kapat

9 NISAN 19997 CARSAMBA
Sedat Sertoğlu
Erbakan-Levy

Başbakan Erbakan inat etti, etti, sonunda vazgeçti ve İsrail Dışişleri Bakanı David Levy ile görüştü..

Madem görüşecekti, bu anlamsız inadı, niye son dakikaya kadar sürdürdü?

Çünkü, birileri ona, "Siz Refah Partisi Başbakanı değil, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'sınız.. Bu nedenle, Türkiye'nin çıkarları gereği bu görüşmeyi yapmanız şart" dedi.. Görüşme de böylece gerçekleşti..

Benim bildiğime göre, Abdullah Gül ve Fehim Adak, Erbakan'ın ikna edilmesinde, son derece önemli bir rol oynadılar..

Bu konuda herşey bundan 2 hafta kadar önce, Anti-Defamation League isimli çok etkin bir Amerikan-Yahudi kurumunun başkanı Abraham H. Foxman ve ekibinin Türkiye'ye gelişi ile başladı..

Foxman ve ekibi, Ankara'da, Abdullah Gül ve Fehim Adak ile yaptıkları görüşmede, Doğrudan Amerikan yönetiminin önemli ve stratejik bir mesajını ilettiler..

Mesajın içeriği gizli.. Yazılması da doğru olmaz..

Ardından bu iki isim, Erbakan'ı ikna etmek için çok, ama çok uğraştı.. Çünkü aldıkları mesaj, "Türkiye ve Türkiye'nin Ortadoğu'daki hayati çıkarları" için son derece önemliydi.. Erbakan'ın inadı "Türkiye'nin çıkarlarına zarar verecek bir noktaya" geliyordu..

Ve sonunda Hoca da olayın ciddiyetinin farkına vardı ve Levy ile görüşmesinin doğru bir hareket olacağına karar verdi..

Şimdi Erbakan ile Levy görüşmesi kadar, Çiller ile Levy arasındaki görüşme de son derece önemli..

Gizlilik önemli

Türk-İsrail antlaşmalarının mimarı olan Çiller'in, David Levy'e anlatacakları arasında bir de "Beklentiler ve işbirliği" bölümü olacak..

Çiller'in görüşmesinde sanırım, alınan kararların bazıları açıklanmayacak, bazıları ise basın toplantısı ile söylenecek..

Ancak özellikle, açıklanmayacak olan bölümlerin hayata geçirilmesi sonucu, Ortadoğu'da son derece ilginç gelişmeler yaşanabilecek..

Türkiye'nin çıkarlarının nasıl herşeyin önünde gitmesi gerektiği, Erbakan'ın, İsrail Dışişleri Bakanı David Levy ile görüşmesi sonucu bir kere daha ortaya çıktı.. Yani bir kere daha biz haklı çıktık..

Eğer Erbakan, Levy ile görüşmeseydi, Türkiye için çok önemli bir stratejik fırsat, kaçmış olacaktı..

Bundan daha açığını yazmak doğru olmayacağı için, bu konuyu burada kapatmak istiyoruz.. Görüşmelerin perde arkasını, belki ilerki günlerde sizlere anlatabiliriz.. Bunu bugün yazamadığımız için de, bize hak vereceğinizi umarım.. Çünkü, olay, gerçekten son derece stratejik ve hassas bir konu...

Almanya ile durum

Sular duruluyor..

Ve biz, akıl, akılsızlığın önüne geçmeli diyoruz..

Herkes üzerine düşeni yapmalı ve iki ülke ilişkileri tekrar, rayına oturmalı..

Bundan sonra, havalar zaman zaman bulutlansa da, herşey masada, uygar diyalog içinde çözümlenmeli.. Çünkü dünyada hemen her ülkenin zaman zaman bir başka ülke ile sorunu çıkıyor.. Bunları, akılla davranıp uygarca çözmeyi tercih edenler kazanıyor, akılsızlık ederek başka uygulamaları seçenler ise kaybediyor..

Bir süre sonra iki ülke yetkilileri arasında diyalogun yeniden başlayacağını ummak istiyoruz.. Ve bundan böyle, bizim hükümet üyelerinin, bir işin eğrisini doğrusunu öğrenmeden demeç vermemeleri gerektiği gerçeğini gördüklerini ümid etmek istiyoruz..


© COPYRIGHT 1997 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Bu sayfa YÖRE Elektronik Yayımcılık tarafından hazırlanmıştır. Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr
YÖRE Elektronik Yayimcilik A.S.