kapat

13 OCAK 1997 PAZARTESI

'Feray beni bekleyemedi'

Uğruna İSKİ skandalının patlak verdiği Ergun-Feray Göknel aşkı bitti. Ergun Göknel hapse girdiğinde Feray Hanım "bekleyeceğini" söylüyordu. Ancak olmadı. "Boşanmamız gerekiyordu, boşandık" diyen Ergun Göknel, bu konuda fazla konuşmak istemiyor. Sadece "Yanıldım, hepsi o kadar" diyor.

Ramazan ÖZTÜRK

"Deneyim, yenilen kazıkların bileşkesidir"... Bu sözleri tam kırk ay önce Türkiye'yi sarsan İSKİ Skandalı'nın baş aktörü Ergun Göknel söylüyor. Ankara Keçiören Yarıaçık Cezaevi'nden yeni yıl nedeniyle aldığı 6 günlük izninde görüştüğümüz Göknel, özgürlüğün tadını çıkarırken artık temkinli davranıyor ve az konuşuyor.

Başından geçen bunca olaya rağmen hâlâ çok dinç. Son yaptırdığı sağlık kontrolünde önemli bir problemin çıkmayışı moralini bir hayli yükseltmiş. Cezaevindeki günlerini, matbaada çalışarak ve cezaevi gazetesini hazırlayarak geçiriyor.

Türkiye'deki gelişmeleri cezaevinden izleyebilen Ergun Göknel, kırk ay önceki Türkiye ile kırk ay sonrasındaki Türkiye arasında fazla bir fark göremediğini söylüyor ve ekliyor: "Görülen tek fark gittikçe bir tüketim toplumu haline gelmemiz."

"Yaptıklarınızdan pişman mısınız?" sorusuna Göknel'in yanıtı şöyle: "Hayır, hiç pişman değilim. Bunu daha da güzel ifade etmem gerekirse, pişman olacağım hiçbir şeyi yapmadım. Ancak, başıma gelenlerin, yaptıklarıma değip değmediğini ayrıca değerlendiriyorum. Aslında bütün bunların olmaması gerekiyordu. Çünkü bunları hakketmedim. Ben, olanları haklı şeyler olarak görmüyorum."

Her şey aşkla başladı

Ergun Göknel, aşk, evlilik, İSKİ skandalı, Susurluk ile ilgili soruları da da yanıtladı. İşte sorular ve yanıtlar...

- Sizi, sevdiğiniz kadına olan aşkınız mı yaktı?

- Sadece aşk değil. Ben İSKİ Genel Müdürü olmasaydım da aynı şeyler olabilirdi. Çünkü hedef benim şahsım değildi, temsil ettiğim siyasi fikirdi. Aşk meselesine gelince, o olayda benim çok iyi niyetli davranmam bazı şeylerin başlangıcı oldu. Bu da bir hayat felsefesidir. Daha açıkça söylemem gerekirse ben dürüstlüğümün kurbanı oldum. Yani, bir insanla ilişkim devam ederken, diğer insanla olan ilişkini de ona göre düzeltme gerekliliğini duydum. Mesela ben evliliğimi yıkmazdım ve ikinci ilişkimi de sürdürebilirdim. Bu çok rahat olurdu. Duyulduğu zaman en fazla, Ergun Göknel çapkınlık yapıyor, denilirdi. Fakat ben bunu yapmadım. Bugün de yapmam.

'Politik yönü önemli'

- Siz o kadar yüksek bir para vermeseydiniz, işler bu boyuta gelir miydi?

- Hayır, işler sadece bunun için büyümedi. Bu işin politik yönü çok önemlidir. Benim aşk meselem olmasaydı öyle bir para da ödememiş olsaydım, yine başka bir şekilde olay büyütülecekti. Bunlar sadece işin bahanesiydi. Çünkü hedef sadece ben değildim. Yani kurt kuzuyu yemeye niyet etmişse, su tersten de aksa yiyecek, düz aksa da yiyecektir.

- Olayların bu kadar büyüyeceğini kırk ay önce görebildiniz mi? O günlerde yaptığımız ilk görüşmede kendinize çok güveniyordunuz.

- Ben yine kendime güveniyorum. Benim tahminim çok önemli değil. Ancak, bu olaylara sebebiyet verenlerin tahminlerinde yanılmış olmaları çok önemlidir.

- İnsanlarla olan ilişkilerimi kolay kolay silmem diyorsunuz. Peki Nurettin Sözen ile de dostluğunuz devam edecek mi?

- Buna dostluk demeyelim. İleride belli bir ilişkimiz olacak herhalde. Ama nasıl bir şey olur şimdiden kestirmemem. İnsanlar arasında her türlü ilişki devam etmeli. Her şeyi yok saymak doğru olmaz.

'Vicdanım rahat'

- Aldığınız cezaları hakkettiğinize inanıyor musunuz?

- Hakimler, davaları hukuk çerçevesinde sonuçlandırırken kendi vicdanlarının sesine de kulak verirler. Ama ben çok rahatım. Kendi vicdanımda ceza yememiş kadar rahatım.

- Sizin ceza yediğiniz davalardaki diğer sanıklar beraat etti. Buna ne diyeceksiniz?

- Onu bana değil onlara ve bu kararı verenlere soracaksınız. Hukuktan anlayan insanlara soracaksınız.

- Böylece siyasi hayat da bitti mi?

- Hayır siyasi hayat bitmez. Ceza aldığımı göz önüne alırsak evet engel var. Fakat benim için bitmez. Mesela yaklaşık bir yıl önce Hüsamettin Cindoruk'a televizyonda 'Yeniden milletvekili adayı olacak mısınız' diye sorulduğunda 'Ben kırk yıldır siyaset yapıyorum. Bütün siyasi hayatım boyunca da 6 yıl milletvekilliği yaptım' dedi. Bu söze çok katılıyorum. Ben de 25 yıldır siyaset yapıyordum ama kimse bilmiyordu. Siyaset yapmak için mutlaka medyatik olmak gerekmiyor. Bir düşüncenin başarılı olması için çalışmak var, bir de kendinin başarılı olması için çalışmak var. Burada ben temsil ettiğim düşüncenin başarısı için siyaset yapmaya devam edeceeğim.

'Temiz toplum isteği'

- Temiz Toplum isteği yine gündemde, ne diyorsunuz?

- Temiz toplum isteği Susurluk'la değil, İSKİ ile başladı. Ama bir şey olmadı. Temiz toplum isterken iyiyi de, kötüyü de fazla abartmamak lazım. Ben Susurluk abartılıyor anlamında söylemiyorum. Bir olay, öyle veya böyle gereğinden fazla abartıldığı zaman kesinlikle yargıyı etkilediğine inanıyorum. Kamuoyu da etkileniyor. Bazen da yanlış etkileniyor. Medyanın olayları ortaya çıkarmadaki çabası hiç kuşkusuz çok yararlı ve yapılması gereken bir şey. Ama medya olayın sonucu hakkında hüküm veren duruma gelirse, işte o zaman yanlış olur. Yani hassas bir sınır var ve onu aşmamak gerekiyor. Ben bir vatandaş olarak Susurluk olayının çözüleceğine inanıyorum. Belki istenilen boyutta değil ama yine de çözülür.

- Peki, İSKİ olayı çözüldü mü?

- İSKİ olayı çözülmedi. Daha doğrusu yanlış çözüldü. Şu anda konuşmak istemiyorum. Çünkü bu bir sistem olayıdır. Bir bağış olayı var. Sistem ele alındığında sadece istanbul İSKİ için değil Türkiye genelinde meseleyi ele almak gerekir. Meselenin özü bir bağış olayıdır. Bütün partilere yapılan bağışları gözden geçirmek gerekir. İSKİ'deki mesele de bir bağış meselesidir. Bu da gayet yasaldır ve normaldir. Bütün partilerin döneminde yapılmıştır ve hâlâ yapılmaya devam ediyor. Bakın hiçbir parti, hiçbir kimse bu yüzden ceza almadı, çünkü her şey normal yapılmıştı.

'Servetim abartıldı'

- Kamuoyunda çok parası olduğu bilenen Ergun Göknel'in, gerçekte ne kadar parası var?

- Öyle abartıldığı gibi bir param yok. Her şey çok abartıldı. Bemin servetim biliniyor ve mahkeme dosyalarında mevcut. Hatta, olay ilk çıktığı günlerde mallarıma ve parama tedbir konulmuştu, sonra bu tedbirler de kalktı. İşviçre'de gizli hesaplarımın oluduğu da söylendi ve yazıldı. Sonra böyle bir şeyin olmadığını herkes gördü. Aslında bu konular şu an konuşulacak konular değil.

- Feray hep sizi bekleyeceğini söylüyordu. Beklemedi, ne oldu?

- Malesef bekleyemedi. Boşanma nedenlerimizden biri de benim cezaevinde bulunmamdı. Demek ki, insan bazen yanılabiliyor. Ben bu evlilikte yanıldım galiba.

- Kamuoyunda Ergun Göknel ayrıldığı eşlerine yüksek miktarda paralar verir imajı var. Feray'a kaç milyar verdiniz?

- Bir kuruş para vermedim. Boşanmamız gerekiyordu boşandık. Ben boşandığıma pişman değilim. Bu konu hakkında şimdi bir şey söylemek istemiyorum. Yanıldım hepsi o kadar.

'Çapkın sayılmam'

- Söylendiği kadar varsınız, çünkü çapkınlığınız hep ön planda. Daha cezaevindesiniz ve evliliğiniz henüz bitmemişken, yeni bir aşka başlıyorsunuz. Bunu nasıl yapıyorsunuz?

- Yok canım o kadar da çapkın sayılmam. Aşka gelince, ne zaman doğacağı belli olmaz, ama bir biçimde doğar. Yeter ki kendinizi, yaşamı ve insanları sevin. Aşık olmak istediğiniz zaman mutlaka buna layık birini bulursunuz. Aşkın fazla bir engeli de olmaz. Cezaevinde olmam aşık olmama engel değildi. Beraberliğimden mutluyum. Ağzı sütten yanan yoğurdu üfleyerek yer. Bu konularda fazla konuşmak istemiyorum. Çünkü Müjgan Hanım, özellikle bu konularda çok hassas biri.


© COPYRIGHT 1997 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır) YÖRE Elektronik Yayimcilik A.S.