22 OCAK 1997 CARSAMBA |
Demirel'in "Konuşan Türkiye istiyoruz" sloganıyla başlayan dönem bugün bir "Tartışma kaosu"na dönüştü. Ekranda her gece, herşeyi bilen, her konuda bir fikri olan insanlar akla gelen her sorunu saatlerce konuşuyor.
12 Eylül Anayasası'nın parti yöneticilerine getirdiği siyasi yasaklar yüzünden Ankara Güniz Sokak'taki evine kapanan Süleyman Demirel, misafirleri aracılığıyla 12 Eylül yönetimine "Konuşan Türkiye" çağrısı yapıyordu. Kendisi konuşamayınca "Bir Bilen" diye adına açıklamalar yapılıyordu. Bu çağrı, "Yasaksız Türkiye"ye kadar uzandı. Siyasi yasaklar kaldırıldığı gibi, yasaklı liderler kendi partilerinin başına geçtiler. Demirel daha sonra yeniden Başbakan, hatta Cumhurbaşkanı oldu. Ancak, "Konuşan Türkiye" kavramı hiç unutulmadı. Siyaset literatürüne geçti. Özel televizyonlarla "Konuşan Türkiye" kavramı yeniden gündeme geldi. Yıllarca TRT'nin kuralcı haber bültenleriyle yetinmek zorunda kalan seyirciler, başka bir dünyayı keşfettiler. Artık haberler daha canlı, daha keyifliydi. Özel televizyonlar, haberi en ince ayrıntısına kadar didik didik ediyorlardı. Özel radyolar da bu ortamın yeşermesini sağladı. Kapatılma kararı üzerine "Radyomu istiyorum" diyerek arabalarının antenlerine siyah kurdela bağlayanlar, aslında "Konuşan Türkiye"nin isimsiz kahramanları oldu. Türkiye, konuşmayı çok sevmişti. Ancak TV kanalları arasındaki rekabet Türkiye'nin gündemine başka bir kavramın yerleşmesine neden oldu: Geveze Türkiye. Kanal sayısının artmasıyla birlikte bilen bilmeyen, anlayan ya da anlamayan ne kadar insan varsa her konuda "konuşmaya" başladı. Medya maydanozları türedi. Tartışma programlarının ratingi Şaban filmlerini bile geride bıraktı. Televizyonların haber bültenleri eğer tartışmalı geçmişse raiting rekoru kırdı. Ülkenin gündemi de bu durumu körükledi. Önce Susurluk derken, arkasından Ömer Lütfü Topal cinayeti çıktı. Tarikatlar derken, Başbakanlık'ta şeyhlere verilen ifter yemeği gündeme geldi. Mafya, polis siyaset üçgeni, tarikat, siyaset ve ticaret üçgenine dönüştü.
Vurdulu kırdılı Cüneyt Arkın filmleriyle büyüyen kuşak artık ekranlardaki tartışmaları seyretmeye başladı. Ancak bu sefer kanallar konuk bulmakta zorlandılar. Haber bültenlerinin saatleri de birbirine yakın olduğu için konuk çağırmada erken davranan raiting alıyordu. Kimi tartışmacılar da bir kanaldan çıkıp, diğerine gitmeye başladılar. Tartışmaya da her seferinde kaldıkları yerden değil, yeni baştan başlıyorlardı. Seyirci de şaşkına dönüyordu. Aczmendi lideri Müslüm Gündüz'ün Fadime Şahin adlı genç bir kızla basılması tartışmalı programlarda raiting patlaması yarattı. Müslüm Gündüz'ün avukatları Hasan Ölçer'le, Abdurrahman Sarıoğlu kanal kanal gezip müvekkillerini adliye yerine televizyonlarda savundular. Ardından Türkiye, Fadime Şahin'le tanıştı. Televizyonların yeni konuğu bu sefer Fadime Şahin ve onun avukatı Nurhan Ataman'dı. Hatta ünlü cinsel yorumcu Haydar Dümen bile İnterstar'da Fadime'nin seks hayatını analiz etti. Nurhan Ataman'la Fadime'nin geleceğini tartıştı. Fadime Şahin de o kanal senin, bu kanal benim gezerek ün kazandı. Hatta televizyonlardaki açıklamalarıyla Ali Kalkancı adlı başka bir tarikat liderini hapse yolladı. Televizyoncular, Fadime yüzünden birbirlerine girdiler. Gazeteler günlerce Fadime'nin evinde kavga eden televizyon yıldızlarını yazdı. Fadime'nin ertesi günlerde tekrarlananan görüntüleri bile AGB ölçümlerinde Kanal D'yi üst sıralara taşıdı. Fadime'nin Kanal D'de Ali Rıza Demircan'la tartışması da bir o kadar şenlikliydi. Hoca fıçaladıkça, Fadime ağladı. Fadime, önce Ali Kalkancı'nın tecavüzüne uğramış, sonra da Müslüm Gündüz'e sığınmıştı. Ardından İsmail Nacar fırtınası esti. Nacar, neredeyse bütün kanallara çıkarak tarikatlara verdi veriştirdi. Nacar canlı yayınına gidemediği kanalın programına telefonla katıldı. Hatta bir gün bizzat gittiğine ertesi gün telefonla raiting aldırdı. Akşam haberlerinde başka, gece haberlerinde başka kanalın konuğu oldu. Nacar, Kanal 6'da Ali Rıza Demircan ve Yaşar Nuri Öztürk'le tartışırken, bir başka kanalda eski suikast sanığı Hüseyin Üzmez'le kapıştı. Üzmez, aynı zamanda Müslüm Gündüz'ün basıldığı evin de sahibiydi.
Bu tartışmalar sürerken Erbakan'ın Başbakanlık Konutu'nda tarikat şeyhlerine verdiği iftar yemeği gündeme geldi. Türkiye, CHP'li Adnan Keskin'le Refahlı Şevki Yılmaz'ın kapışmalarına tanık oldu. Keskin, stüdyoda, Yılmaz telefonla katılıyordu. Keskin durmadan konuştu. Aklına ne geldiyse, nefes bile almadan, kesmeden ardı ardına sıraladı. Yılmaz pes etmedi ama, yapabileceği bir şey de yoktu. Keskin'in tartışmanın galibi çıktı. Adnan Keskin aynı saatlerde iki kanala katılma performansını da gösterdi. Refahlı Hasan Hüseyin Ceylan'la 13 Ocak günü önce Show Tv'de tartıştılar, oradan çıkıp atv'ye gittiler. Keskin ve Ceylan, her iki kanalın Ankara stüdyoları birbirine çok yakın olduğu için haberleri kaçırmadan tartışmalarını burada sürdürdüler.
Şevki Yılmaz'ın fahişe gafı
Televizyon izleyicileri, bir başka gün de Çağdaş Yaşamı Destekleme Platformu Başkanı Türkan Saylan'la Refahlı Şevki Yılmaz'ın İnterstar'daki tartışmasını izledi. Şevki Yılmaz, tartışırken Türkiye'de 2 milyonun üzerinde fahişe olduğunu öne sürdü. Bu sözler, Şevki Yılmaz'a partisinin televizyon yasağı getirmesiyle sonuçlandı. Rize'deki doktoru bile Yılmaz'ın bağırmaktan ses tellerinin şiştiğini belirterek, "Artık konuşma" dedi.
Sıra Emire'de
Ardından Emire Kalkancı fırtınası esti. Ali Kalkancı'nın resmi nikahlı eşi Emine, açıklamalarıyla ortalığı toz duman etti. Cuma günü yayınlanan Arena Özel programına katılan Emine Kalkancı, önce 3 büyük ilin büyükşehir belediye başkanlarını eşiyle olan ilişkilerini anlattı. Sonra tarikatlarla ilgili önemli açıklamalar yaptı. Emire Kalkancı'nın bu açıklamalarına 3 belediye başkanı aynı gece cevap verdiler. Kanal D'de Defne Samyeli'nin sunduğu Gecenin İçinden'i telefonla arayan başkanlar Emine Kalkancı'yı yalanladılar. Ancak Tayyip Erdoğan aradığı sırada araya giren Uğur Dündar, Kalkancı'nın elinde bazı belgeler olduğunu öne sürdü. Tayyip Erdoğan telefonu tak kapatmıştı ki bu sefer Emire Kalkancı canlı yayında Uğur Dündar'ı aradı. Kalkancı, Tayyip Erdoğan'ın eşi Ali Kalkancı'ya belediyeden ihale verdiğini öne sürdü. Ancak Emire Kalkancı, can güvenliği olmadığı gerekçesiyle bir sonraki gün yapılan canlı yayına katılmadı. Kendini savunma sırası bu sefer Tayyip Erdoğan'daydı. O da Kanal 6'da yayınlanan Ceviz Kabuğu programını seçti. Ancak Erdoğan, Hulki Cevizoğlu'nun programında Kalkancı'yla başbaşa görüştüğünü, hatta bu görüşmede belediye ihalelerinin ele alındığını itiraf etti. Ceviz Kabuğu sürerken, Kanal D'nin Haber Yönetmeni Uğur Dündar Kanal 6'yı telefonla aradı. Dündar, Tayyip Erdoğan'ın gerçekleri gizlediğini söylerken, Erdoğan, Uğur Dündar'ın politikaya atılacağını öne sürdü. Erdoğan ve Dündar uzun süre birbirlerine bağrıştılar. Pazartesi akşamı Arena tekrar yayınlandı. Emire Kalkancı'nın elindeki belgeler ise kanalın gece bültenine sarktı. Gece bülteninde, Erdoğan'ın bir gece önce Kanal 6'da yaptığı açıklamaları da yer aldı.
Show Tv'de yayınlanan Objektif programı ise geçen pazar Güneydoğu'daki birçok faili meçhul cinayetin sorumlusu olduğu öne sürülen Yeşil'i ekranlara taşıdı. Yeşil'in 10 milyon dolar karşılığı Ömer Lütfü Topal'ı öldürdüğü ve Gaziantepli televizyon sahibi Mehmet Ali Yaprak'ı kaçırdığı ileri sürülüyordu. Aynı programda tartışmacı olarak CHP'li Sinan Yerlikaya ve DYP'li Kamer Genç ile ANAP'lı Eyüp Aşık yer aldı. Tartışmacılar uzun süre kendini Yeşil, ya da Sakallı olarak tanıtan şahsın gerçek Yeşil olup olmadığını anlamaya çalıştılar. Objektif de yayın günü aslında Perşembe günü olmasına karşın, modaya uymuş ve "Objektif-Özel" diye yayınlanmıştı. Tartışmalar bununla da kalmadı. Doğu Perinçek'le, Ayvaz Gökdemir'in Show TV'deki tartışmaları ise Gökdemir'in stüdyoyu terketmesiyle sonuçlandı. Perinçek, Gökdemir'in Abdullah Çatlı'yla sık sık görüştüğünü ileri sürüp onu Azerbaycan'da darbe yapmakla suçluyordu. Gökdemir, stüdyoyu terk ederken, Perinçek'e "Vatan haini" diye bağırıyordu. Uğur Mumcu'nun kardeşi Ceyhan Mumcu ile Orhan Yağar, Kanal 6'da Uğur Mumcu'nun ölümünü konuştular. atv'deki Savaş Ay'ın hazırladığı A Takımı'nda ise Behçet Cantürk'ün ölümünden Hüseyin Kocadağ'ın sorumlu olduğu gündeme geldi. Her iki programa telefonla katılanlar da yine ortamın elektriklenmesine yolaçtılar.
Bazı kirli ilişkilerin sergilendiği bu olaylarda kazananlar da oldu. Örneğin Fadime Şahin, Ali Kalkancı ve eşi Emire Kalkancı'nın açıklamaları için çıktıkları özel televizyonlar rating rekorları kırdı. Fadime Şahin ilk açıklamalarını, 3 Ocak Cuma günü Interstar'a yaptı. Bu ana haber bülteni yüzde 19.20 rating, yüzde 41.60 izlenme payı ile günün en çok izlenen programı oldu. Fadime Şahin'in katıldığı Pazartesi günkü Kanal D Ana Haber bülteni de yüzde 18 rating ile geceyi birinci bitirdi. Aynı programın gece haberlerindeki tekrarı da 12.8 rating topladı. Şahin'in, açıklamalarında kendisine tecavüz etmekle suçladığı Ali Kalkancı'nın katıldığı Pazartesi günkü Star Haber de izlenme rekorları kırdı. Kalkancı'nın açıklamalarının yer aldığı haber bülteni yüzde 19.1 rating, yüzde 55 de izlenme payı aldı. Ali Kalkancı'nın, resmi nikahlı eşi Emire Kalkancı da, açıklamalarıyla büyük rating topladı. Cuma akşamı katıldığı "Arena Özel"de, yüzde 25.20'lik rating, yüzde 55'lik izlenme payı elde eden Emire Kalkancı'nın açıklamaları da büyük ses getirdi. |