kapat

1 MART 1997 CUMARTESI

"Bizi kaçıracaklardı"

Susurluk Komisyonu, Topal cinayetinden tutuklanarak cezaevine konulan Özel Timcileri dinledi. Timciler, "Bizi yurtdışına kaçırmak istediler, Abdullah Çatlı, Emniyet Müdürlüğü'ne sık sık girip çıkardı" dediler.

Meclis Susurluk Komisyonu dün İstanbul'daki çalışmalarının ilk gününü Metris Cezaevi'nde geçirdi. Komisyon üyeleri, dün sabahtan itibaren DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak'ın korumalığını yapan ve Ömer Lütfü Topal cinayetinden tutuklanarak cezaevine konulan, Özel Timci Ayhan Çarkın, Mustafa Altınok, Oğuz Yorulmaz, Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy ve Enver Ulu ile Bucak'ın özel şoförü Gani Kızılkaya'yı dinledi.

Komisyon Başkanı Elkatmış ve RP'li üyelerin Cuma namazı için verdikleri ara dışında komisyon, sabahtan akşamın geç saatlerine kadar ifade aldı. Özel Timciler, "Bizi yurtdışına kaçırmak istediler. Kabul etmedik. Suçlu olsaydık teklifleri kabul edip yurtdışına giderdik" dediler.

Görev yerini terk etti

Komisyona en uzun ifadeyi veren Çarkın, Topal cinayeti ile ilgisi olmadığını, olay gecesi ekibiyle Kadıköy bölgesinde görev yaptığını söyledi. Cinayet gecesi Kadıköy'den Avrupa yakasına geçip bir gece kulübüne uğradığını ve Kadıköy'e geri döndüğünü belirten Çarkın, "İlk ifademde bunu söylememiştim. Çünkü görev yerimi terk ettiğim anlaşılırsa hakkımda soruşturma açılırdı" dedi.

Kendisine Behçet Cantürk'ten Tarık Ümit'e kadar 91 tane faili meçhul cinayetin yıkılmak istendiğini öne süren Çarkın şunları anlattı:

"O gece oğlumun sünnet düğünü vardı. Oraya gitmeme bile izin vermediler. Beni sorgulayan polislere ve tanımadığım 2 sivil şahsa küfür ettim ve cinayetleri kabul ettim. Hatta Kennedy'yi de öldürdüğümü söyledim. Benim bu ifademi duvardaki Atatürk portresinin içinde olduğunu tahmin ettiğim bir video kamera ile tespit etmişler. Bu bant İstanbul Emniyeti'nde var. Ama ortaya çıkarmıyorlar. Çünkü kendileri de suçlu. Sonra bizi Ankara'dan gelen ekibe teslim ettiler. Suçsuzluğumuz anlaşıldı ve serbest bırakıldık."

Çarkın, katliam sanığı Abdullah Çatlı'yı Mehmet Özbay kimliği ile tanıdığını ve Sedat Bucak'ın yanında gördüğünü de belirterek, bu kişinin ruhsatlı silahının olduğunu, Emniyet Müdürlüğü'ne girip çıktığını ve bir Emniyet Müdürü gibi davrandığını belirterek, kendisinden hiç şüphelenmediğini söyledi.

'200 kilometre sürat'

Özel Timciler'den Mustafa Altınok, Susurluk kazası sırasında Bucak ile olduğunu ve arkadaki arabada oturduğunu belirterek, kaza sırasında kendilerinin ve Hüseyin Kocadağ'ın kullandığı Mercedes'in en az 200 kilometre süratle gittiğini söyledi. Altınok da, hiçbir cinayet ile ilişkisinin olmadığını belirtti.

Enver Ulu ise Ankara'dan Bucak ile İstanbul'a gittiklerini daha sonra Yalova'ya geçip İzmir'de kaldıklarını belirterek, Çatlı'nın İstanbul'da Hilton Oteli'ne gelip Bucak ile buluştuğunu söyledi. Ulu, Susurluk kazasında kendilerinin de içinde olduğu ikinci Mercedes'in Özbay olarak tanıdıkları Çatlı'ya ait olduğunu da kaydetti.

Özel Timciler'den Ercan Ersoy ise ifadesinde Topal cinayetine adı karışan ve halen firarda olan Ali Fevzi Bir'i tanıdığını, bu kişinin Bucak'a Burhaniye'deki bazı arsalarla ilgili imar planları getirip gösterdiğini söyledi.

Ağar'ın odasına ziyaret

Susurluk kazası öncesi İstanbul'a ve İzmir'e gittiklerini, kazada ölen Gonca Us'u İzmir'de otelde Mehmet Özbay'ın yanında gördüğünü ve bu kadının İzmir'de yerel televizyonlarda mankenlik yaptığını kaydetti.

Ersoy, İzmir'de kaldıkları otelde İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar'ın merhum kızının da bulunduğunu, Kocadağ ile Bucak'ın geçmiş olsun ziyareti için Mehmet Ağar'ın odasına gittiklerini söyledi. Ersoy, kazası gecesini ise şöyle anlattı:

"Kocadağ'ın kullandığı Mercedes 500-600 metre önümüzdeydi. Bir ara kazayı fark ettik. Ben Sedat Bey'in elbise kılıfını görünce onlar olduğunu anladım. Yangın tüpleri ile müdahale ettik. Kocadağ ölmüştü. Özbay hareket ediyordu. Kapıları açamadık. Halat yardımı ile çektik. Bir arabanın arkasına koyup hastaneye yetiştirdik. Araçta çıkan silah ve susturuculardan hiç haberimiz yok. Kaza sonrası Sedat Bey'in şoförü bir çanta aldı. O çantada da 230 milyon lira varmış. İstanbul'da hanımına verdik."

Susturucular bilinmiyor

Özel Timciler, Mercedes'ten çıkan silahlar, susturucular ve sahte plakalar konusunda bilgileri olmadığını da söylediler.

Bucak'ın özel koruması ve şoförü Gani Kızılkaya ise, kaza öncesi İzmir'de çarşı içinde bir lokantada Çatlı'nın kız arkadaşı Gonca Us ile tanıştıklarını ve bu kişinin Çatlı'nın imam nikahlı eşi olduğunu öğrendiklerini söyledi.

Kızılkaya, "Ben Mehmet Özbay'ı Sedat Bucak'ın arkadaşı olduğu için tanırım. Siverek'teki eve de gelmişti. İşadamı zannediyordum. Sedat Bey'in düşmanları olduğu için arabada değişik oto plakaları bulundururduk" dedi.


© COPYRIGHT 1997 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır)
Bu sayfa YÖRE Elektronik Yayımcılık tarafından hazırlanmıştır. Yorum ve önerileriniz için: editor@sabah.com.tr
YÖRE Elektronik Yayimcilik A.S.