kapat

09 OCAK 1997 PERSEMBE

Her tarikattan biraz var

Camide insanlar namaz kılarken, Aczmendiler tef çalıyordu. Uzun ve örgülü saçlarını zikr sırasında bir oraya bir buraya sallıyorlardı. Şefleri de bir kadınla basılınca yeniden gündeme geldiler.

Şeyhleri Müslüm Gündüz'ün, Fadime Şahin adlı bir kadınla basılmasıyla yeniden gündeme gelen Aczmendiler, ilginç giysileri, ellerindeki asaları ve camilerdeki toplu gösterileriyle tanındılar.

Camide insanlar namaz kılarken, onlar tef çalıyordu. Uzun ve örgülü saçlarını zikr sırasında bir oraya bir buraya sallıyorlardı. Onlar yüzünden insanlar İslamiyetten korkar oldular.

Otobüslere doluşarak topluca İstanbul'a, ya da Ankara'ya gidiyorlar, her seferinde de polis barikatına takılıyorlardı. Bir Kandil günü televizyona çıkmak için mevlit sırasında slogan attılar. Bir başka seferinde de Ayasofya'da namaz kılmaya kalkıştılar. İzin verilmeyince Eyüp Sultan Camii'ne gidip ayin yaptılar. Sivas'ta sinemaya yakmaya kalkıştılar. Başbakanlığı döneminde Tansu Çiller'e mektup yazarak dergahlarını onarmak için para bile istediler.

Saidi Nursi'nin ölüm yıldönümünde okutulan bir başka mevlitte de Ankara Kocatepe Cami'nde olay çıkardılar. Atatürk'ü protesto ederek polisle çatıştılar. Polis de belki de ilk defa bu insanlara zor kullandı.

Sonradan anlaşıldı ki, asa diye ellerinde taşıdıkları, uçu çivili bir silahtı. Bir sürü polis köpeği aczmendiler tarafından şişlendi. Polisler de ucu sivri bu sopalardan nasiplerini aldılar.

Duruma DGM Savcısı el koydu. Terör örgütü oldukları gerekçesiyle haklarında dava açıldı. Yakalananların tümü Eskişehir Cezaevi'ne nakledildi. Saçlarının kesilmesi için de talimat verildi.

Saçlarını kesmeleri bir yana, cezaevinde onlar için özel mescit bile açıldı. cezaevinde rahatları yerindeydi. Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın koruması altına girmişler, saç uzatmaya devam ediyorlardı.

Nurculuğun uzantısı

Aczmendilik, Sünni bir tarikat olarak 80'li yılların başında ortaya çıktı. Bağımsız bir tarikat yapısından çok, diğer Sünni tarikatların bileşiminden oluşuyor. Fikirlerine dayanak yaptıkları asıl şeyhleri ise Beddiüz-zaman Said-i Nursi. Kendilerini Nursi'nin gerçek mirasçısı olarak görüyorlar.

Şeyh Müslüm Gündüz öncülüğünde ortaya çıkan Aczmendiler, üstatlarının ilk

tarikatı olan Nakşibendilik'i ve Güneydoğu'da yaygın olan Kadiri tarikatının ilkelerini Risale-i Nur çerçevesinde toplayarak değişik bir yorum getirdiler.

Said-i Nursi'nin 1960'da ölmesinden sonra mirasını devralan diğer Nur cemaatlerinin onun mirasına uygun davranmadıklarını, gaflet içinde olduklarını öne sürüyorlar. Peygamberin sünnetine harfiyen uyduklarını, bu yüzden saç sakal bıraktıklarını söylüyorlar. Amaçları, 1400 yıl öncesinin yaşam tarzına geri dönmek.

Sayıları iki bini geçmiyor. Dergahları genellikle bakımsız, gecekondudan bozma yerler. Perişan bir görüntü sergiliyorlar ama bir yerde eylem kararı alındığında onlarca otobüsle kilometrelerce yol katedip rahatça para harcayabiliyorlar. Aczmendiler'in kendilerine sempati duyan muhafazakar işadamları tarafından desteklendiği biliniyor.


© COPYRIGHT 1997 MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. (Her hakkı saklıdır) YÖRE Elektronik Yayimcilik A.S.