kapat

09 OCAK 1997 PERSEMBE

Ecevit sahte şeyhler için toplantı istedi

DSP lideri Bülent Ecevit, gençleri sahte şeyhlerin elinden kurtarmak için Diyanet İşleri Başkanlığı'nın girişimiyle ilahiyatçılar ve bilimadamlarının bir araya gelip teşhis koymalarını önerdi.

DSP lideri Bülent Ecevit, tarikatçılığın Allah'a ulaşma yolu olmaktan çıkarılıp, iktidara, servete ve şehvete ulaşma yoluna dönüştürülmek istendiğini belirterek, gençleri sahte şeyhlerin ve mürşidlerin tuzağından kurtarmak için Diyanet İşleri Başkanlığı'nın koordinasyonunda bir araştırma başlatılmasını istedi.

Ecevit, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın girişimiyle meslek ayrımı gözetilmeksizin saygın din bilginlerinin, ruhbilimcilerin, toplumbilimcilerin bir araya gelerek, gençlerin neden bu tuzaklara düştüğünü, hangi ruhsal ya da toplumsal etkenlerle kandırılabildiklerini araştırmaları önerisinde bulundu. DSP liderinin çağrısı şöyle:

"Bunlara teşhis koymaları yararlı olacaktır. Doğru teşhisin ardından doğru tedaviler bulunabilir. Bu konuda bir araştırma, aydınlatma, uyarma seferberliği başlatmanın zamanıdır. Laik demokratik cumhuriyeti de İslamı da kurtarmak için bunun gerekli olduğuna inanıyorum. Siyasete karışmadan ve siyaseti karıştırmadan gençlerimizi, insanlarımızı sahte şeyhlerin, mürşidlerin elinden kurtarmak için bu çağrıyı yapma gereğini duyuyorum."

Ecevit, partisinin Meclis Grup toplantısında yaptığı konuşmanın tamamını sahte şeyhlere, tarikatlara ayırdı. Son zamanlarda devletteki bütün hastalıkların bir bir ortaya çıktığını kaydeden Ecevit "Karanlık ilişkiler ağı ardından tarikatçılık tuzağının ne ölçülere vardığı gözler önüne serilmeye başlanmıştır" dedi.

Tarikatçılıktan ve İslam'ın özünden ilk sapmaların böyle başladığını kaydeden Ecevit'in sahte şeyhleri sapıklıkla suçladığı konuşması özetle şöyle:

"Tarikatçılıktaki sapmaları zaman zaman sapıtmalar ve hatta bazen sapıklıklar izlemiştir. Bunu bütün tarikatlar için söylemek haksızlık olur. Bu etkenlerden, bu sapma ve sapıtmalardan kendilerini kurtaramayanlar, tarikatları Allah'a ulaşma yolu yerine iktidara ulaşma yollarına dönüştürmeye kalkmaktadırlar. Bunun yalnız siyaset değil, dinimize de büyük zararı dokunmaktadır. Böyle bir dönemde de sapmaların, sapıtmaların sapıklık ölçüsüne varması kolay kolay önlenemeyebilir. Ellerinde sopalarla, dillerinde tehditlerle göz korkutucu kılıklara bürünüp, sokaklarda birer karabasan gibi, kabus gibi dolaşan, genç kızları, kadınları kendi emellerine alet etmeye kalkışan kimselerin İslamla ne ilgisi olabilir?"


© COPYRIGHT 1997 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır) YÖRE Elektronik Yayimcilik A.S.