Aklınıza gelir miydi bu?

Günlerdir, gecelerdir, TV'lerde nikâh'ın çeşitleri tartışılıyor. En az 50 milyon kişi izliyor.

Tamam işte...

O tartışma zeminine önce sizi çekebilmek, ayrı bir başarı.

- Kendi ayağınızla tıpış tıpış geldiniz.

Hoş geldiniz.

Şimdi eşit konumlarda'sınız. Aynı iskemlelerde, aynı ekranlardasınız.

Konuşun.

Câiz olan hangisidir, câiz olmayan hangisidir, anlatın durun.

Cumhuriyet gençliği sizi dinliyor. Kızlarımız, erkeklerimiz, pür dikkat kesilmiştir.

Konuşun, konuşun...

Türk çocukları aydınlanıyor: Medeni Nikâh'ın ötesinde ve dışında, demek ki "tartışmaya açık" bir legal dünya daha var...

Size bu fırsatı verdiği için, önce medya'ya teşekkürle lâf'a başlayın ve konuşun...

*

İlk tuzak, yıllar evveldi.

Başörtü'yle başladı tartışma.

Konuyu hiç bilmeyen gafil'lerle konuyu çok bilen hatipler, ilk orada eşitlendi.

Mühim olan tartışmaktı... Önce o noktaya gelmekti.

Yine kendi ayağınızla tıpış tıpış geldiniz.

Kimin kazançlı çıktığını gördünüz.

Safiyâne Türban kullanan'ları Türban'ı bayrak yapanlar'dan ayıramadığınız için laik muhafazakâr'ları da kırdınız.

Aferin size...

Konuşun...

Biraz daha konuşun.

Konuştukça biraz daha eriyin.

*

Gördünüz mü, şimdi hangi noktaya geldi iş...

- Kıyafet...

Aczmendi'lerin mahkemeye çıkarken nasıl giyinip kuşanmaları gerektiği, yasa'nın neyi emredip neyi emretmediği, size yepyeni bir münazara konusu olabilir.

Tartışmaya girmek demek, zaten meselenin tartışılabilir olması demektir. Meşruiyetin alfabesi bu...

Haydi konuşun.

Yine kendi ayağınızla tıpış tıpış gelin.

Eşit söz hakkı.

Muhatabınıza ekranlarda sağlayacağınız bu egalite, bilir misiniz ki aslında legalite'dir.

Niçin susacaksınız?

Susmayın.

Rüştünüzü ispatlayın.

Kuzum, söyler misiniz? Siz sahiden laik misiniz? Yoksa, antilaik cephe'nin birer ajanı mı?

*

Herşey Refah'ın lehine işliyor. Aczmendilerin kıyafeti bile, kravatlı Refahcıları aşina kılıyor.

Arkadaşlarının telkiniyle dergâh'a bir kaç kere gitmiş çocuklar, milletvekili babalarının duyarlı beyanları'yla bu işin uzağında durmayı becerebilmektedirler... Oysa siz, meşhur laikler, -güya- Aczmendiler'e yüklenerek Refah'ı aşağıladığınızı sanmaktasınız...

Hayır. Yapamıyorsunuz.

Ayıramıyorsunuz da.

Çekilin, bâri gölge etmeyin.

Bunlar her gece kılık kıyafetleriyle ve zikir seanslarıyla Türkiye'nin gündemini işgal etmeseydi, dünkü duruşmada Kıyafet ihlitâfı çok sessiz geçiştirilebilirdi...

Şimdi size iş çıktı.

Çıkıp, yine konuşacaksınız... Her seferinde de mat olacaksınız.

Konuşun, konuşun.

Cumhuriyet çocukları ve Atatürk Gençliği, sizi şimdilik ibretle ve hayretle dinliyor. Ama yarın nefretle anacak.