"Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü"nde buluşan, 52 sivil toplum örgütü ve siyasi partilere mensup Ankaralı kadınlar, "İrticaya hayır" ve "Mollalar İran'a" sloganlarıyla yürüdü

Başkent dün onbinlerce kadının "şeriata hayır" sloganıyla çınladı. Sivil toplum örgütlerinin organize ettiği, siyasi partilerin de destek verdiği kadınlar "Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü" için dün sabah saat 11.00'de Sıhhıye Köprüsü'nde buluştular.

52 sivil toplum örgütü ve siyasi partilerin kadın kollarına dahil olan onbine yakın, Sıhhıye Köprüsü'nden Tandoğan'a doğru "Kadınız güçlüyüz, şeriata karşıyız" sloganlarıyla yürüyüşe geçti.

Kadın örgütleri kortejin önünde yer alırken, sendikalar ve siyasi partilerin kadın kollarına arka sıralarda yer ayrıldı. Yürüyüş altında başlayan yürüşte, kadınların renkli şemsiye ve yağmurlukları hoş görüntüler oluşturdu. Kimi zaman davul-zurnaların da çalındığı ve adeta bir karnaval havasında geçen yürüyüşe erkeklerin de destek verdiği dikkat çekti. Yürüyüşe katılan kimi bayanların eşleri ve çocuklarıy da yanlarındaydı.

Mor kurdeleli feministler

Sokaklara dökülen kadınların bir bölümü temiz toplum isteklerini ellerindeki boş tencerelerin kapaklarını birbirlerine vurarak anlatırken, bir yandan da zamları protesto ettiler.

Laik toplum isteklerini taşıdıkları pankartalarla da dile getiren kadınların arasındaki feministler ise yakalarındaki mor kurdeleleriyle dikkat çektiler.

Çeşitli meslek gruplarından kadınlar, "Zorunlu kesintisiz 8 yıllık eğitim", "İrticaya hayır", "Kamyonları bekleme", "Erkeğin ve sistemin kölesi olmayacağız", "Şiddete aşağılanmaya hayır", "Kardeş kavgası istemiyoruz" yazılı pankartlar taşıdılar.

Kadın örgütlerinden gelen katılımcıların yanısıra "Cumartesi Anneleri" ve Sivas katliamında çocuklarını kaybedenler de yürüyüşe katıldı.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da, "Şeriata hayır" yürüyüşünün neferleri arasındaydı. Baykal, önde yürümek yerine, partisinin pankartı altında kortejin en arkasında yürüdü. Vatandaşların yoğun sevgi gösterisinde bulundukları Baykal, bir ara partisinin kadın kollarına mensup bayanlarca omuza alınmak istenince telaşlandı. Baykal, kadınların kendisini omuza alma girişimini korumalarının da yardımıyla engelledikten sonra, beraberinde Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen ve Yenimahalle Belediye Başkanı Abdurrahman Oğultürk ile birlikte hızlı adımlarla bayanların arasından çıktı.

Vatandaş olarak katıldı

Eyleme bir parti lideri olarak değil, Türkiye'yi karanlığa sürüklemek isteyenlere tepki duyan 65 milyon vatandaştan biri olarak katıldığını vurgulayan Baykal, "Türkiye'nin anayasal düzenini değiştirmek isteyenler, Türkiye'yi karanlığa götürmek isteyenler meydanı boş sanmasınlar. İşte halk boş sanılan meydanı gerektiğinde nasıl dolduruyor görülüyor" diye konuştu.

Murat Karayalçın'ın eşi Neşe Karayalçın, Kültür eski Bakanı Fikri Sağlar'ın eşi Serap Sağlar ile birlikte kortejin ön saflarındaydı. DYP'den istifa ederek bağımsız kalan Manisa Milletvekili Ayseli Göksoy da, "şerita hayır" yürüyüşünün renkli simaları arasındaydı.

Ayseli Göksoy halay çekti

Neşe Karayalçın, Serap Sağlar, Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Şenal Saruhan ile birlikte halay çeken Göksoy şöyle konuştu: "Kadının eşarbını sloganlaştırıp, kadının sırtından kahramanlık peşinde koşan zavallılara acıyorum. Halkımız şeriatı zaten yaşıyor. Halkımız istediği şekilde dini vecibelerini yerine getirmiyor mu, başını kapatana birşey diyen var mı? O zaman demek ki Türkiye'de herkes kendi istediği biçimde şeriatı yaşıyor. Üstelik şeriatı, 'şeriat istiyoruz' diye sloganlaştıranlardan daha iyi yaşıyor. Bunlar şeriat falan istemiyor, bunlar karanlığı istiyor."

Yaklaşık 1 saat süren yürüyüş sonunda kadınlar, Tandoğan'daki Astsubay Orduevi'nin hemen karşısına denk gelen miting alanında toplandılar. Eylemcilerin, miting alanına girişte attıkları slogan ise ilginçti: "Ne top sesi, ne tank sesi, istediğimiz demokrasi."

Tek bir konuşmacı vardı

Meydanda toplanan kadınlar, TOBAV'lı sanatçıların söylediği türküye ve Ankara Marşı'na koro halinde eşlik ettiler. Kadınlar, "Yaşasın kadın dayanışması", "Şeriata karşı omuz omuza", "Faşizme ve şeriata geçit yok", "İrticaya hayır" diyerek tepkilerini dile getirdiler.

Mitingin tek konuşmasını Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Şenal Saruhan yaptı. Şeriata karşı yürüyen kadınları, Halide Edip Adıvar'a, Nene Hatun'a, Kara Fatma'ya benzeten Saruhan, şunları söyledi:

"Susurluk çamuru ile bir cerahat patladı, ondan sonra da tarikat kazası geldi. Türkiye'nin yüreği kavgalara yenildi. Faili meçhullerle, işkencelerde insanlarımızın düşünceleri yitirildi. Biz insanlarımızın düşüncelerinin özgürleşmesini istiyoruz."

Özgür ve demokratik Türkiye için farklı görüşlere sahip kadınların biraraya geldiklerini anlatan Saruhan'ın sözleri, "Kadınız güçlüyüz, şeriata karşıyız" sloganlarıyla kesildi.

Saruhan, "Liseli genç kızlarımızı kendi kapatmaları yapmaya çalıştılar. Tarikatların arkasında kadını ezen anlayışları yıllarca önce geriye atılan yobazlığı, hurafeleri geri getirmeye çalıştılar. Bu görüşler Başbakanlık'ta misafir edildi" dedi.

ANAP'a sitemkar selam

Saruhan halkın gelenekleri içinde varolan yazmaların, başörtülerinin siyasi malzeme haline dönüştürüldüğünü de vurgulayarak, "Başörtüsü siyasete kara peçe olarak geçti. Halkın gelenekleri içine siyasi kılıflar sokulmaya çalışıldı. İkilik yaratıldı. Kadınlar için eşitlik yoksa, demokrasi olamaz, özgürlük olamaz" diye konuştu.

Turan Dursun'ların, Uğur Mumcular'ın ve nice şehitlerin ardında Hizbullah'ın olduğunu, Güneydoğu'da 244 kişinin ölümünden Hizbullah'ın sorumlu olduğunu anlatan Saruhan, "Emirleri verenleri teşhir edeceğiz" dedi.

İmam Hatip okullarının çoğalmasına da değinen Saruhan, dinci basında yürüyüş hakkında çıkan haberlerle kadınların tehdit edildiğini anlattı. ANAP'ın son gün yürüyüşten çekilme kararı almasını eleştiren Saruhan, "ANAP'lı kadınları selamlıyorum. Burada aramızda olanların olduğunu biliyorum" dedi.

Kazan'ın istifası istendi

Adelet Bakanı Şevket Kazan'ı da eleştiren Saruhan, "Kadınlar Kazan'ın fetvalarıyla, hurafeleriyle yönetilmeyecek" diye konuştu. Saruhan'ın bu sözleri üzerine, "Kazan istifa" şeklinde slogan atıldı.

Saruhan'ın konuşmasının ardından kadınlar Sıhhiye Köprüsü'ne kadar yürüyerek olaysız bir biçimde dağıldılar. Kadınlar yürüyüş sonrasında birbirlerine "şeriatsız ve irticasız günler" dilediler.