak tanımlayan ve ordunun Refah'a oy veren 6 milyon siyasal İslamcıyı görmezden gelemeyeceğini söyleyen Çelik, şöyle konuştu:

"3 bin 500 PKK'lı ile başedemediler. 6 milyon siyasal islamcıyla nasıl başedecekler? MGK, imam hatiplerin kapatılması için dayatmada bulunurken 6 milyon müslümanın eli gül mü toplayacak? Rüzgara karşı işerlerse yüzlerine gelir. Bir kediyi köşeye sıkıştırırsan saldırır. Bana vurana ben de vururum. Dayatmakta direnirlerse kan dökülür."

Çelik, Refah'ın dini siyaset aracı olarak kullanmasıyla ilgili olarak, "İslam zaten siyaset dinidir. Ben şeriatçıyım. Hem de sapıma kadar şeriatçıyım. Siyasal islamcıyım. Şeriatın gelmesini istiyorum" diye konuştu.

Refah'ın daha önce karşı çıktığı konulara iktidara gelince "evet" demesini de eleştiren Çelik, "Bu ülkede solcular da dönek. Hepsi DGM'ye, MGK'ya, YÖK'e karşıydılar. Şimdi bunların yanındalar. Bunlar dönek solcu. Ülkede dayatmalar yüzünden namuslu siyaset yapılamıyor" biçiminde konuştu.

"Böyle iktidara tüküreyim"

Çelik, Erbakan'ın MGK toplantısında irticaya karşı önlem paketini imzalayıp, daha sonra bu kararlara karşı çıkmasını ise, MGK kararlarının tartışılmasına yol açtığı gerekçesiyle olumlu bulduğunu savundu ama, eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"Hem imam hatipleri kapatacaksın, hem Kuran kurslarını kapatacaksın. Ben böyle iktidarın içine tüküreyim. Muhalefette olsak daha iyi. Biz muhalefette olacaktık da Genelkurmay Başkanı böyle rahatlıkla İsrail'e gidecekti. Kıyameti koparırdık. İmam hatipleri biz direndiğimiz için bugüne kadar kapatamadılar. 12 Eylül de kapatamadı. Şimdi Refah iktidarındayken mi kapatacaklar? Olur mu böyle şey? Bizim bakanlarımızın bu kanunu imzalamaları mümkün değil. Teklif olarak gelebilir, ama tasarı olarak gelemez. Biz imam hatipleri kapatırsak, konu Meclis'e hükümet tasarısı olarak gelirse, halk da bizi kapatır."